Bölüm 18 "Gerçekler"

41 9 35
                                    

"Belki de aile olmak sanıldığı gibi her zaman emek ve özveri istemezdi. Belki de aile olmak öylesine bir şeydi. İnsanı yormayan, fedakarlık gerektirmeyen. Sıcak bir şey."

Bölüm Şarkısı : Mor ve Ötesi - Dünyaya Bedel

Padişahların hesabında
Benden ne varsa yalan
Acım kadar cesaretim olsa
Affederdim kendimi çoktanBelki de hep savaşta gibi
Hiçbir yerde durmak istemiyor
Dünyaya bedel eşsiz ruhum
Dünyayı bilmek istemiyor


On iki yaşımdan beri içimde debelenip duran başka bir hayat vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

On iki yaşımdan beri içimde debelenip duran başka bir hayat vardı. 

Yaşamak isteyen yanıma tutunurken ondan vazgeçmem gerektiğini bilerek büyüdüm. Sevmekten, düşünmekten hatta özlemekten... Geçmişimi eşeleyip durmaktan vazgeçmem gerekiyordu. Devran'a, saçımı okşadığı durgun zamanlarda, kim olduğumu sorardım. O da bana, kim olmak istediğimi. Kahraman mı kurban mı? Hangisi olmak istiyorsun küçük kızım? Acıyan mı acıtan mı? 

Çünkü kendi kalbinin tanrısını bulmak için bir şey olman gerekirdi. O zamanlar kurban olmak kahraman olmaktan daha kolaydı. Kurban olmayı seçmiştim. 

"Gerçekte bu kadar zamanın olmayacak." dediğinde terleyen avuçlarımın arasındaki soğuk metali sabit tutmaya çalıştım. Devran'ın memnuniyetsiz bakışları titreyen parmaklarıma değdiğinde dudaklarında acı bir gülümseme belirdi. "Düşünürsen kaybedersin." 

"O gerçek bir düşman değil ki." diye mırıldandığımda bakışlarımı önümde korkudan titreyen adama çevirdim. "Sadece basit bir yanlış yaptı. Bir seferlik..."

"Merhametin ne zamandan beri ailenden önce geliyor kızım?" Devran bana doğru bir adım attığında adamın ağlamaya başladığını gördüm. Pişman olduğu ile ilgili bir şeyler fısıldadı. 

Ne yaptığını bile bilmiyor oluşum ruhumu eziyor olsa da Devran'ın geri adım atmayacağını biliyordum. Elime ilk defa silah almamıştım ama ilk defa canlı birine doğrulttuğum bu silahın benden bir şeyler götüreceğini o an anladım. "O adam ailene ihanet etti." dediğinde omzumu kavradı. Tutuşu, sertti ama canımı yakmak için değil bana can yakmayı öğretmek için olduğunu biliyordum. "Yapman gerekeni yapmalısın. Her zaman."

Nefes aldım. Nefesim ciğerlerime son defa rahatça doldu ve tetiği çektiğimde o sabah aynada baktığım suratı son defa o kadar canlı gördüğümü biliyordum. 

O gece bir can aldım. Gerçek bir can. Affedilmek için yalvaran birine doğrulttuğum silahtan çıkan kurşun önce onu sonra da beni tam göğüs kafesimin ortasından vurdu. 

Plastik Ruhlar MezarlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin