38

1.2K 95 21
                                    

"Sence işe yarar mı?"

Duha karşısındaki oturan kadına baktı. Dua sabah erkenden ona gelmiş, abisine yazmasını söylemişti. "Yarar, azıcık tanıdıysam gelir."

"Beni döveceği kesin."

"Azcık dayak ye sen de. Hem saçını tarıyor ne ya? Başka yalan mı bulamadın!?"

"Sen bulsaydın!"

"Of uğraşamayacağım seninle." deyip mutfağa gitti. Duha'nın evinde kendi eviymiş gibi dolaşması da ayrı bir rahatlık!

"Ne yapıyorsun sen?" diyen Duha'yla buzdolabını açtı. Gördüğü pastayla gözlerinden kalp fışkırdı. "Pasta yiyeceğim."

"İyi, bana da koy. Meyve suyu ister misin?"

"Olur."

Duha dolapların birinden meyve suyu sıkacağını çıkarıp taze meyve suyu yaptı. İki bardağa koyduğunda salonda yan yana oturuyorlardı.

"Pasta mükemmel."

"Sevgilim yaptı." dedi Duha. Dua'nın elindeki çatal düştü. Duha, Dua'ya baktığında hareket etmediğini gördü. Gözünün önünde elini şıklattığında Dua birden ayaklandı. "Benim butiğe gitmem gerekiyordu." diyerek alle acele çıktı.

"Dua, ben," derken kapı kapanmıştı. Arkasından sessizce fısıldadı. "Şaka yaptım."

Duha, kapının ardından bakarken alacaklı gibi çalmasıyla bir heves Dua'dır diye açtı. Maalesef ki Dua değil onun bir boy büyüğüydü. Polat...

Polat Duha'ya yumruğu geçirdi. Duha birkaç adım geri gitti. "Sanırım bunu hak ettim." dedikten sonra Polat'a baktı. Sinirli, hem de çok! Polat birkaç adım daha atıp tekrar yumruk attı.

Duha Polat'ın yumruğunu tutup geri itti. "Deli misin divane misin? Ne yapıyorsun!?"

"Asıl sen ne yapıyorsun? Dua benim kardeşim lan!"

"İyi! Al kardeşini başına çal ne yapayım!"

"Bak bir de konuşuyor! Nerede Dua?"

"Gitti."

Polat, onu itip salona geçti. Yerdeki çatala ve tabağa baktı. Pastadan sadece birkaç dilim yenmişti. Arkasından gelen Alpay Duha "Bakma öyle, sen gelmeden önce gitti." dedi.

"Nereye gitti?"

"Bilmiyorum! Pastayı sevgilim yaptı dedim gitti."

"Sen, kafanın içinde ne taşıyorsun sen? Bu kız sana aşık ve sen ona yalan mı söyledin!"

"Dua'nın şaka amaçlı dediğini biliyoruz ikimizde."

"Görmüyor musun oğlum kız sana deli gibi aşık! Neden Dua'yı senden uzak tutmaya çalışıyorum sanıyorsun? Sen onu sevmiyorsun ama o seni seviyor! Anla artık!"

Duha şaşkınca Polat'a baktı. Dua'nın şaka yaptığını sanmıştı hep. O öyle biriydi. Saçma sapan hareketleri olurdu, bu yüzden de ciddiye alınmazdı.

Polat karşısındaki Alpay Duha'ya bakıp kendini koltuğun birine attı. Bir haftadır ne doğru düzgün uyuyor ne de bir şey yiyordu. Sinirliydi ama kendine. Üzgündü ve çok özlemişti. Evinde artık yatağına yatamıyordu. Odanın kapısını açtığı anda Pelinsu'nun eşyalarını görüp kendine daha çok kızıyordu. Pelinsu'nun ne yaptığını nerede kaldığını da bilmiyordu.

Babası İlhan Bey'de çok kızmıştı. "Ben sana güvendim. Kızımı üzmeyeceğine inandım." demişti. Haklıydı da. Polat telefonunun kilit ekranında olan sevdiğine baktı. Şu an ne yapıyordu ki? Mesajlar kısmına girip bir şeyler yazmak istedi. Yazamadı. Ne yazacaktı ki? 'Özledim.' mi? 'Beni affet.' mi? Yoksa çok daha farklı bir şey mi? Derin bir iç çekip telefonunu yanına attı. Önceden araları ne kadar da güzeldi. Şimdi ise berbat.

Mahalleler Arası *Yarı Texting* #F#Where stories live. Discover now