Starlight

595 17 0
                                    


--

I said, "Oh my, what a marvelous tune"
Dedim ki "Tanrım, ne harika bir melodi"

It was the best night, never would forget how we moved.
En iyi geceydi, nasıl dans ettiğimizi asla unutmayacağım .

The whole place was *dressed to the nines,
Odadaki herkes çok şık görünüyordu

And we were dancing, dancing
Ve biz dans ediyorduk, dans ediyorduk

Like we're made of starlight
Yıldız ışığından yapılmışız gibi

Like we're made of starlight
Yıldız ışığından yapılmışız gibi

I met Bobby on the *boardwalk, summer of '45
Bobby ile 1945 yazında deniz kıyısındaki yolda tanıştım.

Picked me up late one night at the window,
Beni bir gece geç saate penceremden aldı,

We were seventeen and crazy, running wild, wild
17 yaşında ve çılgındık, vahşice, vahşice koşuyorduk

Can't remember what song he was playing when we walked in
Biz odadan içeri girerken onun çaldığı şarkıyı hatırlamıyorum

The night we snuck into a yacht club party
Gizlice bir yat kulübü partisine girdiğimiz gece

Pretending to be a duchess and a prince
Bir düş ve bir prens gibi davranıyorduk

I said, "Oh my, what a marvelous tune"
Dedim ki "Tanrım, ne harika bir melodi"

It was the best night, never would forget how we moved.
En iyi geceydi, nasıl dans ettiğimizi asla unutmayacağım .

The whole place was dressed to the nines,
Odadaki herkes çok şık görünüyordu

And we were dancing, dancing
Ve biz dans ediyorduk, dans ediyorduk

Like we're made of starlight
Yıldız ışığından yapılmışız gibi

Like we're made of starlight
Yıldız ışığından yapılmışız gibi

He said, "Look at you, worrying so much about things you can't change
Dedi ki,"Kendine baksana bi', değiştiremeyeceğin şeyler için çok fazla endişeleniyorsun

You'll spend your whole life singing *the blues if you keep thinking that way"
"Eğer bu şekilde düşünürsen tüm hayatını blues söyleyerek geçireceksin"

He was trying to skip rocks on the ocean, saying to me,
Taşları denize atmaya çalışırken bana diyordu ki,

"Don't you see the starlight, starlight?
"Yıldız ışıklarını, yıldız ışıklarını görmüyor musun?

Don't you dream impossible things?"
İmkansız şeyleri hayal etmiyor musun?"

Like "Oh my, what a marvelous tune"
"Tanrım, ne harika bir melodi" der gibiydim.

It was the best night, never would forget how we moved.
En iyi geceydi, nasıl dans ettiğimizi asla unutmayacağım .

The whole place was dressed to the nines,
Odadaki herkes çok şık görünüyordu

And we were dancing, dancing
Ve biz dans ediyorduk, dans ediyorduk

Like we're made of starlight
Yıldız ışığından yapılmışız gibi

Like we're made of starlight
Yıldız ışığından yapılmışız gibi

He's talking crazy
Çılgınca konuşuyor

Dancing with me
Benimle dans ediyor

We could get married
Evlenebiliriz

Have ten kids and teach them how to dream
10 çocuğumuz olur ve onlara nasıl hayal kurucaklarını öğretiriz

Oh my, what a marvelous tune
Tanrım, ne kadar harika bir melodi

It was the best night, never would forget how we moved.
En iyi geceydi, nasıl dans ettiğimizi asla unutmayacağım .

The whole place was dressed to the nines,
Odadaki herkes çok şık görünüyordu

And we were dancing, dancing
Ve biz dans ediyorduk, dans ediyorduk

Like we're made of starlight, strarlight
Yıldız ışığından, yıldız ışığından yapılmışız gibi

Like we're made of starlight, starlight
Yıldız ışığından, yıldız ışığından yapılmışız gibi

Like we're made of starlight, starlight
Yıldız ışığından, yıldız ışığından yapılmışız gibi

Like we dream impossible dreams
İmkansız şeyleri hayal ediyor gibiydik

Like starlight, starlight
Yıldız ışığı, yıldız ışığı gibi.

Like we dream impossible dreams
İmkansız şeyleri hayal ediyor gibiydik

Don't you see the starlight, starlight?
Yıldız ışıklarını, yıldız ışıklarını görmüyor musun?

Don't you dream impossible things?
İmkansız şeyleri hayal etmiyor musun?

....

Taylor bu şarkıyı Ethel ve Bobby Kennedy'nin bir fotoğrafına bakıp bunun üzerine yazdığını söylemiştir bir röportajda (iki röportajı birleştirdim ben dedikleri benzediği için) ve şöyle demiştir:

"Starlight, Ethel ve Bobby Kennedy'nin onlar 17 yaşındaykenki olan bir fotoğraflarını gördükten sonra yazdığım bir şarkı.(bir yerdeki) Yazıyı okumayı bitirdiğimde fotoğrafın altındaki yazıyı okuduğumda Ethel ve Robert F. Kennedy olduklarını fark ettim ve onlar 17 yaşındaydılar.
Fotoğrafta ne yaptıklarını ya da nereye gittikleri hakkında hiç bir şey bilmiyordum ya da nasıl tanıştıklarını ama sadece 'onlar en iyi gecelerini geçiriyorlarmış gibi görünüyorlar' diye düşünmüştüm. Bu yüzden bu şarkıyı o fotoğraftan gelen bir ilham ile yazdım"

(Fotoğraf)

(Fotoğraf)

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.


.....

*Dress to the nines: Gösterişsiz ama çok şık görünen anlamında kullanılan bir deyimdir bu yüzden o şekilde çevirdim

*I'm met Bobby: Taylor burda bir nevi kendini Ethel yerine koyarak bu satırları söylüyor gerçek şu ki Ethel Bobby (takma adı bobby) ile aslında 1945 yılında deniz kenarında tanışmadılar ya da bir yat kulübü partisine katılmadılar. Aslında ikisi Quebec (Kanadanın doğusunda ki çok büyük bir orman) da ki Bobby kız kardeşi ile dolaşırken ikisi bir kayak gezisinde tanıştılar.

*the blues: Blues, 400 yıllık geçmişi olan ve temeli Afrika'ya dayanan, bir müzik türüdür. Afrika asıllı kölelerin tarlalarda çalışırken söyledikleri isyan ve hüzün müziğidir. Şarkı sözlerinde ham bir duygu, aşk ve yalnızlık teması vardır. Ayrıca adaletsizliği, ümitsizliği ve en önemlisi daha iyi bir yaşam özlemini anlatırlar. Bu nedenlede adını burdan almıştır. Hüznün rengi mavidir ve Amerikalıların kullandığı feeling blue teriminden de gelmektedir.

Taylor Swift- Red (Taylor's Version) (Türkçe Çeviri)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant