41

1.2K 85 70
                                    

"Ya siz deli misiniz? Biz o kadar uğraşalım sizin için. Siz gizlice buluşun, barışın! Bize söylemeyin! OH NE ALA!"

Dua'nın bağırmasıyla Polat balını kaldırıp "Yeter! Sana hesap mı vereceğiz bir de?" dedi.

"Evet!" deyip kollarını başladığında gözü zeytinyağı şişesine kaydı. Sonra abisine dönüp "Sen Pelinsu'yu ne kadar seviyorsun?" diye sordu.

"Bu sorunun sebebi ne?"

"Soruma cevap ver abi!"

"Çok!"

"İyi. Test edelim o zaman." dediğinde Pelinsu "Ne testi?" dedi.

"Öğrenirsin şimdi. İlk önce abimin gözlerini bağlayalım." diyerek Pelinsu'nun eşarbını aldı. Polat'ın gözlerini bağladığında "Bana bak! Bunun altından kötü bir şey çıkarsa seni döverim!" dedi. Dua hemen bir çay bardağına zeytinyağı doldurup masaya koydu.

"Hayır. Dua saçmalama!" diyen Pelinsu'yu Dua susturdu. "Sen de iç istiyorsan."

Pelinsu bir şey demediğinde Dua zeytinyağının yarısını başka bir bardağa boşalttı. Pelinsu'nun önüne koyduğunda Pelinsu midesini tuttu.

"Ne oluyor?"

Polat'ın sorusuna karşılık Dua bardağı abisinin eline verdi. "Bir şey olmuyor abim. Şimdi sen Pelinsu'yu madem çok seviyorsun. Bunu bir dikişte iç."

"İçme! Ben zaten biliyorum. Kanıtlamaya gerek yok!"

"En fazla ne olabilir ki?" diyerek bir dikişte içti Polat. Sonrasında yüzünü buruşturup "Bu şey zeytinyağı mı?" diyerek gözünü açtı.

Pelinsu'nun önünde de duran bardağa bakıp Pelinsu'ya baktı. Ağzında kötü bir tat bırakmıştı ama ona rağmen birden Pelinsu'nun bardağını aldı. Pelinsu kolundan tutmaya çalışmasına rağmen bir dikişte içti.

Pelinsu iki bardağa bakıp Polat'a baktı. "Neden içtin? Belki ben içecektim."

"İkimiz de biliyoruz ki içmeyeceksin. O yüzden boş yapma güzelim." dedi Polat. Pelinsu "Sen içtin ama." dediğinde Polat "Nasıl içtim bir de bana sor." dedi.

"Benim midem kalktı ya." dedikten sonra yüzünü buruşturdu Pelinsu. Bir çay bardağı zeytinyağı! Bunun acısının akşam çıkacağından emindi. Öyle de oldu.

Polat midesini bozup ishal oldu. Pelinsu ona kekik kaynatıp içirmişti. O da yetmeyince kahve yapıp içirmişti. Gece kendini yatağa zor atan Polat sürekli midesini tutuyordu. Pelinsu başından ayrılmayıp ne istediğini soruyordu sürekli.

Gecenin üçünde hâlâ uyuyamayan Polat kalkıp tekrar kekik kaynattı. Pelinsu'nun geldiğini görünce "Pelinsu git uyu güzelim." dedi.

"Hayır. Sen iyi misin?"

"İyiyim."

Polat kekiğini içip Pelinsu'nun belinden iterek yatak odasına gitti. Pelinsu ailesinin yanında kalacaktı ama Polat'ın bu durumunda onun yanında kalmaya karar vermişti.

Polat'ı dizine yatırıp saçlarını oynamaya başlayan Pelinsu artık uyumasını umut ediyordu. Polat ise ona bakıyordu. Güldüğünde Pelinsu "Ne oldu?" diye sordu.

"Hiç."

"Polat söylesene."

"Çok güzelsin." diyerek elini kaldırdı. Pelinsu'nun uzun saçlarını parmağına doladı.

"Uyu hadi. Saat dörde geliyor."

"Hiç uykum yok."

"Uyu! Sabah da bana bebek odasını göster."

Polat kalkıp Pelinsu'nun omzundan kolunu attı. Kendine çektiğinde Pelinsu göğsündeydi. Pelinsu gözünü kapattı. Huzurunu bulmuştu. Tekrar...

Pelinsu'nun uykuya daha fazla direnemeyeceğini anlamıştı. Pelinsu uykuya daldığında onu yatırıp kendi de yattı.

"Umarım bebeğimiz de sana benzer Mikisu."

Mahalleler Arası *Yarı Texting* #F#Where stories live. Discover now