♚27.bölüm♚

2.4K 220 21
                                    

Nemli topraktan yükselen sis bulutu, gümüş bir tepsi gibi görünen ayın altında feri çekilmiş bir lambayı andırıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Nemli topraktan yükselen sis bulutu, gümüş bir tepsi gibi görünen ayın altında feri çekilmiş bir lambayı andırıyordu. Bulutların ardına saklanan gölgelerden kaçarken her defasında içindeki hayaletin kurduğu kurt kapanına yakalanıyordu.

Amaçsızca yaslandığı pencere pervazından iri yağmur damlalarının loğusa kadının dolu göğüsten sızan süt misali çamurlu suya damlayıp görüş açısını bulandırdığını fark etti.Yeni yıldan beri temizlenmeyen süslerin etrafta ahenkle dans edişine şahitlik ederken harelerinde kaybolmak istediği bir çift ela gözü düşlüyordu.

Portola Valley Polis Merkezi teşkilatının en aykırı cinayet masası dedektifinden yılbaşı gecesinden beri ses seda yoktu. Havai fişek gösterisini takiben turuncu alevlerin ışığında adamın sıcak kollarında huzurlu bir uykuya daldığını anımsıyordu hepsi bu.Uyandığında yanında yoktu. 31 Aralığı takip eden son üç gün boyunca onu araması için içten içe dualar ediyor, ama kalbinin derinliklerinde aramayacağını biliyordu.

Mantıklı düşüncenin dibinde debelenirken içinde gittikçe kabaran öfkeyi dizginlemeye çalıştı.Bu aşamayı daha önceki yaşanmışlarından biliyordu.Ya da yaşanamamışlıklarından. Her neyse karanlıkta önünü göremeden düz bir duvara toslamak, yanlış zamanda yanlış bir adama vurulmak. Bunlar haddinden fazla sabır gerektiren şeylerdi.Ne var ki sabrı son demlerinde gezinirken görmeyi düşlediği yüzün şömine alevi gibi yüzünü şöyle bir yalayıp geçip gitmesi bu durumu tahammül edilemez bir hale getiriyordu.

"Merhaba hanımefendi,"

Duyduğu yabancı sesle irkilerek dişlerinin arasındaki tırnağı boşluğa tükürdü.Aniden durup arkasına döndü.

Karşısındaki genç adam otuzlu yaşlarının sonlarında olmalıydı; siyah takım elbisesinin içinde, arkaya doğru sabitlenmiş jöleli saçlarıyla sosyetik mafya filmlerinden fırlamış gibi görünüyordu. Oldukça uzun boyu buna nazaran zayıf bir bedeni vardı. Loş ışıkta ince bir siluet meydana getiriyordu.Her nedense onun otel çalışanı olmadığından emindi.

"Kimsiniz benden ne istiyorsunuz?"

"Kapıyı çaldım ancak duymadınız resepsiyonist birkaç defa aradı lakin siz...Cevap da vermeyince ben-"

"Ve siz de öylece içeri girme hakkını kendinizde buldunuz. Rahatsız edilmek istemediğimi belirtmiştim oysaki."

Gelenin aklındaki isim olmaması onu hayal kırıklığına uğratmıştı ancak görevlilere Brendan Wilder'ın kimliğini açık edecek imalarda bulunamazdı.Tek çaresi ondan haber beklemekti.

"Ah, affedersiniz kendimi tanıtmama izin verin lütfen.İsmim Fernando De Santis beyefendinin talimatıyla size bugün ben eşlik edeceğim."

Sabit kara gözlerinin ardındaki ürkütücü ifade Bahar'a üniversitede son derece aptal bulduğu psikiyatri hocasını anımsattı.Dilindeki farklı aksan oldukça belirgindi.Ona güvenip güvenmemesi gerektiğinden emin değildi. Ama konuşma şekline bakılırsa söylediklerinde son derece ciddi olduğu kesindi.Sesinin titremeyeceğinden emin olana dek bekledi.

PORTOLA VALLEY 2∣ Tamamlandı ♚Where stories live. Discover now