22|İyileşmemizin tek yolu

22.5K 1.9K 1.4K
                                    

bu bölüm bi sürprizim var size ;)))

*

Savaş duştaydı.

Bugün kontrole gideceğimizden çoktan hazırlanmış bir halde onu bekliyordum ama Savaş çıktığında nasıl davranmam gerektiğini kestiremiyordum.

Dün akşam birçok şey olmuştu. Önce deli gibi kavga etmiş, sonra da barışıp eve dönmüştük. Yaşanabilecek en yoğun geceyi yaşamıştım ve bunun yorgunluğu da hala üzerimdeydi. 

Uyumadan önce daha ılımlı konuşmuştuk birbirimizle. Güzel iltifatlar, tutacağına inandığım sözler ve saçlarıma öpücükler almıştım. Bunun üzerine surat asmak istemiyordum. 

Her şeyin açıklamasını yaptığı halde kırgın olan tarafımın iyileşmesi zamana bağlıydı. Buna emindim. Bu yüzden Umut babam gibi düşünmeye çalışıyor, o böyle bir durumda eşine nasıl yaklaşırdı diye düşünmeye çalışıyordum. Kendimi onun yerine koyduğum her seferinde ise anın akışına bırakmam gerektiği sonucuna varıyordum.

Ben kalçamı makyaj masasına yaslamış bir halde parmaklarımla oynarken banyonun kapısı aralandı. Vücudundan akan sular eşliğinde beline sardığı havluyla dışarı çıkan Savaş'a ne kadar süre bakakaldım bilmiyorum, başımı iki yana sallayıp kendime geldiğimde kıkırdadığını çok net duymuştum.

O benden daha iyi durumda gibiydi. En azından ne yapması gerektiğini biliyordu. Sabah uyandığımda yüzüme öpücükler kondurup neşeli çıkarmaya çalıştığı sesiyle 'Günaydın' demesinden de belliydi bu. Eski halimize dönmek adına çabalıyordu.

"Hemen üzerimi giyeyim de kontrolümüze gecikmeyelim." 

Başım öne eğik bir şekilde durduğumdan Savaş'ın bana yaklaştığını fark edememiştim. Aniden dudaklarıma kondurduğu ıslak öpücükle başım geriye giderken gözlerim irice açılmış, öyle şaşkın şaşkın bakakalmıştım. Ne güzel öpmüştü öyle...

Enerjik görünüyordu. Oysa duşa girmeden önce baktığı telefonunda Orhan Karahan ve oğlunun yeni ortaklığı isimli haber başlıkları gördüğüne emindim.

Bu olayın nasıl bu kadar çabuk duyulduğu hakkında bir haberim yoktu fakat Orhan babamın Savaş'tan önce şirkete geçmesi bile yeterli olurdu.

Savaş'ın bu hayatta nefret ettiği çok belirgin şeyler vardı. Birincisi, ailevi sorunlarımızın diğerleri tarafından bilinmesiydi. Diğeri ise kendi emeklerini babasının adıyla elde ettiğinin sanılmasıydı. Harun Bey'den kurtulup bana ve bebeğine daha çok vakit ayırabilmek adına bunu yapmıştı ve bu konuda edindiği stresi de benden uzak tutmaya çalışıyordu.

Dudaklarım hüzünle büzüldü. Evliliğimizi kurtarmak adına böyle büyük bir adım atması iyi hissettirdiği kadar üzüyordu da beni. Ben artık tamamen eskisi gibi olmak istiyordum. Bir sabah uyandığımızda her şey normale dönmüş olsun, artık hiç yorulmayalım istiyordum.

"Evet, hazır sayılırım..."

Deminden beri kendi kendine mırıldanan Savaş, yanıma kadar yaklaşıp masanın üstündeki parfüm şişesini aldı eline. Ne ara böyle bir şey düşündüm bilmiyorum, parfümü elinden alıp alnımı omzuna bastırırken "Kullanma bunu." diye mırıldanmıştım. "Böyle daha güzel kokuyorsun."

Bedeni kaskatı kesildi önce. Benden böyle bir adım beklemediği belliydi. Muhtemelen trip atmamı, hatta günlerce sessizliğe gömüleceğimi düşünmüştü ama yapamazdım. Olmazdı. Savaş'ın üzerindeki yükü ilk kez böylesine net görüyorken yalnızca kendi kırgınlığımda ilgilenemezdim. 

Bebeğimiz İçin • [b×b]Where stories live. Discover now