İlk Öpücük | Texting

💋68💋

"Basma hayvanın eniği, basma!" diyerek tüm evi inleten Yağız'ın kafasına kırlenti geçirip "Asıl sen bağırma öküz!" dedim. "Ödüm patladı! Ne var?"

Kırlenti alıp başının altına koydu. "Basma, ben bakıyorum." dedi. Sanki az önce bağırıp başımı ağrıtan o değilmiş gibi normal bir ses tonuyla. "Hem ben o diziyi çok seviyorum. Dursun işte, izleyelim."

Yeniden kanalı açtım ve emin olmak ister gibi "Bunu mu?" diye sordum. "Aşkı memnu mu cidden?"

Başını salladı. "Kendimden bir parça buluyorum bu dizi de ben."

Oğuz tekli koltuktan başını çevirip ona baktı. "Behlül'de mi o parçan acaba it?"

Yağız başını salladı. "O benim yengem be Oğuz... Ama sırf sana yazık olmasın diye kalbime gömdüm aşkımı."

Oğuz telefonu indirip tamamen ona döndü. "Keşke tıp bir an önce gelişse de beyin nakli olabilsen kardeşim benim." dedi. Ciddi bir ifadeyle "Bir beynim daha olsa seve seve veririm sana."

Tebessüm edip yeniden kanalı çevirdim.

"Basma diyorum angut! Basma! Do you speak Turkish?" diye bir kez daha bağırdı ve aniden dönüp Oğuz'a baktı. "Sen benim ikizimsin lan! Kalbini bile alırım senin oğlum, havan kime?"

"Kalp demişken..." dedim ve Yağız'a döndüm. "Düzenli muayenelerine gidiyor musun sen?"

Başını salladı. "Şu genç yaşımda kalpçim var benim..." dedi. "Yaşlı neneler gibi her muayeneye ilaçlarımı da alıp gidiyorum. Merak etme sen!"

Oğuz bana döndü. "Sen bunu neden düşünüyorsun? Bu en gencimizi gömer o hasta kalbiyle. Bilmiyor gibi..."

Yağız sırıtarak kolunu kaldırdı ve kıvırıp kasını işaret etti. "Tabii ki! Bak nasıl tanıyor ikizini gördün mü? Tabii, sen bilmezsin çünkü ikizin yok."

Bizim ev biraz şeydir...

İkizi olanlar kazanıyor. İkizi olmayanlar dışlanıyor.

"Asıl kalp demişken..." dedi bir kez daha Oğuz. "Seninkinden ne haber? Tanışmaya gelmeyecek mi hiç? Gelir gelmez babamın karşısına çıkarırsın sanıyordum ben seni."

Derin bir nefes aldım. "Ailemizin geniş olmasından korktu biraz."

Yağız sırıttı. "Ben hala aşiretlikte genlerimizde gizli bir Kürtlük sezinliyorum."

Oğuz başını ağır ağır salladı. "Onu bende sezinliyorum ya. Kendimi Kürtlere bir tık daha yakın hissediyorum."

"Normal o." dedim. "Sonuçta aynı yollardan geçtik. Annemle aynı anda hamile kalmamız çok da anormal bir durum gibi gelmez mesela bana."

Yağız başını salladı. "Bana da." dedi ve omuz silkti. "Sonuç olarak Okan'ın ailemizin bu yükünü kaldıramayacağını öğrenmiş olduk. Yaşasın maailemiz!"

Bir kırlent daha fırlattım ona. "Adam aslen Diyarbakırlı salak!" dedim. "Yani senden bir tık fazla Kürt. Haberin olsun!"

Gözleri parladı, aniden doğrulup yönünü bana çevirdi. "Bunu neden başta demedin? İşin ucunda kilolarca altın, milyonlarca money var! Okan bundan böyle damadımızdır, onu üzeni üzerim!"

Başımı iki yana salladım. Bu iflah olmaz bir para avcısıydı.

Oğuz telefonuna gelen bildirimle ekranı açıp kısa bir şey yaptı ve hemen ardından bize döndü yeniden. "Cidden abla, işin çok zor." dedi. "Babam sabah akşam senden ve aşkından bahsediyor. Kalbine inecek diye korkuyorum artık. Dün sen kızlarla çıktığında tansiyonu fırladı yine."

Derin bir nefes aldım ve alnımı ovuşturdum. Bu adam kendiyle birlikte benim de canıma okumak istiyor gibiydi resmen...

Sanırım planımı devreye sokmaktan başka çarem kalmamıştı.

Üzgünüm baba...

Bunu sen istedin.

Başımı kaldırıp ikisine de göz attım. "Bir fikrim var ama herkesin yardımına ihtiyacım olacak."

Yağız arkasına yaslandı. "Her şeyin bir bedeli vardır doktor hanım. Çek defterinizi hazırlasanız iyi edersiniz. İş başka kardeşlik başka."

Tebessüm ettim. "Çok değil, üç gün önce eve sarhoş geldiğini unutma. Anneme söylediğim an biter işin. Unut harçlıklarını! No money!"

"Şerefsiz!" dedi.

"Planın ne?" diye soran Oğuz oldu. Her zamanki gibi Yağız'ı zerre takmıyordu.

Arkamda yaslandım ve kanalı değiştirmeden önce "Okan'dan ayrılmak." dedim.

"Sana basma diyorum! O kumandayı götüne sokacağım ya şimdi! Basma!"

💋💋💋
Ya Yağız'a dehşet düşüyorum. Adam bambaşka biri, kırmızı çizgilerine de hayranım.
Aşkı memnu kırmızı çizgimizdir...