{30}

48 6 0
                                    

Sabah cebimde bir titremeyle uyandım.
Kendime yavaş yavaş gelirken telefonumun hala cebimde olduğunu unutmuştum.

Ama ben telefonu çıkaramayacak bir konumda olduğum için çaldı, çaldı ve en sonunda durdu.
Birden etrafıma bakınca iki şey fark ettim.

Biri üzerimde bir battaniye.  Diğerinde G nin bana sarılması.
Dur bekle. NE ?!?!?!?!?!

biraz daha dikkatli bakınca neye uğradığımı şaşırdım . G ye yaslanmıştım ve o da kollarını bana dolamıştı.
Onu rahatsız etmemek için yavaşça kalkmaya başladım.

En sonunda bir şekilde becerince battaniye yi onun üzerine geri koydum ve dışarı çıktım.
Telefonumu elime aldım.
Umarım bu sıcağa rağmen bir şekilde çalışır .

Bir sesli mesajım vardı.
Babamdan .

Hemen sesli mesajı açtım.

"Frisk ? Prensesim ?
Eğer bunu alırsan lütfen . Sadece geri dön. Nerdeysen bir şekilde ilet. Telefonun çalışıyor. " dedi babam . Ama birden arkadan bir bağırma geldi.

"Nasıl olurda hala izleme cihazına erişilemez ." Dedi Annem.
Babamda derin bir nefes aldı.
"Frisk. Eğer bunu dinliyorsan sadece seni özlediğimi bil. Belki saat üç yada dört gibi seni yine ararım. Lütfen. O zaman cevap ver bana  . İyi olduğunu bilmem gerek. Sesini duymam gerek." Dedi ve sesli mesaj orada bitti.

Gözümden bir damla yaş geldi .
Ağlamaya başladım artık. Annem neysede küçüklüğümden beri benim süper kahramanım olmuş olan babamın yorgun sesi canımı çok acıtmıştı. 

"Aile meselesi anlaşılan." Dedi bir kız sesi birden.
Arkamı döndüm . Chara bana bakıyordu.
"Oh . Şey pek sayılmaz . Sadece zor bir gün." Dedim hemen göz yaşlarımı silerek .

Chara hafif bir gülümsemeyle yanıma geldi .
"Eh. En azından bir ailen var ." Dedi Chara.
Ben ona baktım.
"Yok mu ? Yani bir prensessin ya ." Dedim merakla.
Chara yine bana baktı.
"Ben insan aileden kastetmiştim. " dedi . Bir süre birşey demedi. Ama sonra devam etti.
"Bebekliğimi ilginç bir şekilde hatırlamak çok garip.
Çok iyi hatırlıyorum. Gözlerim kırmızı olduğu için ailem benden korktu. Doktorları hatırlıyorum. Kendileri çok dinlerine bağlıydı. Beni 'şeytanın kızı ' olarak gördüler ve .  .  . Beni buraya attılar. " dedi Chara.

Onun adına üzülmüştüm .
"Üzüldüm . Keşke ailen sana böyle davranmasaymış." Dedim yavaşça.
Ama Chara güldü.
"Sen ciddi misin ? İyiki de yapmışlar. Canavar ailem onlara bin basar." Dedi Chara gülerek.

Bende biraz güldüm.
O bu durumdan memnun gibiydi. Buna birşey diyemem işte.
"Hadi Frisk. Burda böyle durmaktansa içeri geçelim." Dedi Chara.
Ben başımı salladım ve beraber içeri geçtik.

İçeri geçince herkez uyanmıştı . Bakışlarım yine onlara kaydı.
"Günaydın serseri ." Dedi Undayne.
"Serseri ?" Dedim hemen.
Undayne güldü.
"Hiç takma ad almadın mı?" Dedi Undayne.
Ben başımı olumsuz anlamda sallayıp gülümsedim.
"Ama hoşumada gitmedi diyemem." Dedim gülerek.

"Bakıyorum da kaynaşmışsınız. " dedi G hemen.
Chara bir kolunu omzuma attı.
"Hey . O benim çikolata arkadaşım. Tabikide iyi anlaşıcaz." Dedi Chara. Bunu diyince herkez gülmeye başladı.

"Chara senin bu çikolata aşkını ne yapacağız biz ?" Dedi Asriel birden ortaya çıkarak.
Chara omuz silkti sadece.

Ben ama hala aklımdaki bir soruyla yüzleştiğimi fark ettim.
Burdan nasıl çıkacağım ???
"Hey Frisk. Sen iyi misin ?" Dedi G merakla.
Ben başımı salladım.
"İyim . Sadece biraz düşünceliyim. Bu gün babamdan sesli bir mesaj aldım. Ve benim burdan acilen gitmem gerek. " dedim hemen.

Herkez bana bakıyordu.
"Anlıyorum. Ama asıl soru nasıl. Seni öldüremeyiz . O seçenek hakkı gideli baya oldu." Dedi Undayne hemen.
Bende düşünürken aklıma bir soru geldi.
"Şu bariyer. Nasıl kırılabiliyor? İnsan öldürdüğünüze göre kaynak o." Dedim hemen.

Bu sorumu bana G yanıtladı.
"Aslında bakarsan şöyle işliyor . Bizde ruh denilen bir şey var. Canavarlarınki tek düze . Ama insanlarınki ayrılıyor.

Kibarlık , adalet , üzüntü , sabır, azim , cesaret ve en önemli olan kararlılık.

Charada kararlılık ruhu. Ama bariyeri kırmaya çalışırken az kalsın kendiside ölüyordu.
Bu bir sorun işte. Bariyer için ruh kendi gücünün tamamını tüketiyor. Tamamını tüketmediği sürecede dolması çok zaman alıyor. " dedi G hemen açıklayıcı bir şekilde. İşte bu cidden sorun.

Ama o zaman benim ruhum ne oluyor ?
Birden düşüncelerim arasında onlara baktım.
"Bir dakika. O zaman benim ruhum ne ?" Dedim merakla.

"B-bunu hı-hızlıca a-a-anlamanın bir y-yolu var. G ?" Dedi Alphys.
G başıyla onayladı ve gözleri sarı olurken bana baktı.
"Merak etme. Bu hiç acıtmayacak." Dedi G ve birden içeride bir yerlerden gelen bir tutulmayı hissettim.

G beni birden kendine çekti ve ruhuma baktı.
Sarı tabakanın arasından bir kırmızılık göze çarpıyordu.
G gülümsedi.
"Evet. Artık iki kararlılığımız var." Dedi G birden.

Ben şaşkınca önce ona sonrada diğerlerine baktım.

Ama bu sırada birden  telefonum tekrar çaldı.
Ekrana bakınca babamın beni aradığını gördüm.
O an panikledim. Açmalımıydım? Ya kızarsa.
Ama açmazsam dahada kızar. Offff .

"Bence aç Frisk ne kaybedersin ki " dedi Chara .
Başımı salladım ve telefonu açtım .

"Baba?" dedim yavaşça.
Babam derin ve heyecanlı bir nefes aldı.
"Frisk. Kızım bu sen misin?" Dedi babam gülerek.
Bende birden güldüm.
"Evet benim. Herşey yolunda bil istedim. Yakında bir şekilde yanına geleceğim." Dedim hemen.
"Frisk sen nerdesin ??" Dedi babam merakla.
Ben güldüm.
"Şey. Hani şu Ebott dağı efsanelerini  hatırlıyor musun? Belki o efsane gerçek olabilir ." Dedim hemen.
Babam biraz durdu . Ama sonra devam etti.
"Ne yani sen şimdi canavarların yanında mısın ?" Dedi babam.
"Evet. Ama merak etme. Burda bir insan daha var ve bu canavar ailesiyle yaşıyor. Yani merak etme . Ben iyim. Ve sakın bundan kimseye bahsetme. " dedim hemen.

Bana ne kadar inandı bir fikrim yok. Ama sesim alkolik yada bir madde altında olamayacak kadar dinç olduğunu zaten belli etmiştim.

Konuşma bitince telefonu kapattım ve diğerlerine baktım.
"Şimdi ne olacak ?" Dedim merakla.
"Aslında Alphys ve benim bir fikrimiz olabilir ." Dedi G .

Hepimiz ona baktık.
"Peki ne ?" Dedi Asriel.

Alphys sözü aldı.
"B-beraber ba-bariyeri kı-kırmayı d-denemek. "

Asma Kilidin Anahtarı (Echotale) ||frans||Where stories live. Discover now