5.Bölüm

11.5K 683 53
                                    

Fotoğrafçıya bir grup insan gelmişti. İçlerinde ikisi erkek, ikisi kadın olan dört model ise en çok dikkat çekenleriydi. Makyaj yapan birileri, kostümleri taşıyanlar vs. derken kendime sığınabileceğim bir kuytu köşe bulup, gergince onları izlemeye başladım. Ali abim hepsiyle muhabbet kurmuştu bile ve şimdi de nasıl ilerleyeceklerini planlıyorlardı. Akın ise işin teknik kısmına koşturuyordu. O sırada abimin gözleri beni bulunca gülümsemesini büyüttü ve yanına çağırdı.

"Akın'a yardımcı olur musun?"

Gözlerim Akın'ı bulduğunda kocaman perdeyi tek başına kurmaya çalıştığını gördüm. Aslında ne yaptığını biliyor gibiydi ama yine de işin ucundan tutmam onu rahatlatabilirdi. Karşısına geçip, perdenin diğer ucunu düzlerken gözleri beni buldu hemen ve küçük bir tebessümle işine geri döndü. Kolayca oradaki tüm işleri hallettikten sonra da kostümleri giyinen modeller gelmeye başlamıştı. Abim çekiyor, Akın aynı anda bilgisayardan kontrol ediyordu. Ben de gidip, yabancı ortamda daha az yabancı olan Akın'ın yanına oturdum. Yan oturduğum içinse gözlerim genelde abimin üzerindeydi.

"Ne kadar sürer bu çekim?"

"İşin büyük kısmını geçenlerde halletmiştik. İki saate biter diye tahmin ediyorum."

"Yani üç beş tane fotoğraf değil mi? Neden bu kadar sürüyor?"

Bana sen nerenin cahilisin der gibi bir bakış attı önce ama bendeki merak yerini koruyunca önüne döndü bıkkın bir nefes bırakarak.

"Sadece bir tuşa basıp, bitirseydik işimiz çok daha kolay olur ve kısa sürerdi tabii ama fotoğrafçılık her şeyden önce bir kompozisyon kurmanı ister. İşin içinde de bir sürü faktör vardır, renkler, ışık gibi şeyleri geç, modelin dik duruşuna kadar kontrol edersin. Sonra senin beğenmen de yetmez, model beğenecek, bu işin yapımcısı beğenecek... Yani bir sürü gözden onay alacak. Üzerinde uygulanan işlemler ise bu sürece dahil olmadığı için anlatmayayım ama kısacık bir süre ekrana bakarsan..." deyip bilgisayar ekranını işaret etti. "...Oraya kısa sürede bir sürü fotoğraf düştüğünü görürsün. Aynı pozdan bir sürü. Bunu da seçeceksin... Dediğim gibi montajlara girmiyorum... Bir de modellerin kıyafetlerinin ve makyajlarının değiştiğini de hesaba kat lütfen."

O sessizce hem ekrana bakıp, hem de anlatırken bir anda bahsettiği iki saat az bile gelmişti. Gerçi işin büyüğü önceden bitti demişti. Abim ise etrafındaki kalabalıkta yine de ara sıra dönüp, bana bakıyordu. Her seferinde gülümsemiştim, sıkılmamdan korkuyor gibiydi. Ama açıkçası ilk kez şahit olduğum bu alan ilgimi çekmişti bile.

"Sen ne zamandır fotoğrafçısın?"

Bana dönüp, egoist bir bakış attı.

"Kendimi bildim bileli meraklıydım bu işlere ama üç senedir profesyonel kameram var ve ben bir senedir Ali Erdem gibi bir efsanenin yanındayım."

"Abimin yanında çalıştığın için bana hava mı atıyorsun sen?"

Güldü.

"Aynen öyle yapıyorum."

Zerre kadar bozulmamış olmasına karşın ben de gülmüştüm.

"Üniversitede de fotoğrafçılık mı okuyorsun peki?"

"Sinema televizyon bölümündeyim, orada da özellikle kameramanlık gibi alanlarda kendimi geliştirmeye çalışıyorum."

Yüzündeki ifadeden hayallerini yaşadığını hissetmiştim. Bu da hemen bana yansımıştı. Hayallerini yaşayan mutlu insanlar çevresini de hemen etkiliyordu. Ben de bilgisayar ekranına düşen fotoğraflara döndüğümde bir an bana bakıp, yeniden önüne döndü.

Gerçek Mi Ailem?Where stories live. Discover now