♚33.bölüm♚

2.4K 201 21
                                    

Siyah beyaz tuşlarında piyanomun, seni çalıyorum şimdi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Siyah beyaz tuşlarında piyanomun, seni çalıyorum şimdi. Çaldıkça çoğalıyorsun odada, sen arttıkça; ben kayboluyorum.*

Belli bir kalıba sokulmak istendiği garip dış dünya ile benliği arasında sıkışıp kaldığını hissediyordu.İskambilden inşa ettiği hayatını yoluna koymasının tek yolu plana sadık kalmak, diğer bir değişle Leydi Catherine Jones olmaktı.Yanaklarını avuç içlerine yasladı.Tanrım, her şey neden bu kadar karmaşık olmak zorundaydı?

"Ah, Leydi Jones demek buradasınız."

Elinde kurabiye kavanozuyla yakalanmış bir çocuk gibi yüzünün kızardığını hissederek "Madam Lefebvre," diye soludu.

Üçüncü kata dönen merdivenlerin başına oturmuş, düşünceleriyle boğuşuyordu. Sabahki konuşmalarının ardından o gururlu, burnu düşse almaya zahmet etmeyen Mr. Darcy'nin  Santa Clara'dan ayrıldığını duymuştu.Sanki umurundaymış gibi!

"Akşam yemeği tepsisini almaya geldiniz sanırım.Odada." Tepsi zaten kadının elindeydi. Saçmaladığını düşünerek gözlerini devirdi.Kalbi bin bir eşit parçaya dağılırken her şey normalmiş gibi davranmak son derece zordu.

"Bay Santis'in yoğun ısrarı sonucunda sanırım bu defa lezzetli yemeklerinizin çoğu ziyan olmayacak." diye gevelerken mahcup bir tebessüm asılı kaldı dudaklarında.

"Elinize sağlık teşekkürler."

Ophelia, bu nazik davranış karşısında gözlerini kısmadan edemedi.Ona defalarca yemek taşımasına rağmen ilk kez içten bir iltifatla muhatap olmuştu.Uzun boynunu hafifçe eğdi, sabah neyi paylaşamadıklarını bilmiyordu; lakin Bay Walker ile aralarının bozuk olduğunu hissetmişti.

"Afiyet olsun, şu an için yapacak daha iyi bir işim yok eğer isterseniz konuştuğumuz gibi etrafı gezebiliriz." 

Güzel misafir buruk bir tebessümle başını sallayınca durup nazikçe yol verdi.Merdivenleri kademe kademe indikçe farklı bir duygu yoğunluğuyla kuşanıyordu.Son zamanlarında yuva kavramından uzak yaşadığı bu 'ev'de kaldığı oda -ilk gece ağırlandığı salon ve ihtiyaç dahilinde ziyaret ettiği koridorun sağ tarafındaki banyo- haricinde çoğu yerden bihaberdi.

Mor salonun kapısı görüş açısına düştüğünde yutkundu.Bahar Danielle Johansen sabah o kapıyı sertçe kapayarak aslında yüreğini çarpmıştı.O çiçek açmamışsa, mevsimi sen değilsindir diyen iç sesinin haklılık payı büyüktü.

"İlk durağımız mutfak."

Adımları, geldiği ilk gece karşılandığı devasa yemek salonunun çaprazında son bulunca o gece kapıdan girer girmez aldığı leziz kokuların nedeni de açıklığa kavuşmuş oldu.Top şeklinde şık iki avizeyle aydınlatılan ada tipindeki mutfak, Los Angeles'tayken yaşadığı dairenin yarısından büyüktü ve ormanın en yeşil tonuna bakıyordu.Taze çekilmiş kahvenin zengin kokusu burnuna dolarken meraklı bakışlar etrafı taradı.

PORTOLA VALLEY 2∣ Tamamlandı ♚Where stories live. Discover now