{24}

62 7 12
                                    

G'nin gözünden

Friskin evine doğru sürmeye başladım.
Benim bildiğim kadarıyla yeri değişmedi.

Ama değişmişsede Frisk beni yönlendirir zaten.
Benim gözlerim bomboş yolu izlerken gözlerim arada bir Friskede bakıyordu.

Birazcık gergin gibiydi.
Onunla konuşmak istedim.
"Hey Frisk. Sen iyi misin ?" Dedim yavaşça.
Frisk bir mırıldanmayla bana onaylayan bir şekilde cevap verdi.

"Emin misin ? Burdan bakınca seni biraz gergin gördüm de ." Dedim .
Frisk bana baktı bu sefer.
"Evet. İyim. Sadece birazcık gerginim o kadar . Yani bilirsin. Yalanlar söylendi ve ben bu yalanları duymalımıyım diye birazcık düşünceliyim. " Dedi gergince .

Bu dediğine gülümsemeyle yetindim sadece.
"Frisk. Ne denilirse denilsin , ne söylenirse söylensin sen o kapıdan yine sen olarak çıkacaksın. Ama hedefine daha yakın ve kararlı olarak çıkacaksın. Birazdaha gerçekleri öğrenerek." Dedim onu rahatlatmak için.

Friskde bana baktı ve gülümsedi.
Kırmızı ışıkta durduğumuzda tamamen ona baktım.
"Anlaştık mı ?" Dedim gülerek.
Friskde gülümsemesi büyüyerek bana baktı.
"Anlaştık. Teşekkürler G ." Dedi ve yanağım olması gereken yere bir öpücük kondurdu.

Benim yüzüm birazcık sıcakladı . Hoşuma gitmişti bu .
Bu sırada birden bir şey dikkatimi çekti  .
Bir malikane. 
İşte hedefimize vardık .

Malikanenin bilerek önünde durdum.
Bakışlarım yine Friski buldu.
Derin bir nefes aldı . Büyük malikaneye baktı.
Sonrasında başını salladı ve arabadan birşey söylemeden indi.

Bunu yapıcak biliyorumki yapıcak.











Friskin gözünden

Arabadan indim . Malikanenin kocaman kapılarına doğru yürümeye başladım.
Çok büyük ve gereksizdi.
Zaten her yer hırsız alarmları ve yüksek voltlu elektrikler varken bunlar bana hep çok fazla gelmiştir.

En sonunda güvenlik kapısının önüne geldim.
Güvenlikçiler beni hemen tanıdılar.
Yıllardır annemle ve babamla sadece dışarılarda buluştuğumuz için beni görmeleri olabilecek en son şey olmuş olsa gerek.

"Vay be Frisk . Görüşmeyeli baya büymüşsün. " dedi bay Will.
Ben de gülümsedim.
"Teşekkürler bay Will . Şey fazla durmayacağım zaten. Kapıları açar mısınız ? " dedim yavaşça.

Bay Will anlayışla başını salladı ve içeriden bir düğmeye basıp kapıları açtı.
Bende başımı salladım ve içeri son hız girdim.
Sonunda evimin kapısının önüne geldim.
Anahtarımı çıkardım deliğe soktum ve çevirip içeri girdim.

İçeri girince abartılı bir holle karşılaştım  .
Hiç birşey değişmemiş.
İçeri girdim.

Içerde annemin ağlamaktan şişen gözlerle volta attığını gördüm.
İçeri dünki topuklu ayakkabılarımın sesi ile girdim.
Herkez bana döndü.
Annem ağlayan gözlerle bana baktı.
"Ah Frisk iyisin . " dedi ve bana sarıldı.
Ben tepki dahi vermedim. Sadece o şekilde bekledim.

Annem beni bırakınca tepkisiz bir halde onun yüzüne baktım.
"Frisk ?" Dedi Annem. Ses yok.
"Frisk lütfen cevap ver. " dedi Annem yine.

Bu sefer güldüm.
"Cevap ha ?" Dedim gülerek.
Güldüm . Kıkırdadım. Ardındanda bir kahkaha patlattım.
"Hâlâ yüzüme nasıl bakabiliyorsun ? Bana yalan söyledin ve yüzüme nasıl bakıyorsun ? Açıklasana hadi ? Ben çok merak ettim de ?" Dedim gülmelerim arasında.

Asma Kilidin Anahtarı (Echotale) ||frans||Where stories live. Discover now