Dudakları dudaklarına değdiği an hayat boyunca beklediği anın bu olduğuna karar verdi.Vücudu alev alev yanıyordu ve içindeki alevin kıvılcım misali adamı da kavurduğunu görebiliyordu.Kollarını boynuna dolayarak inledi.Ona dokunmak dışarıdaki soğuk h...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Çavuş Darly Wiseman gözünün önünde asılı onlarca silaha bakarken katilin tüm kuralları hiçe sayarak öldürme dürtüsüne engel olamadığını aklından çıkarmaması gerektiğini biliyordu.
Vücudunu dinlendirip tropikal sıcak bir adada emekliliğini geçirmeyi planlarken şubat ayazında bu denli yorulacağını tahmin edemezdi.51 gün olmuştu.Cinayet işleneli tamı tamına 1224 saat 73440 dakika.Aydınlatamadığı dosya yokken yeni yetme bir polis gibi katili hala yakalayamamış olmak kanına dokunuyordu.Zorlu vakalara taze kana susamış yırtıcı kaplan misali saldıran o halinden eser kalmamış, bunak bir kediye dönüşmüştü.Tanrı aşkına, nesi vardı böyle?
Satıcının sesi ana geri dönmesini sağlarken standart ordu tipi kırk beş kalibrelik otomatiğe gözlerini kısarak baktı.Elbette biliyordu.Zihninde gençlik ateşinden savrulan bir anı canlandı, San Antonio'daki devasa fuar alanında tanıştığı eski bir dosttu onun için.Ne var ki sevdiği ahu gözlü güzel her türlü silahtan nefret ederdi.İç çekti.
Büyük silah fuarlarını oldum olası severdi; ancak kasaba şartları göz önüne alındığında kovboy lakaplı Tony Sakey'in, uzun zamandır uğramadığı çadır atmosferindeki dükkanı da rahatlamak için idealdi.
Çatısı akıtan kulübenin çamurlu ayak izleriyle bezeli koridoru teşhir standıyla çevrelenmişti.Tepedeki sarı lamba gündüz vakti olmasına rağmen loş ortamı aydınlatmada yetersiz kalıyordu.Ilıman iklimin ağırlıklı yaşandığı Kaliforniya'nın kışlarının çetin geçtiğine daha evvel hiç şahit olmamıştı.Kış çetindi çetin olmasına ya kendi öfkesi de buz sarkıtları gibi gün geçtikçe bileniyordu.
"Eski zamanları bilirsin, hani şu yerli isyanlarını bastırmak, azılı düşmanların hakkından gelmek için kılıç darbelerinden daha etkili bir şey gerekiyordu.Otomatik bir şey birkaç saniye içinde çözüm üreten türden.Bahse girerim dostum 1940'ın buhranlı dönemlerinde de herkesin sığındığı limandı kırk beşlikler."
Tony, soğuktan yanakları kızarmış elli beş yaşlarında şişman tıknaz kel bir adamdı.O anlatmaya devam ederken arkasındaki rafta ufak televizyon cızırtılı öğle haberlerini arka arkaya yayınlıyordu. Keskin bakışlarla odayı tararken fotoğrafik hafızası ufak ayrıntıları kaydetmekle meşguldü.
Kısa bir süre ekrana baktı ardından çatlak duvardaki silahlara göz gezdirmeye başladı.Sonunda gözleri 9 mm'lik bir Heckler&Koch tabancada sabitlenip kaldı.Yakından bakmak için uzanırken metal bir kilitle duvara sabitlendiğini gördü. Tony silahı alıp uzatınca kabzasını sıkıca kavradı.Tabancanın elinin altında hafif ve pürüzsüz bir şekilde kayıp gidişini hissetmek güzeldi.Katilin de maktulün organlarına saplayacağı neştere dokunurken böyle hissedip hissetmediğini merak etti.
"Eğer aradığın sağlam bir şeyse elindeki tam sana göre."
Davanın gerginliği kızaran yüzüne yansıyan Çavuş gözlerini devirdi.
