BÖLÜM 5 "Tercih"

100 25 39
                                    

"Çürüyen sadece cesetler değildi ve ruhlar bazen bedenlerden önce kokmaya başlardı."


Bölüm Şarkıları: Chase Atlantic - 23

                                    Dean Lewis- Waves

And the freedom of falling

And the feeling I thought was set in stone

It slips through my fingers

Stefan Zweig, bir kitabında, yeryüzünde hiçbir şey insanoğluna hiçlik kadar baskı yapamaz, diyordu. Bu sözleri beni bıraktığı deponun soğuk zemininde otururken defalarca düşünmüştüm.

Artık ilk seferki kadar çabalamasam da her seferinde ona beni burada bırakmaması için yalvarırdım ama bana hep aynı cevabı verirdi.

Önceliklerini düşün.

Neyden bahsettiğini anlamam uzun sürmüştü. Çünkü özgürlüğü için kıvranan ruhum soğuktan fazla etkilenmiyordu. Üşüyen bedenimdi. Gerçeği anladığımdaysa zihnimi o soğuk depoya hapsedip kendimi, bedenimi o soğuktan korumaya adadım.

O depodan son çıkışımda ikimiz de bir daha aynı olmayacağımı biliyorduk ve başımı okşarken dudaklarını saçlarıma bastırmıştı. Öpüşü, canlıydı. İçimde ölen her şeye inat, canlı kalan tek şey bende bıraktığı acının izleriydi.

 İçimde ölen her şeye inat, canlı kalan tek şey bende bıraktığı acının izleriydi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kızı es geçip koridora doğru koşan ilk kişi Ala oldu. Çağın'ın ismini duyduğunda zaten bir şey olduğunu anlamıştı ve kızın sözlerinin devamını duymasına bile gerek kalmadı. Ardından Asrın ve ben göz göze geldik ve Asrın peşinden geleceğimi bilerek Ala'nın arkasından çıkışa yöneldi.

Açıkçası Çağın'ın kiminle kavga ettiği umurumda değildi. Bana gösterdiği tavırdan sonra onun için endişelenecek de değildim. Ama onu az çok tanıyorsam şuan ki durumun Ala'nın ve Asrın'ın endişelenmesi gereken bir durum olduğunun farkındaydım.

Çağın, Akademi'de en çok disiplin cezası olan kişiydi ve herkes farkındaydı ki eğer Asrın'ın himayesi altında olmasaydı çoktan alt birime devredilmişti bile.

Alt birim denilen yer, koruyucu olamayan, bir şekilde buna uygun görülmeyen çocukların alındığı bir yerdi. Oraya alınanlar mezuniyet töreninden sonra isteyen seçilmişlerin yanına hizmetkar olarak gönderilir ve çeşitli işlerde çalıştırılırdı.

Aslına bakarsanız koruyucu ya da hizmetkar, hiçbirimizin kendi hayatı için bir seçim yapma şansı olmasa da hiçbir öğrenci alt birimde olmak istemezdi.

Bize göre onlar boşlukta süzülen bedenlerdi. Amaçları ya da iradeleri olmayan vasıfsızlar olarak anılırlardı ve ruhlarının değersiz olduğuna inanılırdı. Hristiyanlıktaki aforoz edilmek gibi düşünebilirdiniz. Kimse onlarla zorunda kalmadıkça iletişim kurmazdı.

Plastik Ruhlar MezarlığıWhere stories live. Discover now