20

2K 133 17
                                    

Pelinsu heyecandan Polat'ın getirdiği çikolatadan bir tane attı ağzına. Kaçıncı bir bilinmez... Derin bir nefes alıp kahveyi yapmaya başladı. Yanında duran Pelin ise ona bakıyordu. Kahveleri yaptığında eline alıp biraz bekledi. Diğer akrabalara kahveleri Pelin ve Dua dağıtacaktı. Dua her ne kadar itiraz etse de sonunda kabul etmişti.

"Sebeb-i ziyaretimiz belli İlhan. Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızınız Pelinsu'yu oğlumuz Polat'a istiyoruz." dedi Kenan Bey.

"Gençler birbirini beğenmiş, sevmiş. Polat oğlumu da bilirim. Ama benim bir sorum var." dedi İlhan Bey. Pelinsu yutkunup korkuyla babasına baktı. Ne sorusuydu bu?

"Mahallede sizin hakkınızda çıkanlara dedikodu dediniz. Neden yalan söylediniz?" dedi İlhan Bey.

"Baba." diyen Pelinsu'yu babasının bakışları susturdu. Pelinsu Polat'a baktığında onun dik duruşundan hiçbir şey kaybetmediğini fark etti.

"O zamanlar konuşmuyorduk. Gerçekten dedikoduydu." dedi Polat.

"Bu kadar kısa zamanda nasıl evlilik kararı aldınız?" diye sordu İlhan Bey.

"Çocuklar anlaşmış kabul etmişler İlhan." dedi Pelinsu'nun annesi Yeşim Hanım.

"Ben de bu kadar kısa zamanda nasıl anlaştıklarını soruyorum. Benim bir tane kızım var. Onu üzecek birine veremem." dedi İlhan Bey.

"Pelinsu'ya önem verdiğiniz kadar ben de önem veriyorum. Onu üzmeyeceğime de emin olabilirsiniz."

"Olamam. Vermiyorum." diyen İlhan Bey ortaya bombayı koymuştu.

"Olur mu öyle şey İlhan. Kaç yıldır komşuyuz." dedi Kenan Bey. Pelinsu içinden 'Komşu muyuz?' diye geçirdi. Bakışları annesini bulduğunda başını yana eğip dudağını büzdü. Annesi Yeşim Hanım eşine dönüp kulağına bir şeyler söyledi. Pelinsu yere bakmaya başladığında İlhan Bey'in bakışları onu buldu. Polat'a baktığında onun da üzgün olduğunu gördü.

"Komşuluk farklı dünürlük farklı." dedi İlhan Bey. Geri adım atmayacaktı.

Polat ayağa kalkıp "Vermezseniz ben de kaçırırım." dedi.

"Yürü be abi." diye gaz verdi Dua.

"Oğlum delirdin mi?" dedi annesi Halime Hanım.

Kenan Bey kahkaha atıp "Kaçırır, sonuçta benim oğlum." dedi. Eşi Halime'yi kaçırmıştı o da. Kenan Bey İlhan Bey'e dönüp "İlhan, otur bir daha düşün derim ben." dedi.

"Kaçıramazsın. Bir kere benim kızım kaçmaz." dedi İlhan Bey. Pelinsu babasına baktı. Konuşmalarında demiş olsa da Polat'ın yapmayacağını bilerek demişti. Kaçmazdı.

Herkes yerine oturduğunda İlhan Bey kızıyla özel olarak konuşma kararı aldı. Mutfak tarafına gidip oradan balkona çıktılar.

"Anlat bakalım Su'yum. Nasıl oldu bu iş?" dedi. Pelinsu derin bir nefes alıp aşağı mahalle olayından başlayıp anlattı. Salıncak sürprizi hariç her şeyi anlattı.

"Baba, biliyorum nasıl oldu diyorsun ama ben Polat'a güveniyorum. Ondan eminim." dedi son olarak. İlhan Bey ayaklandığında Pelinsu da ayağa kalktı. Pelinsu'ya sarıldığında anında karşılık buldu.

"Baba?"

"Canım Su'yum. Sen benim ilk göz ağrımsın. Bir tanesin."

"E baba tek çocuğum."

"Sus, anası kılıklı hazır cevap seni."

"Yok artık baba." dediğinde babası ayrılıp içeri gitti. Babasını ikna ettiğini umuyordu. Salona gittiğinde ise Polat'ın kendinden emin bakışları onu bulmuştu. Derin bir nefes alıp babasına baktı. İlhan Bey inadına söylemiyor gibiydi. Kahvesinden bir yudum alıp "Kızım, soğumuş bunlar. Hadi yenisini yapıver sana zahmet." deyip arkasına yaslandı.

Pelinsu bir şey demeden mutfağa yöneldi. Söylenerek kahveyi hazırlamaya başladı.

"Hayır niye benim istememde yani? Emin olmasak çağırmayız değil mi? Babamın da inadı tuttu. Tam gününü buldu!"

Mahalleler Arası *Yarı Texting* #F#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin