{12}

74 7 19
                                    

Hayat. . .

Bizi kuklası gibi görmeye bayılır.

Bu dünyada sadece onun değişen kurallarıyla oynarız.

Daha doğrusu oynatılırız . . .

Aklıma gelenler çok parçalı .
Biri beni kaldırdı.

Bir soğuklukla titredim.

Kendimce mırıldandım.

Kesik kesik anlarda uyandım . Sonuç ise bu.
Yorgundum. Uykum vardı. Üşüyordum.

Hemde deli gibi üşüyordum.
Artık sadece ölmek istiyorum. Bu hayatın bana anlamı kalmadı. Hafızasını kaybetmiş biriydin. Boşluklarda yaşayan biri .

Yavaşça gözlerimi açtım .
Neler oluyor? Her yerim inanılmaz biçimde ağrıyor.
Birden ateş dikkatimi çekti .
Onun sıcaklığı yüzüme vururken aynı zamanda da bir silüet dikkatimi çekti.

Bir dakika. Bu da bir keçi ???
Yavaşça oturur pozisyona geldim . Dikkatlice seslendim.
"Şey. Afedersiniz ? " dedim yavaşça.
Birden bu kişi bana baktı .
Yüzünde çok hoş bir gülümseme belirdi .

"Merhaba Frisk. Hiç değişmemişsin ." Dedi bu keçi kadın.
Ben şaşkınca ona baktım.
"Şey . Acaba siz kimsiniz ve adımı nerden biliyorsunuz ?" Dedim yavaşça.

Keçi kadın hafifçe güldü.
Birden zihnimde aynı gülme yaşandı.
O yine konuştu.
"Sanırım cevabı biliyorsun." Dedi yavaşça.
Ben ona baktım.
"Siz . Siz de vardınız." Dedim yavaşça.

O sadece başını olumlu anlamda salladı.
"Benim adım Toriel . Ama sadece Tori de desen olur . Ve evet. Ben senin geçmişteki dostlarından biriyim." Dedi yavaşça.

Ben ona baktım.
"Lütfen bana yardım et. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum . Korkuyorum. Kimseye güvenemiyorum." Dedim hemen.

Ama ardından öksürdüm.
Tori yanıma geldi ve bana bir bardak su verdi.
Suyu yavaş yavaş içtim.
Suyu bitirince Tori elini anlıma koydu .

Bana bakıp gülümsedi .
"Güzel. Ateşin düşüyor. Ama yinede dinlenmen lazım." Dedi Tori şevkatle.
Bakışlarım yine ona kaydı.

"Ne oldu bana ?" Dedim merakla.
Tori bana baktı.
"Çok ciddi şekilde ateşin vardı. Bütün gece düşürmek için uğraştım. Biraz zor olsada sanırım başardım." Dedi Tori .

Ben buna birşey demedim . Sesimi dahi çıkarmadım.
Ama sonrasında Toriye baktım.
"Şey. Acaba size sarılsam sorun olur mu ?" Dedim yavaşça.
Tori başını olumlu anlamda salladı.

Kollarını kocaman acıncada onun kürküne sarıldım.
O da bana sarılınca kendimi çok ama çok rahat hissettim.

Yüzümde bir tebessüm belirdi.
Güldüm.
"Teşekkürler ." Diye fısıldadım.
Tori de hafifçe güldü .
"Ben teşekkürler . " dedi .

Kendimi orda yine rahat bir uykunun kollarına bıraktım.











Sabah uyandıktan sonra beraber kahvaltı yaptık.
Sonrasında ben ona etrafı toplaması için yardım ettim.

Etrafı toplarken Toriyi çok düşünceli buldum .
Elindeki işi transa geçer gibi yapıyordu.
Onun yanına gittim ve elindekini aldım.
Tori bana baktı.

"Biraz yürüyelim mi ?" Dedim ona gülümseyerek.
Tori biraz düşündü . Sonrasında da başını salladı. Birlikte işlerimizi bırakıp dışarı çıktık.

Beraber kumsalda biraz yürüyüş yapıyorduk. İyi gelmişti aslında.
Ama Tori hala düşünceliydi.
"Aklında birşey var gibi. Anlatmak ister misin?" Dedim merakla.

Tori başını salladı ve durdu.
Üstümdeki kıyafeti biraz kaldırdı . Bir yara gün yüzüne çıktı.
"Bunu sana kim yaptı ?" Dedi ciddi bir tonla.
Bakışlarım ona kaydı.

Ben ilk başta konuşamadım . Ama sonrasında cevap verdim.
"Nişanlım." Dedim sadece. Bir süre sessizlik oldu. Sonrasında ben dayanamadım .
"Ben anlamıyorum. Bir kere bile eli bana kalkmamıştı . Hep nazik ve anlayışlıydı. Neden böyle davrandı ki ?" Dedim sadece.

Tori kendi kendine bir şey mırıldandı.
"Seni adi herif . Birde söz vermişti." Dedi Tori kendi kendine.
Ben ona baktım.
"Nasıl yani ? Onu tanıyor musun?" Dedim merakla.

Tori bana baktı ve ellerimi tuttu.
"Frisk. Lütfen ona sakın ama sakın güvenme. O tehlikeli. İstediğini almadan durmaz. Bunu bilecek kadar tanıdım onu ." Dedi Tori sinirine hakim olmaya çalışarak.

Ben başımı yere indirdim .
Başka hiçbir şey demedim.
John ne yaptın sen ?

Bu yürüyüş sonrası eve geri gittik.
Kalan işleri tamamladık.
Sonrasında bir tur daha yürüdük. Ama bu seferki denizde yüzme üzerineydi .

Beraber yüzüyorduk . Bayada eğlenmiştim.
Belki hava kararana kadar yüzdük. sonrasında eve yemek hazırlamaya gittik .

Yermekte balık vardı. Pek sevmezdim . Ama yinede bu balık güzel olmuştu.
Balığı yedikten sonra sofra toplamaya geçtik .
İkimizde gülüyorduk. Ben komik komik fıkralar ve şakalar anlatıyordum. Tori de kendince kelime oyunları yapıyordu.

Aslında ortam oldukça eğlenceliydi .
Ama birden bir ses ikimizide susturdu.
Masaya çarpan bir şey vardı .
Masaya yaklaşıp baktım. Bu bir kurşundu.

Birden bir tane daha geldi. İşte o an Tori beni arkasına çekti ve yeşil bir kalkan çıkartıp kurşunları engelledi.

Bir süre kurşun yağmurunda kaldıktan sonra kurşunlar bitti .
Ben yavaşça kafamı bu kurşunların sahiplerine baktım .
Oh hayır. John .

Bana gülen yüzüyle baktı.
Ardındanda Toriye baktı.
"Vay vay. Demek kaçak kraliçede burdaymış." Dedi eğlenen bir sesle .
Tori ona sinirle baktı.
"Bu seni ilgilendirmez John . Ayrıca burda istenmiyorsun. " dedi ciddi bir tonla.

John güldü.
"O zaman zorluk çıkarmada bana ait olanı ver." Dedi bana silah doğrultarak.
İşte şimdi tırsmadım desem en büyük yalancı olurum .

Tori beni arkasında tutmaya devam etti.
"Gel de al o zaman ." Dedi Tori .
John güldü .

Tam ona ateş edecektiki birden bir kemik yanındaki korumanın kalbini söktü . Kan her yere sıçrarken ben iyice panikledim.

Adam yere düşerken arkasından bir kişi belirdi.
Vücudu belli olmuyordu.
Ama sapsarı parlak kehribar gözleri geceyi delip geçiyordu.

Bu kişi yavaşça güldü ve konuştu.
"Hatırlıyor musun John ? Bir antlaşmamız vardı.
Onu üzersen . . . Bende seni üzerim . " dedi ve onu sertçe yere itti.
Ardındanda onun üstüne bastı ve yanımıza geldi .

O bir iskeletti .
İki tane çatlağı vardı .
Griye yakın bir kazağı vardı , üstünde bir çeşit siyah ceket giymişti .
Altındada siyah bir pantolon ve bu kombini tamamlayan bir çiftte bot giymişti.

Bize doğru yaklaştı.
"Siz iyi misiniz?" Dedi iskelet bana bakmak yerine her tarafa bakarak.
Tori başını salladı.
"Evet. Biz iyiz ama artık burası onun için güvenli değil. " dedi Tori bana bakarak .
İskelet sordu.
"Yani?" Dedi sadece .
Tori yine konuştu.
"Yani seninle gelecek ." Dedi ve yine kurşunlar gelirken onları engelledi .

İskelet bana baktı.
Ardındanda bana bir çöp müşüm gibi baktı.
Derin bir nefes aldı.
Johnun kafasına bir darbe indirdi ve elimden tutarak sahilde koşmaya başladık .

Sahilden çıkııncada bir arabaya geldik .
Hemen arabanın kapısını açtı ve beni içeri fırlattı .
Sonrasında kendiside arabaya bindi ve son hız çalıştırıp gaza bastı .
.

Asma Kilidin Anahtarı (Echotale) ||frans||Where stories live. Discover now