♚59.bölüm♚

713 83 51
                                    

Huzurun ruhunda mayalandığını hissediyordu içinde sakladığı yirmi dokuz yıl boyunca okuduğu tüm kitaplar üst üste dizilmiş, zamanın akışıyla sayfalarını çeviriyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Huzurun ruhunda mayalandığını hissediyordu içinde sakladığı yirmi dokuz yıl boyunca okuduğu tüm kitaplar üst üste dizilmiş, zamanın akışıyla sayfalarını çeviriyordu. Yazar geçmişi, mezar taşı olmayan bir ruhun huzurunda yazmıştı. İçinde zamana küskün bir kız çocuğu vardı.

Nisan ayının o Güneşli on beşinci günü ruhundaki çatlaklara sızan bir merhem gibiydi, şifalıydı. Esen ılık rüzgar, su kamışı ve hanımeli kokuyor; arada bir saçlarını özgürce savuran meltem sol tarafındaki çam ağaçlarını hışırdatıyordu.

Portola Valley yemyeşil vadi güzelliğini cömertçe sunarken Jack'in Mekanı bugün güzel bir piknik organizasyonuna ev sahipliği yapıyordu. Yazın müjdecisi bahar canlı ve nefes alan bir organizma gibiydi, termometredeki değer yükseldikçe erken davranan birkaç ağustos böceği ve kurbağanın tiz sesi duyuluyordu.

Jack'in bakımlı çimleri mekanın arkası boyunca derin bir ormana doğru uzanıp kıvrılıyordu. Tuhaftı, ilk defa bir kasım gecesi geldiği sonrasında önünden defalarca geçip Çenesi Gamzelinin doğum gününe katıldığı bu yerin bu kadar orijinal olacağını tahmin bile edemezdi. Jack ve yanındakiler havanın güzelliğiyle birlikte mekanın içinde her ne varsa yemyeşil kırlara taşımışlardı adeta.

Ela Gözlü, Soylu, Çenesi Gamzeli 'mevsim' diye seslenirken sıcak gün ışığından olabildiğince faydalanmaya çalışıyor, D vitaminini iliklerine kadar hissetmek istiyordu. Zira kış öyle çetin geçmişti ki...Ruhu üşümüştü, kanayan yaraları zihninden atması gerekiyordu.

Bazı şeyler unutulmalıydı, bazı şeyler ise unutulmamak üzere zihnin oyuklarına tutunmalıydı. Gördüğü kabusta mezar taşında gördüğü sayıları unutmalıydı mesela. Larissa Nolan'ın ölüm tarihini unutmalıydı. Ona baktı, yalnızca susarken bile ne kadar çok şey konuştuklarını biliyordu. Nasıl oluyorsa oluyordu işte duymak istemeyen çığlıkları duymazdan gelirken anlamak isteyene bir fısıltı yetiyordu işte.

Yan tarafa yatırdığı koyu kestane renginde saçları lacivert polo tişörtü ve koyu kot pantolonuyla erkeksi ve son derece kasabalı görünüyordu.

"Buradasın,"

Uzun süre kan ve ateş içinde ölüme meydan okumuş gizli ve tehlikeli işlerde birleşen iki ruhun konuşmaya ihtiyacı yoktu. Ciğerlerini hava ile doldurmasına sebep olan bir adamın yanında olmak güzeldi dudakları kıvrıldı.

"Ve sen de öyle,"

"Jack barbeküyü hazırladı bizi bekliyor. Herkes geldi, Anthony ve çocuklar hatta Erica Teyzem bile."

Buna sevinmeli miydi bilmiyordu ancak o yaşlı kadının bir şekilde ondan eskisi kadar nefret etmediğini hissediyordu. Buzdan kalesinin duvarlarını yıkmıştı adeta. Genç adamın elini tutup yumuşak çimlerin üzerinde ilerlerken pudra pembesi elbisesi yerlere değiyor, uzun zamandır ilk defa kendini normal bir şeyin parçası gibi hissediyordu.

PORTOLA VALLEY 2∣ Tamamlandı ♚Where stories live. Discover now