Birtakım yaratıkların kol gezdiği gibi söylentilerin dolaştığı Transilvanya'da işe başlamış genç bir kadındı Sakura.
Bu söylentilerin baş tacı olan Uchiha Şatosu'nda, küçük kontun bakıcısı olarak işe alınmıştı.
Yalnızca evde bekleyen kardeşleri iç...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bölüm 2: •Küçük Kontun Bakıcısı•
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
14 Kasım, 1543
Kendisine uzatılan parşömeni kısaca okuyup altına imzasını bıraktı. Bu imzayı da attığına göre, artık resmi olarak küçük kontun bakıcısıydı ve işe başlayabilirdi.
İki hafta boyunca Uşak Bram, onu çeşitli konularda eğitmişti. Hoşgörü kurallarının dışında öğrendiği başka şeyler de olmuştu ve açıkçası bazı şeyler Sakura'nın garibine gitmişti. Mesela iki hafta boyunca şatonun üst katlarına çıkması yasaktı, ancak göreve başladığı zaman çıkabilirdi. Geceleri koridorlarda mümkün olduğunca az, hatta hiç dolaşmamalıydı. Gece olduğunda odasından çıkması yasaktı. Yemeği uşak ve hizmetçilerle beraber yiyordu, yani büyük kont ve ailesinin yemek saatinden bir saat sonra. Sakura'nın en tuhafına giden bir başka kural ise; yaralanmayacak olması. Bu fiziken imkansız olsa da Uşak Bram ona -özellikle- bu konuda çok dikkat etmesini söylüyordu. Mümkün olduğunca düşüp bir yerlerini kanatmamalı, bir taraflarını kesmemeliydi. Zaten Sakura'nın da hobi olarak kendine zarar verdiği yoktu ya...
Üstelik uşak, onu her türlü duruma hazırlıklı olması için tembihliyordu. Küçük kontun çok şımarık biri olduğunu ve her an ne isteyeceğinin belli olmadığını söylemişti. Zapt etmesi zor biriydi ve oldukça enerjikti. Sakura, uşağın bunu biraz abarttığını düşünüyordu ama yine de ses etmedi. Onun anlattığına göre kont; Japoncadan sıkılıp Almanca konuşmasını isteyebilir, kafasına eserse kapıyı değil bacayı kullanmasını bile söyleyebilirdi.
Bu iki haftalık eğitim süresince bakıcılık yapacağı küçük kontu bir kez bile görmemişti. Uşağa onu sorduğu zaman, "Kont, siz onu görmek istiyorsunuz diye ayağınıza gelecek değil ya," cevabını işitiyordu. Zaten gündüz vakti şatonun pek işlek olmadığı da aşikardı, Kont İtachi ve Grandük Madara Uchiha ile ancak karanlık çöktüğünde karşılaşabiliyordu. Gündüz vakti yalnızca hizmetçi, uşak veya diğer çalışanlar şatoda oluyordu.
Sakura heyecanla öne atıldı, "Artık küçük kontla ilgilenmeye başlayabilirim o zaman! Nerede o? Küçük çocukların ortalıkta fırıl fırıl dolaşması gerekmez mi? Geldiğimden beri şatoda bir çocuk sesi bile duymadım..." Çenesini eline yaslayarak yüzünü buruşturdu. Soyluların çocukları böyle mi oluyordu acaba?
