BÖLÜM 1 "Kaçak"

172 32 75
                                    

"Bir avcı av olduğunu fark ettiğinde ziyafet bir ihanete gebe kaldı. Ve kasıklarımın üzerinde sancıyan şey geçmişim değil aslında bugünümdü."

15

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

15.05.2021

Saat 5.43

Gece vardiyasının bitmesine on yedi dakika vardı ve güneş karanlığın kollarındaki derin uykusundan daha uyanmamıştı.

Üzerimdeki önlüğü çıkartıp tezgahın arkasından çıktığımda Selim tüm sandalyeleri masaların üzerlerine ters şekilde yerleştirmiş ve mekanı kapanmaya hazır bir hale getirmişti. Bana gülümseyerek baktığı için ben de ona doğru gülümsemeye çalıştım ama benimkisi daha çok beceriksiz bir dudak hareketi olarak boşlukta asılı kaldı.

İçimde bir huzursuzluk vardı. Kötü bir şey olacağını hissediyordum ve ben bu konuda hiç yanılmazdım.

"Bana bir bira sözün var." dedi Selim ceketini sırtından geçirip gitmek için hazırlanırken. Ben de aynı şekilde askılıktaki yağmurluğuma uzanmıştım.

"Aklımda. Ama bu gece çok yorgunum."

Omuzlarını kaldırıp indirdiğinde tekrar gülümsedi. Onu idare ettiğimin farkındaydı ama her ne kadar o bana çıkma teklifi etmekten vazgeçmiyorsa ben de bunu ertelemekten vazgeçmiyordum. Onu reddetmememin nedeni ise çok açıktı. Kalabalıktan kaçmak istiyorsan kalabalığa karış.

Bunu bana çok değer verdiğim biri söylemişti.

06.17

Mekandan çıktığımda saat altıyı on geçiyordu. Takip edildiğimi fark ettiğimde ise on yedi. Dudaklarımdan sessiz bir küfür savrulduğunda zihnim anında bir plan yaptı.

Buna alışıktım. Bunun için eğitilmiştim. Şimdi ise bana verdikleri gücü onlara karşı kullanmam gerekiyordu.

Ağacı yine onun dallarından yapılan balta kesecekti.

Adımlarımı hızlandırsaydım bunu fark ederlerdi o yüzden bunun tam tersini yapıp yavaşladım ve eğilip ayakkabımın bağcığını çözdüm. Tekrar bağlandığım sırada takipçimin de yavaşladığını hissettim.

Sokağın sonu görünmüyordu ama ben kaç adım sonra dönemece çıkıldığını çok iyi biliyordum. On beş gündür bu sokaktan geçiyor, sokağın sonundaki dönemeçten mahalleye giriyordum. Yaşadığım yer, bir apart dairesiydi, dönemecin ardından otuz adım sonraydı. Eğer koşarsam yirmi iki.

Oraya ulaştığımda içeriye girip takipçimin kapıdaki güvenlikle biraz oyalanmasını sağlayabilirdim. Bu onu fazla ugraştırmasa da bana zaman kazandırırdı. Sonra da takipçimin altmış iki oda içinden hangi odada olduğumu bulmaya harcadığı kısa zaman diliminde ise yemekhanenin havalandırma boşluğundan çatıya çıkardım.

Plastik Ruhlar MezarlığıTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon