♚51.bölüm♚

922 138 118
                                    

Boğazı pamukla doluymuş gibiydi, yutkunamıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Boğazı pamukla doluymuş gibiydi, yutkunamıyordu. Geçmişteki hüzün dalgaları tarafından yıkanıyordu. Duydukları...Tanrı aşkına, bu sefil yaratığın söyledikleri doğruysa eğer geceler boyu katil sıfatıyla zihninde kurduğu mahkemeler boşunaydı.

"Neden?" diye soludu "Ben...Anlamıyorum bana eziyet etmekteki amacınızın gerekçesi ne?"

Göğsüne çarpan öfke bulutları katlanıyordu. Narin parmaklarını ecel terleri döken Douglas'ın yakasına geçirip onu kendisine doğru çekti.

"Seni lanet olası, görgü tanığı olduğunu zamanında söyleyebilirdin. Şahit olduğun her şeyi polise anlatabilirdin. Tanrım, tek bir kelimenle taşlar yerine oturabilirdi. Herkesin gözünde küçük düştüm." Özellikle de ona değer verip en mahrem sırlarını paylaşan Doktor Giselle'nin gözünde...

"Hey, nedenini nasılını sorgulayamazdım. Bana verilen emirlere itaat etmem gerekiyordu." karanlık bakışları ninja kadın ile ayaklı karizmanın üzerinde dolandı.

"Benden uzak durun. Size verecek bir şeyim yok."

Kartlarını açık oynamasının zamanı gelmişti. Düşlerinin katilinden birkaç adım uzaklaştı.

"Dinle, senin gibi adamlara bağışıklığım var." diye tısladı zehir tükürür gibi.

Ona yaşattığı her şeyden nefret ediyordu. Pislik herif yüzünden neredeyse geleceği elinden alınıyordu.

Gözlerini kısıp kollarını öfkeyle göğüs hizasında bağladığında Çenesi Gamzelinin kontrolü ele alan uyarıcı bakışlarına daldı. Sanki 'bekle' der gibiydi bakışları bana bırak...Bana bırak her şeyi düzelteyim. Bana bırak geçmişi sileyim. Öyle yaptı. Sahneyi aykırı dedektifine bıraktı.

"Pekala, demek taksici sendin Hawley hiçbir şeyden haberi olmadığını söyleyen birinden duyabileceğimiz etkileyici bir itiraftı. Sana bazı sorular soracağım. Eğer dürüst olursan Çavuş Wiseman'ın insaflı davranmasını sağlarım. Anladın mı?"

Douglas başını salladı.

"Tek bir soruyu bile cevaplamazsan, bu elimdeki silahı yeniden ateşlerim. İnan bana bunu yaparım. Öfkeliyken gözüm ne denli kara tahmin bile edemezsin. Üstelik bu defa ıskalamam anladın mı?"

Karşısındaki adam sertçe yutkundu. Köşeye sıkışmıştı.

"Eğer yalan söyler ya da kıvırmaya kalkarsan, seni şuracıkta gebertirim. Charlie'nin umurunda bile olmazsın."

"Charlie beni öldürecek."

"Pazarlık edecek durumda değilsin Hawley. Rol yapamazsın sahne kapandı biliyorsun."

Adamın dediğini yapmaktan başka şansının kalmadığını biliyordu. Lanet olsun ki Charlie'nin umurunda olmayacağını o da biliyordu. Kendisine söylenenleri yapacaktı. Avantajlı durumda değildi ve daha şimdiden iki cinayetten bahsedilmesi tüylerini diken diken ediyordu. Konuşacaktı başka şansı yoktu.

PORTOLA VALLEY 2∣ Tamamlandı ♚Where stories live. Discover now