59

746 50 10
                                    

Pelin adımlarını geri geri atıp odasından ceketini aldı. Kapıya geldiğinde Pelinsu, Polat ve Emin'in de geldiğini gördü. Seri adımlarla apartmandan çıktıklarında "İki kişi daha lazım. Şahit olmalı." dedi Pelinsu. "Dua ve Alpay gelsin."

"Dua ve Alpay aynı cümlede. Ne kadar da berbat!"

"Polat şimdi sırası mı?"

"Sizin kavganızı çekecek durumda değiliz. Arayın da camiye gelsinler."

Emin sözlerini bitirince Pelin'e arabayı gösterdi. Pelin başını iki yana sallayıp Pelinsu'nun yanına geçti. "Doğru olan şimdilik bu."

"Umarım imam camidedir."

"Umarım!" diye Polat da katıldı ona. Pelinsu kaşlarını kaldırıp "Sana ne oldu?" dedi.

"Artık evime gitmek istiyorum!"

"Siz yine mi başladınız kavgaya?" diyen Emin'le herkes arabalara bindi. Camiye geldiklerinde Dua çoktan oradaydı.

"Alpay Duha!"

Ağzından küfür gibi çıkan isimle Polat kaşlarını daha da çattı. Bu ikisi gerçekten evlenecek miydi? Ya gelmişken onlar da nikah kıymaya kalkarsa? Polat bakışlarını Dua'ya çevirdi. Kolundan tutup kendi kollarının altına aldığında "Nasılsın abim?" dedi.

"İyiyim abi. Sen iyi misin?"

"İyiyim."

"Daha demin kendisi huysuzluk etmezmiş gibi." diye araya girdi Emin.

"Git nikahını kıy. Sonra herkes evine!"

Emin hemen camiye girip imamı buldu. Durumu anlattığında zor bela ikna etmişti. Hemen Pelin'e söyledi. Dua, Pelinsu, Polat ve Alpay Duha da şahit olurken Allah katında eş oldular. Camiden çıktıkları anda Emin Pelin'e bakıp ellerine uzandı. Narin ve yavaş hareketlerle elini tuttu.

"Sonunda evlere gidebiliriz!" diyen Polat'ı Pelinsu engelledi.

"Hayır, önce Pelinlerin ailelerinin yanına gitmeliyiz. Onlar ne yaptı acaba?"

"Çok kızacaklar." dedi Pelin. Eline telefonunu aldığında anne ve babasından gelen bir sürü aramaları gördü.

"Birazcık haklı sanki." dedi Dua. Pelin'in gözlerinin dolduğunu gördüğünde şaşkınlıkla "Hayır ya. Değil! Sen niye nikah kıymalarına izin vermiyorsun!?" dedi. Pelin daha çok ağlamaya başladığında Emin'in göğsüne sindi. Emin kollarını kendisine doladı. "Seni eve götüreceğim gülüm. Ağlama."

Polat Duha'ya sert bakışlarını yollarken Dua'yı kendine çekti. "Biz de gidelim artık."

"Abi sen de ne evci bir bey oldun ya! Önceden eve gelmezdin! Yok arkadaşlarla halı sahada yok kavgada. Bilseydik böyle olacağını daha önceden evlendirirdik."

"Sen de amma dırdır ettin ha! Seni böyle hiçbir adam almaz."

"Yo alan var." deyip Duha'ya baktı. Polat da bakıp "Adam dedim." dedi. "Ayıp oluyor ama kardeşim. Ben de buradayım." diyen Duha ile "Hakikaten, sen neden hâlâ buradasın!? Gitsene evine!" dedi.

"İyi akşamlar." deyip Dua'ya baktı ve gitti.

"Duha'yı rahat bırak abi."

"He he."

Polat Pelinsu'yu da kolunun altına alıp arabasına doğru gitti. Dua arka koltuğa oturur oturmaz aklına gelenlerle gülümsedi. Öne doğru eğilip "Abi?" dedi.

"Efendim?"

"Sen neden eve gitmeyi bu kadar istiyorsun?"

"Yorgunum!"

"He başka bir şey için değil yani?"

"Ne saçmalıyorsun Dua?"

"Yani, ne bileyim?.. Evlisin ya..."

"Dua!" diyen bu sefer Pelinsu'ydu. Kim vurduya gidiyordu.

"Tamam ya! Sustum. Edepli edepsizler sizi!"

Mahalleler Arası *Yarı Texting* #F#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin