--He says he doesn't believe anything much he hears these days
Bu günlerde duyduğu hiçbir şeye inanmadığını söylüyorHe says, "Why fall in love, just so you can watch it go away?"
Diyor ki, "Neden aşık oluyoruz, bu duygunun çekip gidişini izleyebilmek için mi?"He spends most of his nights wishing it was how it used to be
Gecelerinin çoğunu eskiden nasılsa şimdi de öyle olmasını dileyerek geçiriyorHe spends most of his flights getting pulled down by gravity*
Yaşadıklarının çoğunu stres yüzünden bitmesi ile geçirirI call just checking up* on him
Onu kontrol etmek için aradımHe's up, 3am pacing
Uyanık, gece 3 de volta atıyorHe says, "It's not just a phase I'm in"
Diyor ki "İçinde olduğum durum sadece geçici bir evre değil"My voice comes out begging
Sesim yalvarırcasına çıkıyorAll this time I didn't know
Tüm bu zaman boyunca bilmiyordumYou were breaking down
Senin çöküp gittiğiniI'd fall to pieces on the floor
Yerde parçalara ayrılırımIf you weren't around
Eğer sen etrafta olmasanToo young to know it gets better
Çok genç bunun daha iyiye gideceğini bilmek içinI'll be summer sun for you forever
Senin için sonsuza kadar yaz güneşi olacağımForever winter if you go...
Gidersen de sonsuza kadar kış olacak...He seems fine most of the time
Çoğu zaman iyi görünürForcing smiles and never minds
Zorla gülümsemesi ve umursamazlığı ileHis laugh is a symphony
Gülüşü bir senfoni gibiWhen the lights go out it's hard to breathe
Işıklar kesildiğinde nefes almak çok zorI pull at every thread trying to solve the puzzles in his head
Her bir ipucunu çekip kafasındaki bulmacayı çözmeye çalışıyorumLive my life scared to death he'll decide to leave instead
Benimle ödü kopmuş şekilde yaşamak yerine çekip gitmeyi tercih edecekI call just checking up on him
Onu kontrol etmek için aradımHe's up, 5am wasted
Uyanık, gece 5 de kafası bir milyonLong gone, not even listening
Çoktan sarhoş olmuş, dinlemiyor bileMy voice comes out screaming
Sesim çığlık çığlığa çıkıyorAll this time I didn't know
Tüm bu zaman boyunca bilmiyordumYou were breaking down
Senin çöküp gittiğiniI'd fall to pieces on the floor
Yerde parçalara ayrılırımIf you weren't around
Eğer sen etrafta olmasanToo young to know it gets better
Çok genç bunun daha iyiye gideceğini bilmek içinI'll be summer sun for you forever
Senin için sonsuza kadar yaz güneşi olacağımForever winter if you go...
Gidersen de sonsuza kadar kış olacak...If I was standing there in your apartment
Eger dairende duruyor olsaydımI'd take that bomb in your head and disarm it*
Kafandaki bombayı çıkartır imha ederdimI'd say I love you even at your darkest and
Seni en kötü zamanında bile severimPlease don't go
Lütfen gitmeI didn't know
BilmiyordumYou were breaking down
Senin çöküp gittiğiniI'd fall to pieces on the floor
Yerde parçalara ayrılırımIf you weren't around
Eğer sen etrafta olmasanToo young to know it gets better
Çok genç bunun daha iyiye gideceğini bilmek içinI'll be summer sun for you forever
Senin için sonsuza kadar yaz güneşi olacağımForever winter if you go...
Gidersen de sonsuza kadar kış olacak...I'll be your summer sun forever
Sonsuza kadar senin yaz güneşin olacağımAt 3am pacing
Gece 3 de volta atıyorAll this time I didn't know
Tüm bu zaman boyunca bilmiyorumAt 5am wasted
Gece 5 de, kafası bir milyonI'd be in pieces on the floor
Yerde paramparça olurumForever winter if you go...
Gidersen sonsuza kadar kış olur...He says he doesn't believe anything much he hears these days
Bu günlerde duyduğu hiçbir şeye inanmadığını söylüyorI say "Belive in one thing, I won't go away"
Ben de "Tek bir şeye inan, benim gitmeyeceğime" diyorumNot: Şarkıda, Taylor, sevgilsinin eylemleri üzerindeki sürekli endişesini ve stresini anlatıyor. İlişkilerindeki yanlış anlaşılmayı fark ederek ve partnerinin her gün maruz kaldığı, bozulan ruh sağlığından bahsederek bizlere şarkıyı söylüyor.
checking up*: İngilizce de bir kalıptır bir kişinin veya durumun iyi olup olmadığını kontrol etmek anlamında kullanılır. Taylor partneri için hep endişeli olduğu için geceleri onu arayıp iyi olup olmadığını kontrol ediyor.
He spends most of his flights getting pulled down by gravity*: Genellikle zihinsel sağlıkla mücadele eden insanlar inişler ve çıkışlar yaşar. Bu satır, bu kişinin çıkışları iyi olduğu zamanların ardından kaçınılmaz inişleri, hüzünleri, duygu değişimlerini ifade eder. Tıpkı bir uçağın kötü bir darbeden alıp eninde sonunda düşmesi gerektiği gibi. Taylor burda metafor kullanmış kişinin bir şeye heycanla ya da iyi şekilde başlayıp sonradan anksiyete, depresyon gibi duygular yüzünden kötü bitebileceğini kişiye hep zarar geldiğini söylemeye çalışıyor.
I'd take that bomb in your head and disarm it*: Taylor burda kelimeleri metaforlaştırmış burdaki bomba kişinin kafasındaki karışıklıkları, sorunları ve kötü duyguları temsil ediyor; Taylor'ın ise bunu imha etmek istediğini söylemesi bu problemleri çözmek istediğini, çözebileceğini ve o kişiye yardım edebileceğini anlamına geliyor.
आप पढ़ रहे हैं
Taylor Swift- Red (Taylor's Version) (Türkçe Çeviri)
बेतरतीबTaylor Swift'in RED albümünün çevirisi.