💋49💋

1.7K 137 7
                                    


Kafasındaki ufak yaranın üstüne sürdüğüm krem sonrası ufak bandajla kapattığım sırada uslu uslu oturup işimin bitmesini bekleyen Okan'a hitaben "Bitti!" dedim. Ardından yanaklarını tuttuğum gibi kendime doğru çekip alnından öptüm. "Benim aşkımın tüm yaraları da iyileşiyor!"

Gülerek geri çekildi ve çoktan iyileşen eline telefonunu alıp göz attı. Ben tüm malzemeleri toplarken o gelen mesajlara göz gezdiriyordu.

İşim bittikten sonra yeniden yanına oturduğum sırada telefonunu kapattı. Kol ve omuz bandajı hala duruyordu. Bir süre daha kolunu kullanmaması gerekiyordu ama ufak hareketlerinde kısıtlaması yoktu.

"Bugün dersin yok muydu?" diye sorduğunda başımı iki yana salladım. Boş günüm olduğundan koşa koşa buraya gelmiştim zaten.

"Yoktu. Seni görmek istedim."

Tebessüm etti. Kolunu bana sardığında başımı omzuna yasladım ve derin bir nefes bıraktım. "Annenlere neden haber vermedin?"

"Boşuna endişelenecekler de ondan."

Göz devirdim. "Soğuk algınlığı atlatmadın geri zekalı. Kafana cam çerçeve yedin. Bu endişe edilecek bir şey zaten."

"Annem evhamlı kadındır ama babam annemden de evhamlıdır. Durmaz gelirlerdi buraya boşu boşuna. Gerek yok."

"Müstakbel gelinlerinin biricik oğullarını öldürmeye kalkmasını kabul etmezlerdi değil mi?" diye sorduğum an güldü.

Tam olarak neye güldün hayatım? Kabul etmemelerine mi yoksa müstakbel gelin kısmına mı?

"Tam tersini yaşasaydık sizinkiler beni kabul eder miydi?"

Gözlerim kocaman açıldı. "Babam şimdi bile kabul etmiyor seni! Öyle bir şey yaşasaydık seni öldürürdü bile!"

Duraksadı. "Baban beni kabul etmiyor mu?"

"Kişisel algılama." dedim hemen. "Babam genel olarak hoşlanmıyor sevgilim olmasından. Evlenmem fikrinden... Tüm kızları için o."

"Her baba biraz öyle değil mi?"

"Aşık olmama şiddetle karşı. Çünkü aşık olursam çat diye nikahı kıyacağımı biliyor. O yüzden sevmediğim kişilerle sevgili olmam gerektiğini savunuyor."

"O..." dedi beyni yanmış gibi. "Ne saçma bir düşünce ya? Beynim yandı."

"Ben korkuttum." dedim sırıtarak. Ardından başımı kaldırıp kolunun altından çıktım ve ona doğru döndüm. "Küçükken çok hızlı bir çocukmuşum."

Kaşları havalandı. "Hala öylesin."

Sitemle sağlam koluna vurdum. "Sen buna hız mı diyorsun? Tüm fren takımlarımı aynı anda çekip durduruyorum be ben!"

Yüzünü buruşturdu. "Ondan eminim. Beni ikinci görüşünde dudağımdan öpmüştün. Tacizci!"

Ellerimi yanaklarıma koyup "Kuru iftira!" dedim. "Ben yapmam öyle şeyler."

"Tanımasam şu tipe inanacağım ha!" diyerek yüzümü eliyle havada çizdiği daire içine aldı.

Gülümsedim. "Oğlum ben sana uzun zamandır yanığım diyorum. Daha ne diyeyim?"

Kaşları havalandı. "Bana yanık olduğun süre içinde kaç sevgilin oldu peki?" duraksadı ve kaşları çatıldı. "Vazgeçtim, duymak istemiyorum geri zekalı mıyım neyim?"

Sırıttım. "Kıskanıyor musun?"

Omuz silkti. "Tabii ki hayır! Geçmişte yediğin haltlar umrumda değil... Ama..." dedi ve bana dönüp kısa bir an baktı. "Ama hiç güven veren bir tipin yok."

İlk Öpücük | TextingWhere stories live. Discover now