Birtakım yaratıkların kol gezdiği gibi söylentilerin dolaştığı Transilvanya'da işe başlamış genç bir kadındı Sakura.
Bu söylentilerin baş tacı olan Uchiha Şatosu'nda, küçük kontun bakıcısı olarak işe alınmıştı.
Yalnızca evde bekleyen kardeşleri iç...
Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.
Bölüm 30: •Işıldayan Yıldız•
Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.
6 Ocak, 1644
Gecenin bir yarısı, şatonun soğuk duvarlarının içinde en üst kattaki kontun odasında bulunuyordu Sakura.
Onun uyuma düzenine ayak uydurmak zorunda kaldığı için tıpkı onun gibi gündüz uyuyor ve gece uyanıyordu. Gece boyunca da beraber oluyor, sabahın ilk ışıklarının çıkmasına yakın ayrılıyorlardı ve Sakura o gidince uyumak için kendi odasına iniyordu. Çünkü kontun odası, içinde o olmadan çok ürpertici ve soğuktu.
Şimdiyse geniş yatağın üzerinde sırtını başlığa yaslamış oturan Uchiha Sasuke'nin kucağında oturmaktaydı. Adamın elleri yumuşak pembe saçlarının içinde gezinerek nazikçe örüyordu saç tellerini. Sakura ise sırtını onun göğsüne yaslamış dururken oldukça rahat hatta mayışıktı.
Kontun yatağında yorgan ya da battaniye bulunmazdı önceden. Lakin Sakura geceleri burada geçirmeye başlayınca artık kat kat yorganlar bulunuyordu. Çünkü vampir olmayan bir kimsenin bu soğuk odalarda üstü açık uyuması imkansızdı.
"Transilvanya'nın görüp göreceği en güzel gelin olacaksın," Kulağının yanındaki soğuk nefes ense tüylerini kabartırken ferah sesi içi geçirdi Sakura'nın, "Benim gelinim olacaksın," Saçlarının arasından bir nefes çektiğini hissetti, "Bu gerçekler beni o kadar mest ediyor ki sana tapmak istiyorum. Dinsiz bir yaratığa bile tapınak olabilecek kadar güzelsin."
Şatoya geldiğinden beri Sasuke'nin ağzından hep bu tarz cümleler dökülüyordu. İltifatları ve onları yürekten söyleyiş tarzı her kadına olacağı gibi Sakura'yı da delicesine şımartıyordu.
Şatoda geçen günleri boyunca Sasuke ile sürekli beraber olmaktan ve onunla vakit geçirmekten oldukça memnundu. Ayrıca bu evliliğe sıcak bakmayan(asla da bakmayacak olan) aile üyeleri, buna rağmen artık önüne geçemeyecekleri bu durumu kabullenmiş ve Sakura'nın önünden çekilmişlerdi.
Lakin onların tavrında başka bir şey seziyordu Sakura. Düşmanca ya da fitnelikle alakası olmayan başka bir şey. Üzüntü? Onun için üzülüyor gibiydiler. Ya da kendilerine üzülüyorlardı, emin değildi.
