32|Misafir

13.2K 1.2K 383
                                    

6 aylık bi zaman atlaması var

Bebisimiz altı aylık olmus🥹

*

"Bulut, bak babacığım!"

Savaş, halının üzerindeki oyun alanında eline aldığı küçük oyuncağıyla oynayan oğlumuzla ilgilenirken onların bu hallerini gülümseyerek izliyordum. Aralarındaki ilişki daha şimdiden çok güzeldi. Bulut, babası eve geldiği her an heyecanla gülümsüyor, Savaş'ın kucağına gidebilmek için çırpınmaya başlıyordu.

Ona bu kadar düşkün olduğu için bir tık kıskanıyor olabilirdim...

"Yardıma ihtiyacın var mı güzelim?"

Bulut'un minik ellerini uzun uzun öperken bana seslendiğinde "Hayır." diye karşılık verdim. Son zamanlarda çok yorulduğumdan en ufak bir yardımı bile geri çevirmek istemezdim aslında ama gün içinde birbirlerini çok özlüyorlardı. Onları ayırmak istemiyordum.

"Zaten çok kalabalık gelmeyecekler. Görkem ve karısı olacak. Diğerleri de bizim çocuklar işte."

Lise yıllarımızdan beri arkadaşımız olan isimlerdi hepsi. Savaş'la aramızın bozulmadığı dönemden önce sık sık görüşür, beraber bir ton aktivite düzenlerdik zaten. Araya bizim sorunlarımız ve hamilelik dönemim girdiğinde bu görüşmelere uzun bir ara vermek zorunda kalmıştık.

"Biliyorum sevgilim. Sorun yok."

Masanın üzerine bıraktığım kadehlerin ardından Savaş'a şöyle bir bakış attım. Anında mesajı anlamış ve "İçmek yok." demişti. Bulut'la ilgileneceğim için ben zaten kullanmayacaktım. Bünyem zayıftı ve sarhoş olmak falan istemiyordum.

Savaş bana göre daha dayanıklıydı. Biraz içse bile sorun olmazdı ama Bulut'un ne zaman huysuzlanacağı belli olmuyordu. Çok sarhoş olursa yardım edemez, bebeğimizle ilgilenemezdi. Böyle bir şey yaşanmasını istemiyordum.

"Canın mı acıyor senin?"

Kucağında Bulut'la beraber yanıma kadar adımladı Savaş. Belime sarılan eli hemen kalçama doğru kayarken beni göğsüne, oğlumuzun yanına çekmişti.

"Çok mu belli ediyorum?"

"Gece biraz fazla yüklendim sana..." pişman olmuş gibiydi. Gergince soluklanıp dudaklarını saçlarıma bastırdı. "Özür dilerim, aşkım."

"Saçmalama, Savaş. Bunu seviyorum." kendini suçlu hissetmesini istemiyordum. Bulut'un sırtını okşadığımda kafasını bana çevirip kıkırdayarak kollarını uzatmasıyla kocaman gülümsedim. Anında ellerini uzatmıştı.

"Hemen sat zaten beni..."

Savaş huysuzca homurdanırken ben kucağıma gelebilmek için çırpınan oğlumu kucaklamıştım. Minik ellerinden birini göğsüme yerleştirirken diğerinin işaret parmağını kaldırarak çeneme bastırmış. Ardından dudaklarıma dokunmuştu.

"Bak bak bak...Elleme eşimi."

Bulut'un parmağını tutarak öptü Savaş. Babasına inat yapar gibi kıkırdayıp yeniden dudağıma dokunan Bulut ise tam oyun oynama havasındaydı.

"İnadıma yapıyor resmen."

"Kıskanma oğlumu."

"Ne kıskanacağım?" tuhaf bir gerginlikle kaşlarını çattı. Birden eğilip dudaklarımı yoğunca öptüğünde neye uğradığımı şaşırmıştım.

"Küçücük çocuğa nispet mi yapıyorsun Savaş?"

Az önceki kıskançlığından utanmış gibi omuz silkti. Bu adam gerçekten deliydi. Orhan babama sürekli laf ediyor, kendisini Umut babamdan kıskandığı için sinirleniyordu ama şimdiden babası gibi davranmaya başlamıştı.

Bebeğimiz İçin • [b×b]Where stories live. Discover now