Bölüm 19 "Fedakarlık"

50 5 9
                                    

"Eğer seninle tekrar çocuk olabilseydim seni geçmişini saran o gölgelerden korumak isterdim. Onlardan biri olmak değil."

Bölüm Şarkısı : Vega - Uçları Kırık

Dileğini tutmuş sayar, sonsuzdan geri
Yanarken yanakları üşürmüş elleri
Ah dönebilsen, bakabilsen geri
Unutmuştun, hatırlarsın belki ismini

Akademi hakkında bildiğim en önemli şeylerden biri burada acı ve kayıpların alışılmış birer ayin gibi hayatın bir köşesinde yer edinmiş olmasıydı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Akademi hakkında bildiğim en önemli şeylerden biri burada acı ve kayıpların alışılmış birer ayin gibi hayatın bir köşesinde yer edinmiş olmasıydı.

Cuma namazı kılıp Allah'a dua eden Müslümanların ertesi gün işlerine, eğlencelerine geri dönmesi gibi; Pazarları kilisede mum yakıp pazartesi sabahı ellerinde kahveyle ofislerine koşuşturan Hristiyanlar gibi... Akademi'nin de bir köşede tuttuğu ama unutup hayata karışmayı da ihmal etmediği dini buydu; Acı. 

O yüzden de Pars önümüzdeki çalıları çekip geçmem için bana yol açarken Akademi'nin bu sahte rengarenk havasına şaşırmamıştım. Sanki bir gece önce burada yangın çıkmamış gibiydi. 

"Yanımızdan geçen kızı gördün mü?" dediğinde Pars'ın sesinde bariz bir alay ve gülüş vardı. Bu ona çocuksu bir tatlılık kazandırmıştı. "Gollum'a benziyordu. Ciddiyim, o kostüm neydi öyle?" Omzunun üzerinden bana dönüp turuncu gözlüklerini burnuna indirdiğinde ben de güldüm. 

"Seninki de en iyi kostüm sayılmaz."

"Seninki sayılır ama..." Tamamen bana dönüp arka arkaya yürürken beni sanki ilk kez görüyormuş gibi süzmüştü. "Partinin en seksi kızı sensin."

"Bu elbise biraz rahatsız." diye mırıldandığımda tüllü eteği olabildiğince aşağıya çekmeye çalıştım ama hiç yardımı dokunmadı.

"Gergin görünüyorsun." Onaylamıyormuş gibi kaşlarını kaldırdı. Hala bacaklarıma bakıyor olması da durumumu daha stresli hale sokuyordu ama bakışları gözlerime çevrildiğinde bundan kurtuldum. "Böyle bir elbise giyen birinin gergin görünmesi daha çok dikkat çeker. Rahatla. Bir içki al." 

"Sen nereye gidiyorsun?" diye sorduğumda kalabalığın arasına karışmak üzereydi ve bakışları tekrar üzerimde gezinirken sırıtışı büyüdü. 

"Partinin en seksi ikinci kızını bulmaya."

İstemsizce güldüm. Buraya neden geldiğimi bile bilmiyordum ama Pars bu parti için fazlasıyla istekliydi ve ben de oyalanacak bir şeyler arıyordum sanırım. Pars'ın neden bu kadar istekli olduğunu da tahmin etmek zor değildi. Gözlerim uzaklaşan bedeninin içki standına doğru yöneldiğini gördüğünde bakışlarımı devirdim. Muhtemelen kaynaklarını yenileyecekti. 

Gözümdeki maskeyi düzeltirken çevreye bakındım. Asrın'ın ve Ala'nın partiye geleceklerini sanmıyordum ama yine de kendimi çaresizce onları aramaktan alıkoyamamıştım. Aslında benim de şu an olmak istediğim yer burası değil hastaneydi. Nedenini ise bilmiyordum. Aslında bilmek de pek istediğim bir şey değildi. 

Plastik Ruhlar MezarlığıWhere stories live. Discover now