19

2.1K 130 16
                                    

Pelinsu elbette ki pembe giymişti. Polat onun pembe giymesini artık seviyordu. Anlamıştı ki mutlu olduğunda pembeyi giyiyordu.

Pelinsu etrafında dönerken Pelin "Çok güzel oldun Su." dedi. Aynada kendine bakan Pelinsu "Heyecandan bayılacağım şimdi." dedi.

"Dur dur. İsteme bitsin. Ondan sonra istediğin kadar bayıl."

"Çok sağol ya."

"Rica ederim." dediğinde ikisi de güldü. Akşam vaktiydi ve herkes evin içinde dört dönüyordu. Tatlılar, çerezler, içecekler alınmıştı. Annesi bir sürü yiyecek de hazırlamıştı. Pelinsu gereksiz fazlalık olduğunu düşünse de söz için iki tarafın da yakın akrabaları çağırılmıştı. Hem söz hem nişandı. Kapı sesi geldiğinde Pelinsu hemen gidip açtı.

"Dayı, hoş geldin." diyerek içeri davet etti. Polat bir an önce gelsin istiyordu. Hızlı gelişmişti aralarındakiler ama güzeldi. Polat'tan emindi o. Polat emin olmasa zaten istemeye gelmezdi.

İçeri geçtiklerinde tekrar kapı çaldı. Polat'ın akrabaları gelmişti. Onlar geçtikten sonra Polat nihayet gelmişti. Takım elbisenin içinde yakışıklılığıyla dikkat çekiyordu. Pelinsu çiçeği ve çikolatayı alırken Dua onların fotoğrafını çekiyordu. Fotoğrafları daha sonrasında çıkarttırıp albüm yapıyordu. Seviyordu da hem.

"Dua işin yok mu senin abicim? Niye bizim fotoğrafımızı çekip duruyorsun!?"

"İşim var. Sizin fotoğrafınızı çekmek. Neyse on dakikalığına rahat bırakıyorum. Fazla beklemeyin." deyip salona ilerledi. Duha'yla uğraşmak vaktiydi şimdi.

"Pelinsu. Çok güzel olmuşsun."

"Sen de çok yakışıklı olmuşsun. Polat, gerçekten hamama gitmeyeceğiz di mi?"

"Annemle tekrar konuşurum. İşe yarar mı bilmem ama."

"Neden gidiyoruz ki?"

"Seni görmek için."

"Neyi görecekler ya. Görüyorlar işte." dedi Pelinsu. Sonra aklına gelenle gözlerimi kocaman açtı. Polat onun kızarmış yanaklarını görünce "Salona gidiyorum ben." deyip gitti. Bir anlık ağzından kaçmıştı. Hepsi Dua yüzündendi.

Pelinsu aynaya baktı hızla. Kendisine bakacaklardı ne ya! Dudağını büzdüğünde Dua yanına geldi.

"Noldu yengelerin en pembişi?"

"Sus, hain görümce. Nereden çıktı hamam?"

"He o mu? O şaka be pembişim. Abimi kandırdık annemle. Anlaşılan sana söylemiş hemen."

"Off. Ayarlarımla oynadınız resmen. Polat geldi sana bakacaklarmış dedi."

"Biz niye bakalım sana? Abim baksın."

"Dua yürü git şuradan. Sinirimi bozma." dedi. Mutfağa gidip su içti. Yanaklarının kıpkırmızı olduğuna emindi. Dua abisinin yanına gidip onu kışkırtmaya başladı.

"Abi Pelinsu'ya hamama gidileceğini söylemişsin. O şakaydı."

"Aferin Dua aferin."

"Sana bakacaklar demişsin bir de. Sen bak. Biz hiç meraklı değiliz." deyip sırıttı. Kalabalıktan hiçbir şey yapamazdı abisi.

"Kes sesini Dua."

"Aa yalan mı? Düğün gecesi olacak olan bu."

"Dua, bunların hepsi evde kat be kat çıkacak senden."

"He he. Ben gideyim de Duha'ma görüneyim." deyip ayaklandı. Polat hemen bileğini tuttu. Dua elini hızla çekip ilerlemeye başladı. Salondan çıkarken abisine göz kırptı. Polat derin bir nefes aldı. Alpay Duha salonda oturuyordu çünkü. Bu kız başa belaydı.

Mahalleler Arası *Yarı Texting* #F#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin