BÖLÜM 6 "Başlangıç"

105 21 44
                                    

"Her devrim bir değişimle başlar ve değişen her şey, kazanmak için önce kaybetmeye mahkumdur. Şüphesiz ki insan kim olduğunu bulmak için önce halihazırda olduğunu sandığı kişiden vazgeçmelidir."

Bölüm Şarkıları : The Neighbourhood - Dady Issues

Billie Eilish - Bored


Go ahead and cry little girl
Nobody does it like you do
I know how much it matters to you

Akademi'nin yüksek duvarlarının ardından, biçare bir çabayla sızan ay ışığı, prangalarından kurtulduğu patika kısımda tüm yolu lacivert bir fener gibi aydınlatıyor ve bir adamın yüzünün yarısına vuran ışık diğer yarısındaki karanlığı daha da ürküt...

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Akademi'nin yüksek duvarlarının ardından, biçare bir çabayla sızan ay ışığı, prangalarından kurtulduğu patika kısımda tüm yolu lacivert bir fener gibi aydınlatıyor ve bir adamın yüzünün yarısına vuran ışık diğer yarısındaki karanlığı daha da ürkütücü hale getiriyordu. Adam hızlı adımlarla olabildiğince çabuk köşeyi dönüp patikaya doğru çıktı ve birkaç saniye de olsa omzunun ucundan, ardında bıraktığı hiçliğe nefretle baktı. 

Sigarası parmaklarının arasında ufalmış; izmaritin küflü kokusu parmak izlerindeki çukura sızmıştı ama adam, yine de taze bir amber gibi kokuyordu. Bir kadın, patikanın ilerisindeki ağaçlardan birine yaslanıp onun adımlarını sayarken bunu düşünmüştü. Bir de adamın ne kadar kusursuz göründüğünü. 

"Dediğimi yaptın mı?"

Kadın adamın aceleci tavrına gülümseyerek ona doğru yaklaştı ve dudaklarını sakince onunkilere doğru uzattı. Öpüşüne karşılık alsa da hissettiği bu yoğun duygunun adamda bir karşılığı olmadığını biliyordu. Yine de çaresizce yalan söylemesini bekledi. 

"Beni özledin mi?"

Adamın dudaklarına bıraktığı ıslaklık, öfkeli bir gülümsemeyle kutsandığında ondan kaçmadı ama şiddeti artık haz aldığı bir boyutta değildi. Bunu hissetmişti. Bedeni sertçe ağaca çarptığında nefesi birkaç saniyeliğine adamın parmakları arasında sıkışıp kaldı ve boynu, kemikli parmaklarının azizliğinde ince bir sızıyla geriye çekildi. 

"Benimle oynama. Sana bir soru sordum."

"Yaptım." dedi kadın, zar zor aldığı birkaç nefes sayesinde konuşabilmiş olsa da sesi boğuk çıkmıştı ve bu, adamın suratında sadist bir zevke dönüştü.

Onda neyi bu kadar sevdiğini bilmiyordu. Şiddetten hoşlanmazdı, adamla sevişmek de yeteri kadar mutlu etmiyordu onu. Çünkü tüm şehveti bitip de geriye sadece sıcak bir çift kol özlemi başladığında adamın duvarları, buzdan bir cam parçası gibi ona çarpıyor ve kadının ruhunu, sürekli sızlayan kesiklerle dolduruyordu. 

Adamın onu sevdiğini hiç düşünmemişti ama en azından ondan başka kimseyi sevmediğini biliyordu.

Şimdiye kadar bununla yetinmesini bilmiş; daha fazlasını istese de kendisine onun kimseyi sevemeyeceğini hatırlatarak çocukça bir teselliyle avunmuştu. 

Plastik Ruhlar MezarlığıWhere stories live. Discover now