{37}

52 5 2
                                    

Eve doğru son hız koştuk.
Ben eve gelince hemen içeri girdim ve saate baktım.

"Saat yedi buçuk. Yarım saatim var." Dedim nefes nefese .
"Bakıyorum da biraz gerginiz." Dedi babam gülümsemesi eksik olmayarak ve üstündeki kravatı düzeltirken.

Ben ona baktım.
"Ben tamam da sen nereye ?" Dedim merakla.
"Bir tek bu gece sen eğlenmeyeceksin ya . Annenle bende dışarı çıkacağız . Akşam biz geç gelebiliriz bu yüzden sen  anahtarını ne olur ne olmaz al. " dedi babam.

Ben başımı salladım ve odama gidip bir çantamı aldım ve içinede anahtarımı  koydum.
Bu sırada aşağı indim ve evde dolanmaya başladım. Annem de salonda son makyaj ayarlarını yapıyordu.

"Vay be. Cidden şık olmuşsun." Dedim yüzümde bir gülümsemeyle.
Annem bana baktı.
"Sende aynı şekilde. Seni en son elbise giyerken bile göreli baya olmuş Frisk. Birde doğru erkek arkadaş seçimin olsa daha güzel olacak." Dedi Annem .

Ben göz devirdim.
"Siz dışarı çıkmıyor muydunuz ?"  Dedim merakla.
Annem bana baktı ve odadan çıktı.
Bir kapı sesi duyunca etrafta dolaşmaya devam ettim.

Bir süre sonra da kapı çaldı.
Ben kapıya doğru yöneldim ve kapıyı açtım.
Birden karşımda bir buket çiçeğin belirmesiyle hafif geriye sıçradım.

G bana bir buket çiçekle gelmişti .
Ona gülümsedim ve elindeki siyah gülleri aldım.
"Teşekkürler. O zaman gidelim mi ?" Dedim elimi ona uzatarak .

G de bana baktı ve elimi tuttu.
"Gidelim . Prenses ." Dedi ve beraber dışarı çıktık.

Evin kapısından çıkınca bir motor gördüm.
G ye baktım.
"Bu motor senin mi ?" Dedim merakla.
G başını salladı ve motora ilerleyip bana bir kask uzattı.
"Hadi atla. " dedi G kendi kaskını takarken.

Ben birden güldüm.
"Bazen cidden çılgın olabiliyorsun." Dedim.
G de yanıma geldi ve kaskı başıma taktı.
"Hadi atla." Dedi ve beni motora binmeme yardım etti.

Motora kendiside bindi ve çalıştırdı.
"Sıkı tutun. " diye bağırdı G ve ben onun beline sarılırken motor hareket edip balo yerine doğru gitmeye başladık .

Balo yerine rüzgarı iliklerime kadar hissederek de olsa varmıştık. Ve şu motor işini başka bir zaman yine yapmalıydık.

G yine motordan inmeme yardım ettikten sonra kaskını ve benim kaskımı alıp bir göze koydu.
Sonrasında elini tutmam için bana bakıp elini uzattı.

Ben onun elini sıkı sıkı tuttum.
Derin bir nefes aldım ve beraber içeri doğru bir adım attık.

Balo salonu oldukça karanlık ve rahatsız edici bir görünüme sahipti .
En azından çok kalabalıktı ve bu hiç ama hiç hoşuma gitmeyen bir durum.

"Hey. Sen iyi misin?" Dedi G bana doğru eğilerek.
Ben önce başımı salladım.
"Evet. İyim. Sadece çok ama çok kalabalık. Bu beni birazcık rahatsız etmedi değil." Dedim hemen.

G bana gülümsedi ve iki elimi de tuttu.
"Bak Frisk. Şu anda gözlerini kapat ve sanki burası bomboşmuş gibi düşün. Sanki sadece bu salonda ikimiz varız. " dedi G sakince. Dediklerini yaptım.

Onun beni yönlendiren sesi sayesinde biraz da olsa rahatlamıştım.
Gözlerimi geri açtığımda G bana gülen yüzüyle bakıyordu.
"Daha iyi misin ?" Dedi merakla.

Ben başımı olumlu anlamda salladım.
"Evet. Daha iyim. Teşekkürler G." Dedim yüzümdeki gülümseme dahada yayılırken.

G de bana aynı şekilde baktı.
"Her zaman prenses . Her zaman." Dedi o da mutlu bir biçimde.

Sonrasında biraz salonun kenarlarında yolumuzu bulmaya çalıştıktan sonra Bir yüz daha doğrusu birkaç yüz dikkatimi çekti.

Chara, Asriel ve April . Yemek bölümünde beraber birşeyler konuşuyorlardı.
Onların yanına gittik.  

Chara beni Fark eden ilk kişi oldu.
Bana doğru koştu.
"Frisk. İnanmıyorum çok güzel olmuşsun. " dedi Chara beni kendi etrafımda döndürürken.
Ben onun bu hâline gülümsedim.

"Ama şimdi seninde benden aşağı kalır yanın yok. " dedim bende onu döndürürken.
Ama cidden yoktu.
Kırmızı pofuduk bir elbiseydi bu.
Üstünde beyaz güller vardı ve omuzları açıktı .
Ve kabarık eteğin üzerinde de bazı beyaz güller yerleştirilmişti.

Oldukça güzel olmuştu.
Charadan da bu beklenir zaten.
Biraz bu şekilde konuştuktan sonra birden bir müzik kulaklarımda duyuldu.
Yavaş ve sakin bir müzik. Bununla beraber ışıklarda söndü ve etraf karanlık bir hal aldı.

Asriel birden elindeki tabağı bıraktı ve Charaya döndü.
"Şey. Chara . Bu dansı bana lütfedermisin?" Dedi Asriel biraz korkarak.
Chara ona baktı. Ama sonra gülümsedi ve onun elini tutup dans pistine gittiler.

Ben onların gidişini izlerken bir ses daha duydum.
"Şey. Frisk. " dedi G biraz yavaş bir şekilde.
Bakışlarım onu buldu.

G ensesini kaşıyıp bana baktı.
"Şey. Benimle dans etmek ister misin?" Dedi o da merakla.
Ben ona baktım. Ama sonrasında gülümsedim.
"Şey . Neden olmasın. Ama ben biraz dansta kötüyümdür. " dedim yavaşça.
G gülümsedi.
"Sorun değil Frisk. Bende de öyle mükemmel bir yetenek yok zaten." Dedi G ve elimi tutup benimle dans pistine ilerledi.

Piste gelince G bir elimi omzuna koydu. Diğerinide tuttu.
O da elini belime koydu ve yavaşça kendimizi müziğin akışına bırakmaya başladık.

Müziğin yönüyle beraber o şekilde bir sağa bir de sola doğru hareket ettik .
Ama G de birşeyler vardı. Bunu görebiliyordum.

"G sorun nedir ?" Dedim merakla.
G bana baktı.
"Ne ? Oh . Hiçbir şey ." Dedi G hemen.
"G? " dedim hemen.

G derin bir nefes aldı.
"Tamam tamam beni yakaladın. Ben sadece düşünüyordum. Yani bilirsin. Eğer ayrılmazsak ya da birşey olmazsa ve sen de okulunu bitirince acaba .  .  . Tamamen birlikte olur muyuz ?" Dedi G birden.

Ben ona baktım. O ciddi miydi ?
G benim bakışlarımı görünce panikledi.
"S-sadece bir düşünce . Öyle ciddi birşeyi hemen açmam zaten." Dedi panikle.

Ama ben birden sevinçle onun boynuna sarıldım.
"Sen ciddi misin ? Evet. " dedim birden.
G dediğimle dondu kaldı.
Ama sonrasında o da gülmeye başladı ve beni çevresinde bir kere döndürdü.

"Frisk. Şu anda beni ne kadar mutlu ettiğini bilemezsin." Dedi G gülerek.
Bende gülmeye başladım ve onun elini tuttum.
"Hadi gel. Burdan çıkalım." Dedim ve beraber balo salonundan çıktık.

Ordan çıkınca yakındaki bir dondurmacıdan dondurma aldık ve onu yiye yiye yürümeye devam ettik.
Şu sessizliği hiçbir şeye değişmem.

Bir süre yürüdükten sonra durdum.
G bana baktı.
"Ne oldu ? Yoruldun mu ." Dedi merakla.
Ben ona baktım.
"Bekle." Dedim ve ayakkabılarımı çıkardım .

Yalın ayak yürümeyi sevdiğim için sorun yok.
Tabi yüksek topuktan dolayı boyumun birden düşmesi de G için malzeme oldu.

"Frisk ? Nereye gittin." Dedi gülerek.
Bende güldüm.
"Oh kapa çeneni ." Dedim ve beraber yürümeye devam ettik.

Yürürken birden bir ses duydum.
İnce bir ses .
Bir çeşit zamanlayıcı ?
Emin değilim.

Ama bir şeyden emin ki G nin yakın kaldığı ara sokaktan geliyordu.
Birden ses çok hızlanınca neler olduğunu anladım.
"Dikkat et !!!" Dedim ve G yi ittim. Bunu yaptığım anda bir patlama beni buldu.

Kulaklarım çınlıyor.  .  .

"Frisk ? Frisk uyan !!!!!!"

"19-20 yaşlarında kız. Bir patlama hedefi olmuş. "

"Hastayı kaybediyoruz "

"Arttırın. Hazır.  Çak ."

Birden bir ışık hüzmesi gözüme girdi .
Korkuyla derin derin nefesler aldım ve oturur konuma geldim .  .  .  

Asma Kilidin Anahtarı (Echotale) ||frans||Where stories live. Discover now