Mahalleler Arası *Yarı Texting* #F#

39

Bir varmış bir yokmuş
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde
Uzak uzak diyarların birinde bir genç kız yaşarmış.
Bu kızın bir sürü rengi varmış.
Renklerini vereceği bir adam hayal edermiş hep.
Birlikte rengarenk çiçeklerin olduğu dağlara gidecekler orada aşk yaşayacaklarmış.
Bu renkli kız bir gün renklerini vereceği adamla tanışmış.
Adam kömür karası atıyla ona doğru gelirmiş her akşam.
Birbirlerine olan sevgileri tüm masalları, tüm hikayeleri kıskandıracak derecede güzelmiş.
Kız ve adam rengarenk çiçeklerin olduğu bir bahçede renkli evlerinde güzel hayaller kurmaya başlamış.
Ama kızın geçmişi birden çıkagelmiş.
Adam ve kız birbirinden uzaklaşmış.
Ne adamın kara atla geçtiği yollar ne de genç kızın renkleri kalmış.
Birbirlerinden öyle uzaklaşmışlar ki
Genç kız renklerinden sürgün edilmiş. Artık kapkaraymış.
Adam ise ona renkleri veren genç kızdan olmuş.
İkisi de diyarın en uzak köşelerine gitmiş.
Genç kız sürgün, genç adam mahkum olmuş. Oysa tek istedikleri renkli aşklarıymış.
Eğer genç adam ve genç kız savaşırsa kazanacak savaşmaz da beklerlerse kaybedeceklermiş.
Seçim onlara okuması bize kalmış.

***

Melike hem Pelinsu'ya hem de Polat'a attığı mesaja baktı. Bu da işe yaramazsa ne yapacağını bilemiyordu. Son kozuydu bu. Derin bir nefes alıp yanına baktı.

"Ne yapacağız Serdar?" diyerek elini tuttu. Serdar tuttuğu elini öpüp "Bilmiyorum sevgilim, bilmiyorum." dedi.

"Pelinsu benim kardeşim. O böyleyken ben mutlu olamıyorum. Nerede kimse bilmiyor! Sadece arada bir butiğe gidiyor o kadar. Nerde kalıyor ne yiyor belli değil."

"Melike, üzülme sen. Pelinsu'yu hepimiz tanıyoruz. Elbet gücünü toplayacak. Ayrıca barışacaklar da. Eminim ben."

Melike Serdar'ın göğsüne yaslanıp "Umarım." dedi. Pelinsu'nun ruh gibi olmasını istemiyordu. Kardeşiydi o.

O sırada Pelinsu ve Polat, Melike'nin attığı mesajı okuyorlardı. Pelinsu gözyaşlarını tutamamış daha çok ağlamaya başlamıştı. Polat telefonu bakıp "Neredesin be Pelinsu? Nerdesin?" dedi. Bir bilse yerini şimdi giderdi. Pelinsu onu affeder miydi bilinmez.

Polat sinirle ve hızlı adımlarla evden çıktı. Arabasına binip son gaz ilerlemeye başladı. Boğuluyordu evde. Her yerde sevdiğinin kokusu vardı.