8|Bu evlilikten sıkıldım

26.9K 2.1K 2.2K
                                    

merhabaa

bölüm uzun oldu...

fazla öfkelenebilir ya da üzülebilirsiniz. Sonrasında her şeyin rayına oturacağını bilin ve bana güvenin. Keyifli okumalar <3

*

Dudaklarımın üzerindeki dudakları hissetmeyi özlemiştim.

Öpüşmeyi severdim. Savaş'ın beni çıkardığı romantik bir akşam yemeğinde birden dudaklarımızı birleştirip ilk öpüşmemizi gerçekleştiren kişi olmam da bundan kaynaklıydı.

O akşamı hatırlıyordum. Tıpkı şimdiki gibi bir elimi ensesine sarmış, yumuşak saç tutamlarını çekiştirmiş ve tüm heyecanımla öpmüştüm onu.

Savaş, her konuda benden daha heyecanlı bir yapıya sahipti. Bu yüzden beni öperken dudaklarının titrediğini hissedebiliyordum. Tedirgindi. Ters bir tepki vermemden korkuyordu ama tepki vermeyi bırak, düşünmeyi bile unutacak seviyeye gelmiştim. Dudaklarım kendiliğinden hareket ediyor, zihnimden geçen mantıklı düşünceleri yok sayıyordu.

Islak bir sesle hareket eden dudaklarımız tatlı bir şapırtıyla ayrıldığında duraksamadı. Kısacık bir süre nefes alışverişini kontrol altına aldı ve yeniden alt dudağımı kavrayarak dilini dudaklarımdan içeri gönderdi. Birbirine temas eden dillerimiz hassaslıkla titrememi sağladığında belimdeki tutuşu sıkılaştı. Heyecanlıydı.

Ağırlığını vermeden üzerime doğru uzanmasını beklemiyordum ama engellememiştim de. Onu hissetmeyi bu kadar özlediğimi bilmiyordum. Tamamen uyuşmuş zihnimden geçen tek şey biraz daha ilgi ve şefkatten ibaretti. Bu öpücüğü de, büyük oranda bedenimle birleşen bedenini de reddetmem mümkün değildi.

Belimde duran parmaklarını karnıma indirdi. Dikkatli bir şekilde okşuyor, aynı zamanda seri hareketlerle beni öpmeye devam ediyordu. Şiştiğini hissettiğim dudaklarımdan kısacık bir süre ayrılıp çeneme taşırdı öpücüklerini. Islak dudaklarını yüzümün her noktasında gezdireceğini anladığımda boynundaki elimi sıkılaştırıp daha çok çektim kendime. Tuhaf bir muhtaçlıkla beni öpmesini istiyor, başımı geriye yatırıp açık açık boynuma da davet ediyordum onu.

Beni kırmadı. Tıpkı benim gibi bulanmış zihninin esiri olan eşim, boynuma bastırdı dudaklarını. Onun bıraktığı izleri bedenimde taşımayalı uzun zaman olmuştu. Oysaki her sevişmemizde kendine ait izler bırakmaktan ölesiye hoşlanırdı.

Boynumda fazla oyalanmadı. Yeniden dudaklarıma uzanıp az öncekinden daha sert bir şekilde birleştirdi dudaklarımızı. Üst dudağımı ısırdığında odanın sessizliğine karışan küçük bir inleme sundum ona. Daha da hırslanıp tüm özlemini gidermek ister gibi dudaklarıma asıldığında kapı açıldı.

Savaş'ın bir anda dudaklarımdan ayrılıp koruma içgüdüsüyle başımı boynuna gizlemesi ve Umut Bey'in şaşkın bir halde kapıda kalakalması yalnızca yarım saniyelik bir olaydı.

Küçük bir afallamanın ardından apar topar kalktı üzerimden. Üstünü düzeltip kenarda duran hırkamı aldığı gibi açılmış belimin üzerine örttü. Doğrulmuştum ama utançtan kapıya bakamıyor, birbirine bastırdığım dudaklarımla beraber yatak örtüsünü inceliyordum.

"Anıl iyi mi diye bakmaya gelmiştim ama..."

"İyi. Merak etme baba."

Bebeğimiz İçin • [b×b]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin