Birtakım yaratıkların kol gezdiği gibi söylentilerin dolaştığı Transilvanya'da işe başlamış genç bir kadındı Sakura.
Bu söylentilerin baş tacı olan Uchiha Şatosu'nda, küçük kontun bakıcısı olarak işe alınmıştı.
Yalnızca evde bekleyen kardeşleri iç...
Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.
Bölüm 9: •Güzel Koku•
Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.
24 Kasım, 1643
Önündeki tezgahın üzerine dizilmiş renk renk fularlar, saç tokaları ve eldivenlere ilgiyle bakıyordu genç kadın. Bir eliyle rüzgarın yüzüne düşürdüğü pembe saç tutamını kulağının arkasına atarken gözüne bir fular çarptı. Kırmızı, üstünde hoş desenleri olan bir fulardı.
Fuları eline aldığında kız kardeşi Yoshira'ya ne kadar yakışacağını hayal ederken hafifçe gülümsedi. Bugün aldığı maaştan kendi için bir kısmını ayırarak kardeşlerine gönderecekti. Parayla beraber o çok merak ettikleri Transilvanya'dan birkaç hediye de yollamak istiyordu. Bu yüzden uşaktan izin alarak sabahleyin kasabadaki çarşıya gelmişti.
Çarşı kalabalıktı. Birçok satıcı böyle ufak tefek eşyalar, sebze meyve ya da takılar satıyordu. Rüzgarlı bir hava olduğu için Sakura, pelerinin başlığını çekmişti. Bir süredir gördüğü her takı ve hediyelik eşya tezgahını geziyordu.
"Bu fuları almak istiyorum," dedi beğendiği fuları satıcıya uzatırken. Parasını verdikten sonra satıcının bir pakete sardığı fuları alıp belindeki çantaya attı. Saruki için yazlık bir şapka almıştı. Fakat küçük erkek kardeşi Saoto'ya alacak bir şey henüz bulamamıştı.
Tezgahın önünden çekilip yürümeye devam edeceği sırada bileğine yapışan buruşuk, fakat sıkı eller yüzünden geri çekildi. "Sen!" Kendisine yapışan yaşlı kadına şaşkınlıkla baktı. Kısa, bodur ve esmer tenli bu yaşlı kadın kendisine dehşet içinde bakıyordu. Tuhaf bir tip olması Sakura'yı daha da ürpertmişti. Üzerindeki çarşaf cırtlak renklerdendi ve boynunda sıra sıra haç kolyeleri asılıydı. Alnına mürekkeple çizilmiş bir sembol, daha çok bir tılsım gibiydi, Sakura için hiçbir anlam ifade etmiyordu.
"Kızım, bu mührü nereden aldın!?" Yaşlı kadın, bileğinden sertçe tutarak Sakura'yı kendine çekti, "Onlardan biri misin sen!?"
"Affedersiniz, neyden bahsettiğinizi anlamıyoru-" Sakura'nın konuşmasına izin vermeden tekrar çemkirdi, "Yalan konuşma!" Kadın çarşının ortasında cırtlak sesiyle bağırırken herkesin dikkatini çekmişti. Yoldan geçen adamın biri, "Yine mi şu deli..." diye mırıldanarak adımlarını hızlandırmıştı.