Birtakım yaratıkların kol gezdiği gibi söylentilerin dolaştığı Transilvanya'da işe başlamış genç bir kadındı Sakura.
Bu söylentilerin baş tacı olan Uchiha Şatosu'nda, küçük kontun bakıcısı olarak işe alınmıştı.
Yalnızca evde bekleyen kardeşleri iç...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bölüm 24: •Geç•
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
26 Aralık, 1643
Tahtanın üzerinde havucu ince dilimlere doğrarken küçük kardeşinin konuşmasını dinliyordu pembe saçlı kadın.
"İki gün oldu abla, ne zaman göle gidece'iz?" Saoto kadının etrafında dört dönüyor ve onu sorularıyla sıkboğaz etmeye devam ediyordu, "Ördeğimi yüzdürmezsem ölür..."
"O bir oyuncak ablacığım, ölmez," Sakura mutfak önlüğünün iplerini çözdü, "Havalar düzelir düzelmez gideceğiz göle. O zamana kadar küvette de yüzdürebilirsin değil mi?"
"Olmaz, ördekler gölde yüzer!" Somurtarak kollarını önünde bağladığında Sakura elini çocuğun pembe saçlarında gezdirip dağıttı, "İçeri geç de ablalarına bak bakalım, sensiz oyun oynuyorlardı sanırım?"
Yeşil gözlerini kırpıştırdı çocuk, ardından bağladığı kollarını açıp ablasının başını okşayan elini ittirdi ve koşarak içeri geçti. Sakura derin bir nefes alıp sandalyeye oturdu.
Havalar çok bozuk olmasa Saoto'yu göle götürürdü ama yağışlı havalarda göl özellikle hırçın olurdu. Bırak plastik ördek yüzdürmeyi, canlı kurbağa bile yüzdüremezdi.
Ayrıca son günlerde içinde öyle bir boşluk vardı ki tarif edecek kelime bulamıyordu. Yaptığı her şey boşa gidiyor, yediği her şey boşluğa düşüyor ve konuştuğu her kelime havada kalıyor gibiydi. Oysa ki yanında tüm dünyası olan üç kardeşi varken böyle hissetmesi manasızdı. Lakin elinde değildi, gözü her daldığında kalbinde sızlayan özleme engel olamıyordu.
Özellikle en son Flad pencerenin önündeyken kafası çok karışmıştı. Zaten kafasından atamadığı adam iyice kazınmıştı. Ama o geceden sonra da herhangi bir işaret almamıştı.
Bir fokurdama sesi duyduğunda ayağa fırladı. Ateşin üstündeki tencere taşmıştı.
♧
Akşam üzeri çocuklar odada şöminenin başında otururken elinde kek dilimlediği tabakla içeri geldi Sakura.
