Holy Ground

602 16 0
                                    


--

I was reminiscing just the other day
Geçen gün eski anları yad ediyordum

While having coffee all alone and
Yalnız başıma kahve içerken ve

Lord, it took me away
Tanrım, bu anılar beni uzaklara

Back to a first-glance feeling on New York Time
New York Time'a ilk bakış hissine,

Back when you fit in my poems like a perfect rhyme.
Şiirlerime mükemmel bir ritim gibi uyduğun zamanlara götürdü.

Took off faster than a green light, go
Yeşil ışıktan daha hızlı harekete geçtin, ve gittin

Yeah, you skipped the conversation when you already know
Evet, zaten bildiğin konuşmaları geçtin

I left a note on the door with a joke we'd made
Yaptığımız bir şakayla kapının önüne bir not bıraktım

And that was the first day
Ve bu ilk gündü

And darling, it was good never looking down*
Ve sevgilim asla başımızı eğmemek güzeldi

And right there where we stood was holy ground*
Ve tam üstünde durduğumuz yer kutsal topraktı

Spinning like a girl in a brand new dress
Yepyeni bir elbise giymiş kız gibi etrafta dönüyorum

We had this big wide city all to ourselves
Bu büyük şehri hepimiz kendimize sakladık

We blocked the noise with the sound of 'I need you'
Gürültüyü "Sana ihtiyacım var" sesiyle engelledik

And for the first time I had something to lose
Ve ilk defa kaybedecek bir şeyim vardı

And I guess we fell apart in the usual way
Ve sanırım alışagelmiş şekilde ayrıldık

And the story's got dust on every page
Ve hikayenin her sayfasında toz var

But sometimes I wonder how you think about it now
Ama bazen bunun hakkında şu an nasıl düşündüğünü merak ediyorum

And I see your face in every crowd
Ve her kalabalığın içinde yüzünü görüyorum

Cause darling, it was good never looking down
Çünkü sevgilim, asla başımızı eğmemek güzeldi

And right there where we stood was holy ground
Ve tam üstünde durduğumuz yer kutsal topraktı

Tonight I'm gonna dance for all that we've been through
Bu akşam üstesinden geldiğimiz her şey için dans edeceğim

But I don't wanna dance if I'm not dancing with you
Ama dans etmek istemiyorum eğer seninle dans etmiyorsam

Tonight I'm gonna dance like you were in this room
Bu gece sanki bu odadaymışsın gibi dans edeceğim

But I don't wanna dance if I'm not dancing with you.
Ama dans etmek istemiyorum eğer seninle dans etmiyorsam

It was good never looking down
Asla başımızı eğmemek güzeldi

And right there where we stood was holy ground
Ve tam üstünde durduğumuz yer kutsal topraktı

Tonight I'm gonna dance for all that we've been through
Bu akşam üstesinden geldiğimiz her şey için dans edeceğim

But I don't wanna dance if I'm not dancing with you
Ama dans etmek istemiyorum eğer seninle dans etmiyorsam

Tonight I'm gonna dance like you were in this room
Bu gece sanki bu odadaymışsın gibi dans edeceğim

But I don't wanna dance if I'm not dancing with you
Ama dans etmek istemiyorum eğer seninle dans etmiyorsam






*looking down: Taylor'ın erkek arkadaşı ile ilişkisi güzeldi. Acı ve kalp kırılmalarına rağmen, ikisi de birlikteyken diğer birbirlerini aldatmadılar. Sahip oldukları şeye yani aşka odaklandılar ve bu ilişkilerini bir nevi büyülü bir hale geldi. Büyülden kastım şarkının temel anlamına bir gönderme baş eymemek burda birbirlerine karşı hiç mahçup olmadıklarını hiç utanılacak bir şey yapmadıklarını birbirlerini o anlamda hiç üzmekdiklerini anlatmaya çalışıyor.

*holy ground: Yani "Kutsal toprak" Tanrı'nın Musa'ya göründüğü ve bölgede Tanrı'nın orda varlığının bulunması nedeniyle o bölge "kutsal toprak" olarak adlandırılır ve İncil'de dini bir terimdir. Bu terim aynı zamanda kutsal kabul edilen herhangi bir yer veya bölgeye veya tanrısal varlıklara ibadet etmek için de kullanılır. Taylor bu analojiyi ilişkinin doğasını göstermek için kullanır. İlişkileri o kadar saf ve güzeldi - öyle ki Taylor ilişkiyi ilahi ve kutsal bir boyuta çıkartarak bunu kutsal bir habittaları oluşmuştur.

Taylor Swift- Red (Taylor's Version) (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin