💋22💋

2.2K 169 42
                                    

Hadi bu da 2022'nin hediyesi olsun kddkdkdkkd

"Nereye?" diyerek yanımda biten Yiğit'e kısa bir bakış atıp yeniden sevgili insan kalabalığının şu ringten geçmesini sabırsızlıkla beklemeye devam ettim.

"Eve." dedim. Hafifçe boğazımı temizledim ve öksürdüm. "Şu halde başka ne yapabilirim?"

Anlayışla salladı başını. "Çok solgunsun zaten. Derste de pek odaklanamadım."

Onun sebebi Okan diyemediğimden başımı salladım sadece. Sonunda sıra bana gelince kartımı okutup dışarı attım kendimi ve etrafa bakındım.

Geniş kaldırımın ucunda durmuş beni bekliyordu sıfatına çifte çifte düştüğüm. O yüzden seke seke yanıma gitmeye karar vermiştim ki Yiğit'in kolumu tutmasıyla ona döndüm. "Seni bırakmamı ister misin, arabayla?"

Araba dehşet iyi bir seçenek gibi gelse de önce Okan özlemimi dindirmem gerekiyordu. Sonuçta bu benim temel ihtiyaçlarım arasında nefes almaktan sonraki en önemli şeydi.

"Gerek yok. Sonra görüşürüz." dediğimde tam ağzını açmıştı ki mevzu uzamasın istediğimde elimle arkamı işaret ettim. "Bekleyenim var, daha fazla beklemesin."

Kolumu bıraktı. Onu beklemeden arkamı döndüm ve tin tin koşarak Okan'a ilerlemeye başladım. Telefondaki bakışları bana döndüğünde beni hafifçe süzdü. Bense ona yaklaşınca kollarımı açtım ve boynuna sardım zıplayarak.

Şaşırdı. Boynunu eğip kollarını belime yerleştirdiğinde gülümsedim.

Ben dedim bir fırt Okan alsam iyileşirim diye.

Okan şaşırarak "Devin..." dediğinde kollarımı gevşettim ama serbest bırakmadım onu. Yüzlerimiz arasında pek mesafe kalmadan ona baktım ve "Efendim?" dedim.

Öksüreceğimi hissettiğimde kollarımı çektim ve yan dönüp üstümdeki montun kolunu yüzüme tuttum.

"İyi misin?" diyerek önüme düşen saçlarımı ittiğinde kolumu indirdim ve başımı salladım. "Seni gördüm daha iyi oldum Okancığım."

Elini saçlarımdan çektikten sonra karton bir poşet uzattı bana. İkiletmeden elinden aldım ve açtım. İçindeki kırmızı büyük atkıyı çıkardığımda merakla ona döndü gözlerim.

"Hiç atkı taktığını görmedim." dedi ve atkıyı elimden aldı. "Hep bağrı yanık gibi geziyorsun." diye devam ederken uzandı ve atkıyı başımın arkasından geçirdi. "Kış mevsimindeyiz, hava buz gibi. Hep açık seçik giyiniyorsun. Tabii üşürsün!"

Güzel görünmek daha önemli ama aşkım...

"Eşofman giydiğinde de güzelsin etek giydiğinde de pantolon giydiğinde de zaten."

Seni görmediğim üç günün acısını çıkarır gibi mi düşürüyorsun vefasız!

"Annemin gelirken getirdiği et suları vardı." derken benden uzaklaştı ve bu defa başka bir poşeti uzattı bana. "Çorba yaptım sana. Bizim ayılardan kaçıracağım diye canım çıktı. Güzelce iç, bolca da dinlen."

Poşeti elinden alırken en sonunda yüzüme bakmayı akıl edebildi.

Hafif bir tebessümle ona baktığımı fark edince duraksadı ve "Ne?" diye sordu. "Ne oldu?"

"Şimdi sen bana aşık değil misin?" diye sormaktan kendimi alamazken poşeti arkada bitleştirdiğim ellerimle sıkı sıkı tutarken ona doğru bir adım atıp aramızdaki mesafeyi sıfır ettim.

Gözlerinden geçen afallamayla bana itiraz edeceği sırada derin bir nefes aldım. "Hasta olmasam seni çok pis öperdim." dediğimde diyeceği şeyi de tuttu.

Onu dumur etmekten inanılmaz hoşlanıyordum.

Kısa bocalaması çabuk geçerken beklemediğim bir şey yapıp hafifçe eğildi ve burun buruna geldiğimiz zaman bu defa kaçan ben oldum.

Öpüşme hakkımı iyileşinceye saklayabilir miyim?

Geri kaçmama hafifçe gülümsedi. "Devin..." dedi usulca. "Benimle çıkar mısın?"

"Çıkarım!" diye atıldım. Ben ne zamandır bu anı beklemişim şaşırmam bile! Şaşırdığım saniyelerde vazgeçer de boşver derse ne olur sonra? "Manyak gibi çıkarım."

Gülümsemesi büyüdü. "Ama şartlarım var."

Ne şartı ya!

Tek kaşım şüpheyle havalandığında aklıma gelen kötü fikirleri def etmeye çalıştım. Bence aklımdan geçenleri söylemez. O kadar değil...

"Gördüğün her yerde üstüme atlamak, öpmek falan yok."

Kötü fikirlerimin hepsinin mi önünü kapatasın geldi!

"Ama..." diye itiraz edeceğim sırada elini kaldırarak beni susturdu.

"Sadece birbirimizi tanıyacağız. Kafamız birbirine uyuşacak mı uyuşmayacak mı?"

Aksi aksi "Bunu öpüşürken de yapabiliriz." dedim kendime mukayyet olamayız. "Bence sarılırken de birbirimizi tanıyabiliriz. Bunlarda bir engel yok."

Kaşları çatılırken "Pardon?" dedi.

Elimdeki çorbayı kafasından aşağı boşaltmak istiyordum.

"Tamam aksi şeytan!" dedim tıslar gibi. "Ama bu işin ucu sana da dokunur bir gün Okan Bey..." dedim. "Öpeceğim diye delirdiğinde öptürmem ama haberin olsun."

Kısa bir an bocalar gibi oldu. Bu kadar sert tepki vermemi beklemiyor gibiydi. Ya da sadece ileri ihtimalini düşünmemişti. Bir gün onunda beni öpmek için delireceği aklına gelmemişti.

Öpüşmek güzel şeydi...

"Saçmalama." dedi alayla. Ardından ellerini cebine sokup bana üstten üstten baktı. "Öyle bir şey olamaz."

"Ne olamaz?" dedim usulca. "Beni öpmek istemen mi benim öptürmemem mi?"

"Benim seni öpmek istemem." dediğinde gülümsedim. "Girelim mi iddiasına?" derken serçe parmağımı uzattım hızla. "Bayılırım ben iddiaya gitmeye. Nesine girelim?"

Bir parmağıma bir de suratıma bakıp "Abartma." dedi.

"Demek beni şimdiden öpmek için can atmaya başlamışsın." dediğimde kaşlarını çattı.

"Devin!"

"Tamam anladım." dedim sırıtarak. "Benim için çıldırıyorsun."

"Senin için çıldırdığım falan yok ama senin yüzünden çıldırıyorum!" dediğinde kahkaha attım.

Elimi indirmek üzereyken parmağını uzatıp serçe parmağımı sardı. "Girelim iddiasına!"

Çıkma teklifi ettiğini unutuyordu. Bana karşı bir şeyler hissetmese beni tanımak istemezdi.

"Neyine?"

"Eğer ben kazanırsam..." dedi usulca. "Eğer seni öpmek için can atmazsam hayatından sorunsuzca çıkmama izin vereceksin."

Bir nevi benden hoşlanmamaktan bahsediyordu.

"Kabul!" dedim ve onun aksine kendimden emin bir tonda konuştum. "Eğer bir gün beni öpmek için can atarsan o günden itibaren hayatımdan çıkmak fikrini o zeka küpü aklından silip atacaksın. Anlaştık mı?"

"Anlaştık." dediğinde gülümsedim ve geri çektim elimi

"O halde ben evime gideyim de çorbamı içeyim." dedim. Çorbama sarılarak ona el salladım. "Görüşürüz aşkım!"

Yanından geçtiğimde arkamdan baktığına emindim.

Hayaldi gerçek oldu sloganları atasım geldi.

İlk Öpücük | TextingWhere stories live. Discover now