31

1.4K 115 49
                                    

Polat?
Hâlâ sinirli misin?

Yok canım ne siniri
Alt tarafı eşimi kıskandım diye suçlu oldum

Polat
Yapma ama
Ben sana söyledim zaten
Çocukça bir şeydi
Eskide kaldı

Tabi
Öyledir!

Polat!
Ne saçmalıyorsun?

Saçmalamıyorum
Videoları da izledim
Tek başıma

Nasıl?
Beraber izleyecektik
Hangilerini izledin?

Hangilerini
Çok güzel bir soru
Şöyle söyleyeyim
Birinde onun dizinde uyuyordun
Diğerinde onun bisikletinin önüne biniyordun
Bir diğerinde onun saçını okşuyordun
Bir diğerinde onunla iddiaya giriyordun
Bak bak
Çok romantik olan çocuk da bilerek kaybediyor
Daha sayayım mı?

Ne anlatıyorsun Polat?

Tabi
Ne anlatıyorum ki ben?
Eski aşkın mı depreşti?
Noldu?

Yanına geleyim mi?

Bence şu an hiç sırası değil
Kalbini daha fazla kırarım

Sanmıyorum :)
Aç kapıyı

***

Pelinsu açılan kapıyla hemen Polat'ın yüzüne baktı. Durağandı, hiçbir tepki vermiyordu. Robot mu olmuştu bu adam?

"Polat? İyi misin?"

"Çok iyiyim." diye kinayeyle konuştu Polat. Kapıyı açık bırakarak salona döndü. Pelinsu arkasından sessizce ilerledi.

"Polat. Yapma ama. Gerçekten eski de kaldı. Hem," deyip duraksadı. "Eğer onu sevseydim seninle evlenir miydim?"

"Hayır tabi ki."

"O zaman? Neden böyle yapıyorsun?"

Pelinsu Polat'ın elini tuttu. Polat ellerine baktığında gülümsedi. O sırada da Pelinsu'nun telefonu çaldı. Sabır dileyerek telefona baktı. Yabancı numaraydı. Polat kayıtlı olmadığını görünce "Hoparlöre al." dedi. Pelinsu açıp hoparlöre aldı.

"Alo? Pelinsu ben Savaş." dedi telefondaki ses. Polat bunu duyar duymaz elini çekti.

"Bunca zaman konuşmadık ama senden bir şey rica edecektim." diyen Savaş'la Polat elini saçından geçirdi.

"Şey, tamam." dediğinde Polat'ın sinirli bakışlarına maruz kaldı. "Ne isteyecektin?"

"Ben evlendim. Bir tane de kızım var ve eşim ikinci çocuğumuza hamile."

"Allah analı babalı büyütsün."

"Amin, sağol. Şey, eşim buraya gelince eski fotoğraflardan seni gördü. Doğal olarak da kıskandı. Şu an aramız biraz limoni. Onunla konuşup çocukça bir şey olduğunu söyler misin diyecektim. Eğer istemezsen anlarım."

Polat şaşkınlıkla telefona baktı. Bunu hiç beklemiyordu.

"Tabi konuşurum. Eşinin adı ne?"

"Melis. Şimdiden teşekkür ederim."

"Ne demek." dediğinde birkaç hışırtı sesinden sonra ince bir kadın sesi duyuldu. "Alo?"

"Merhaba, iyi günler."

"İyi günler."

Pelinsu derin bir nefes alıp boğazını temizledi. "Şey... İnanın bana söze nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Kendimi tanıtayım ilk önce. Ben Pelinsu."

"Pelinsu mu?"

"Evet. Sanırım direkt söylemem en iyisi. Savaş'la olan şeyler çocukçaydı. Zaten ben de evliyim. Hatta aynı dertten muzdaribim desem daha doğru olur. Eşim de görünce kıskandı ve aramız biraz bozuk."

"Anladım. Çok normal. İsterseniz Savaş eşinizle konuşsun."

"Gerek yok teşekkürler."

"Ben teşekkür ederim."

"Hamileymişsiniz bir de. Allah analı babalı büyütsün."

"Amin, darısı size inşallah."

"İnşallah. Ben daha fazla rahatsız etmeyeyim sizi. İyi günler."

"İyi günler." diyerek telefonu kapattı Melis. Pelinsu telefonu yanına koyup tekrar Polat'ın elini tuttu. Uzanıp yanağından da öptü. "Sen de duydun Polat. Ksıkanmanı anlıyorum ama ben seninle evliyim. Seni seviyorum."

Polat elini Pelinsu'nun yanağına koyup "Ben de seni seviyorum." dedi. Pelinsu gülümseyip boynuna sarıldı.

"Küs halimizi hiç sevmiyorum Reiscan. Böyle daha güzel."

Mahalleler Arası *Yarı Texting* #F#حيث تعيش القصص. اكتشف الآن