{10}

70 8 4
                                    

Tekrar evin yakınlarına gelince yine aynı durakta indim .
Nasıl çıktıysam öyle içeri geri girdim .

Hızlıca merdivenleri çıktım .
Içeride koruma var mı diye kontrol ettim.
Şansıma vardiya değişimine denk geldim .

Hızlı hareket ettim ve koridor boşaldığı an evime girip kapıyı da kilitledim.
Derin bir oh çektim .

Tamam. Rahatlamam lazım.
Mutfağa gittim ve kendime bir fincan kahve yaptım.
Onu yavaşça içerken birden bir kapı sesi kulaklarımı doldurdu .
Gelen temizlikçi olmalı.

Yavaşça başımı mutfaktan çıkardım ve kapıya baktım.
Evet . Gelen oydu.
Ona gülümsedim ve yanına gittim.
"Merhaba ." Dedim yavaş ve sakın bir tonla.
Kadın arkasını döndü.
"Merhaba Frisk hanım. " dedi ve içeriden temizlik malzemeleri almak için bir kiler dolabını açtı.

Ben ona gülümsedim.
"Lütfen çalışma odamı es geçelim. Orda işlerim olacak ." Dedim yavaşça.
Kadın başını sallamakla yetindi.

Bende onu daha fazla rahatsız etmemek için ordan ayrıldım .
Odama gittim ve bilgisayarıma doğru yöneldim.
Onu açarken bir yandanda çekmecemde bulunan kulaklığımı aldım.

Bilgisayar açılınca kulaklığımı kulağıma geçirdim ve bilgisayara bağladım .
Sonrasında arkadan bir müzik verdim .

Ne açtığımı pek umursamadım. Hafif bir tınısı olan birşey di o kadar.
Bu sırada 'dijital günlüğümü' açtım .
Hesap şifremi girdim ve karşımda büyük bir yorum yağmuru gördüm.
Hepsi ben bir hafta boyunca yazmayınca meraklanan 'iyi misin?  Bir Sorun mu var ?' Gibi şeylerden oluşuyordu.

Buna gülümsedim ve günlüğümü yazmaya başladım.

Hey. Üzgünüm birkaç gündür yoktum. Şey . Aslında açık olacağım . Bir kaza geçirdim ve bir haftamı hastanede geçirdim . Ama bu süre zarfında çok şey oldu .
İşte benim bile hala inanamadığım o haftalar.
Şey. Herkez ne kadar olayları hatırlamıyorum sansada aslında hepsini hatırlıyorum . Ve sadece hayal kırıklığı yaşadım. Nişanlım bana yalan söylüyor.
Ama konu bu değil . Sonrasında bunu anlatırım.
Şu anda tek birşey beni mutlu edebilir. İnanmayacaksınız. Ama bu kaza geçen bahsettiğim plaj anısının bir kısmını daha görmemi sağladı.
Herkez güldükten sonra biri diyor ki . . .
"Frisk. Bir domates olmadan önce sakın ol." Yada böyle birşey.
Bu kişi bana da sorarsanız beni boğulmaktan kurtaran kişi.
Ve evet. Araba Ebott dağının çevresini dolaşan yoldan uçuruma düşmemizden sonra denize düşememizle oldu.
Her neyse .
Bu gün eve gelince evden kaçtım ve o kaza yerine gittim .
Bir anahtar bulmam dışında pek birşey çıkmadı doğrusu .
Evet. . . Sanırım şimdilik bu.
Ve gitsem iyi olacak . Sonra görüşürüz.

(Dosya kaydedildi)

Kulaklığımı çıkardım ve derin bir nefes aldım.
Yavaşça geriye ysalanırken müzik eşliğinde düşünmeye devam ettim .

Olanları düşündüm.
Anıyı düşündüm .
Beni kurtaran kişiyi düşündüm.

Neden ona bu kadar takılı kaldım emin değilim .
Bu sırada birden kapının hafif açılma sesini duymamla kulaklığımı çıkarıp arkama baktım.

John bana kapıdan bakıp gülüyordu.
"Senin dinlenmen gerkemiyor muydu?" Dedi yavaşça yanıma gelirken . Bende güldüm.
"Zaten söyledim . Ben iyim .  Merak etme ." Dedim yavaşça .
O gözlerini devirdi .

"O zaman saatin gece on bire geldiğini ve yarın ikimizinde erken kalkması gerektiğini hatırladın mı?" Dedi beni yavaşça oturduğum yerden kaldırırken.
Ben birden kendi kafama vurdum.
"Tabi ya !!!!" Dedim birden .

İşte o an yorulduğumu fark ettim.
Yavaşça esnerken pijamalarımı alıp Johna arkamı döndüm.
Ben üstümü değiştirirken onun hayvan gibi baktığını biliyordum.

"Eğer biraz daha öyle bakarsan sonrasında olanlara karışmam." Dedim .
John kendine geldi.
Bunu anlamak zor değildi. Boğazını hemen rahatsızca temizledi ve arkasını döndü .

Bende yavaşça gülüp yatağa girdim .
Kendi tarafımın ışığınıda kapattım.
Yorgunluğum bütün bedenimi yutuyordu sanki.
Daha fazla dayanamadım ve kendimi derin , hoş ve rahatlatıcı bir uykunun kollarına bıraktım .      

Asma Kilidin Anahtarı (Echotale) ||frans||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin