💋Final💋

2.2K 151 43
                                    


İki valizim, bir el çantam ve bilgisayarımla birlikte kapının sonuna varabildiğimde bana yardım eden Oğuz merdivenlerden indirdiği valizim yüzünden üç gün sırt ağrısı çekecek gibiydi ama, yine de ses etmemişti. Canım kardeşim!

Yağız'sa camış gibi izlemişti. Her zamanki gibi.

Babam üstündeki mutfak önlüğüyle çıktığında beni görünce duraksadı ve duvardaki saate göz attı. "Kızım unuttum ben saati! Neden haber vermedin?"

Aradan geçen bir ayda aramız düzelmişti. Yanlış anlamayın hala inattı, reddediyordu evlenmemi. Hele Okan'ın ilk öpücüğümün sahibi olduğunu öğrenmesi ırz düşmanı olmasını tescillediğinden şu an daha şiddetli reddediyordu ama bir bakıma da bana karışmıyordu her zamanki gibi. Bir daha aramıza uzun bir soğukluğun girmesine izin vermezdi.

Benimde veresim yoktu!

Babamdı sonuçta. Bende onu pimpirikli ve koca karşıtı olduğu halde öyle seviyordum.

"Beni Okan bırakacak otobüs terminaline." dedim sakince.

"Alsın!" dedi sitemle. "Onu da alsın elimden!"

Annem bir anda arkasında belirdi ve babamın beline vurup sarıldı. "Ne dedin kocacığım? Duyamadım?"

Ağzının içinde homurdanırken önlüğü çıkarıp annemin eline verdi. "Ne diyeceğim! Ananızı çok seviyorum dedim!"

Gülümsedi. "Bende seni çok seviyorum hayatım."

Oğuz boğazını temizledi ve bana sarıldı. "Benim işim var abla, seni uğurlayamam. Dikkat et kendine."

"Sende favori kardeşim." dediğimde yanağımdan öpüp geri çekildi ve evden çıktı.

Ersin ve Esin okuldaydı. Yağmur ve Damla'da okuldalardı tahminimce. Devrim'se benden bir hafta önce gitmişti çoktan! Yani sona kalan yine bendim.

Yağız derin bir nefes verdi. "Şükür ki evimizdeki nüfus sonunda eski haline dönüyor."

Göz devirdim ama açtığı kolları arasına girmekten de çekinmedim. "Bu arada eniştemle iş yapmak büyük bir zevk. Her zaman varım, seninde haberin olsun."

"Okan'ı daha fazla sömürmene izin vermeyeceğim haberin olsun." dedim sitemle. Arkamdan çevirdikleri bilgi satış işlemlerini sonradan öğrenmiştim.

Okan... Hiç bilmediğim bir yönünü daha keşfetmiştim. Sabırsız bir insandı. Aslında bilse Yağız'ı konuşturmanın uzun olsa da başka bir yolu daha olduğunu elini cebine sokmasına gerek kalmayacaktı.

"Eniştemle arama girmene izin vermeyeceğim."

Ondan ayrıldığım esnada çalan zille zaten kapı eşiğinde olduğumdan bekletmeden açtım. Kapıda beliren Okan beni görünce tebessüm etti.

"Hoş geldin aşkım." dediğim sırada içeri bir adım attı ve anneme selam verdi. Ardından da bana döndü. "Hazır mısın?"

Başımı sallayıp kenarda duran eşyalarımı gösterdim. "Hazırım."

Uzanıp çantalarımı dışarı çıkarırken anneme de sıkıca sarıldım. Bunu daha önce en az on kez daha yaşamış olduğumuz halde birkaç damla gözyaşı dökmeden edemedi.

Olsun... Eskiden çok ağlardı.

"Dikkatli git annem." dedi yanaklarını silerken. "El memleketlerde bir başınasın deme, bir arasan koşar gelirim sana. Hastanede de dikkatli ol, hep görüyorum şiddet haberlerini. Koru kendini! Biri bir şey yapacak olursa karşılık vermekten çekinme! Başlarım onların acılarına da kayıplarına da! Tamam mı?"

İlk Öpücük | TextingOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz