43.Bölüm

4.1K 320 36
                                    

Hastanenin kapısına arabayı park edip, indiğimde o da hemen yanıma gelmişti ama yüzündeki ifade şimdi biraz daha karmaşıktı. Hastanenin kapısına bakıp duruyordu.

"Birine mi bir şey oldu?"

Hastaneye girerken "Kardeşim kavga etmiş, başında polisler falan varmış. Acil gelmem gerekiyordu." dediğimde düşünceli gözlerle bana baktı. Sonra da biraz hızlanarak önüme geçti ve durmamı sağladı.

"Tamam, sen kazandın. Numaramı vereceğim ve bu işi sonra halledeceğiz."

Yapmacık bir sevinçle baktım.

"Aman Allah'ım! İşte zafer!"

Ukala bir sırıtış yayıldı yeniden yüzüne ama bir şey demedi. Numaralarımızı birbirimize verdikten sonra kaydetmek "Adın ne?" dedim.

"Söyledim ya."

Ciddi misin der gibi yüzüne baktıktan sonra onunla uğraşmamak adına telefona 'Arabasını pert ettiğim adam' diye kaydettim.

"Sen beni ne diye kaydedeceksin? Arabamı pert eden kız falan mı?" dedim daha önce adımı söylemediğimi düşünerek ama cebinden çıkardığı kimliğimi bana uzatırken "Nil Erdem yazmıştım ama bu da fena değilmiş." diyerek göz kırptı. Bense bozulduğumu belli etmeme çabasıyla kimliğimi alıp, yanından ayrıldım.

Kaan ve Emir'i çok geçmeden hastaneden alıp, arabama geçtiğimizde hareket etmeden önce onlara döndüm.

"Yine neyin kavgası bu?"

"Kız meselesi." diye atlayan Emir'in anında gelen inleme sesiyle Kaan'dan darbe aldığını anladım. 

"Kaan playboy mu olacaksın başımıza?"

"Abla öyle bir şey değil ya-"

"E anlat bakalım, nasıl bir şeymiş anlayalım."

Bu arada önüme dönüp, arabayı çalıştırdım ve yola çıktım.

"Bir kız vardı ya, bahsetmiştik. Üst sınıflardan." diye başladı Kaan isteksizce.

"Eee?"

"Kaan o kızdan hoşlanmaya başladı gerçekten- Ah! Vurma lan!"

Emir yeniden oflama puflama seansına geçerken omuz silktim.

"Allah'ın sopası yok işte. Çok iyi olmuş sana!"

"Ya abla, hoşlanma falan değil de işte... Ne bileyim ya."

"Kavga nasıl oldu?"

"Kıza asıldılar."

"Ben canım hanzo kardeşim. Aferin sana, aynen böyle devam et."

"Abla valla elimi eteğimi çekmiştim bu işlerden ama bırakmıyorlar ki, herif gözümün önünde kıza yürü-"

"Tamam Kaan, bak zaten günüm çok kötü geçiyor. Uzatmayalım... Bu seferlik kimseye bir şey demiyorum amam bir daha suç ortağınız olmayacağım. Ayağınızı denk alın."

"Benim ayağım hep denk zaten, dengesiz olan Kaan- Aha bu sefer yakaladım elini- Ahh!"

Emir yine ve yine Kaan'dan şiddet dolu cevabını almıştı. Bunların ilişkisi de bir tuhaftı ya...

*

Kaan'ı eve bırakıp, ben de Emir ile eve geçtim. Biraz rahatlamak için de arka bahçeye geçip, yere bıraktım kendimi. Hava soğuktu aslında ama cidden şu an bunu umursamıyordum. Çünkü istemsizce dolan gözlerimle tamamen içimdeki dünyaya dönmüştüm. Emre konusu beni yıpratmıştı. Bitti dediğimde bitmeliydi. Benim kontrolümden çıktı her şey. Bugün bile kazada Emre hemen gelip, bana karışma hakkını kendinde görmüştü resmen.

Gerçek Mi Ailem?Where stories live. Discover now