35: dearest

408 52 111
                                    

Bölüm 35:•En Sevgili•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 35:
•En Sevgili•

Bölüm 35:•En Sevgili•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

3 Şubat, 1644

O odanın içinde, kapının dibine çökmüş yerde uzanarak sabahladı genç kadın. Odanın gri perdesinden içeri süzülen güneş ışığı doğrudan yere yüzüne vurduğunda, resmen uyandığı için acı çekmek üzereydi.

Zihinsel acının yanında, yerde yattığı için oluşan boyun acısı da kendini gösterdiğinde gözlerini araladı. Tahmin ettiği üzere sadece üç dört saat kadar uyumuş olmalıydı, başını yerden kaldırdığında tüm bedeni soğuktan buz kesmişti.

Dün gece yaşananlar zihnine sonradan falan dolmadı, hiç çıkmamıştı çünkü. Yüreğindeki korkunç çığlığın dinmesi içinse birkaç saatlik uyku yeterli olmamıştı.

Yerden kalkmış olsa da odadan çıkmak istemedi. Biliyordu ki dün gece tüm bu vahşeti yaşatan adam orada değildi ama     ölen iki masum insanın ruhu oradaydı.

Belki de bu zamana kadar sadece ona aşık olduğu için hakkında birçok şeyi görmezden gelmişti. Sasuke'nin bir insan olmaması bir yana, farklı bir doğası olduğunu başından beri biliyordu. Bilmekle kalmamış deneyimlemişti de defalarca. Ama bu göz ardı etme olayı en son ne zaman başlamıştı? Ona aşık olduktan sonra mı? Ona ne zaman aşık olmuştu ki? Bu kaotik duygunun başlangıcı ne vakit gerçekleşmişti asla bilemeyecekti.

Aklına Kont Itachi'nin, düğün öncesi söylediği sözler düştü; Onun gerçek yüzünü nihayet gördüğünde pişman olacaksın. Onun kana susamış bir yaratık olduğunu unutma, elbet bir gün tüm bu hisler zayıflaşacak ve kana susamışlık onu ele geçirecek. Vahşi bir kurdu evcilleştiremezsin.

Sanki bir çift el boğazına yapışmış gibi nefesi kesildi. Ellerini saçlarından geçirirken zihninde yankılanan sözler susmuyor, bağırarak beynine vurmaya devam ediyordu: Şimdi olmasa da sen, zaman içinde artık onun gözünde bir av haline geleceksin.

Sen o deli ateşin içinde yanacağının farkında değilsin Sakura.

Pembe saçları avuçlarında ezilirken bu kez Transilvanya'ya geldiğinden beri ilk defa dost gözüyle baktığı tek kişi olan Prens Uzumaki'nin sözleri ve o tereddütlü suratı geldi aklına: Evlilik demek, bir insanı her şeyiyle kabullenmek ve cefasını çekmektir.

Bloodthirsty | SasusakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin