Yaşadığı travmalar yüzünden ailesi tarafından şımartılarak büyütülen Ahsen'in, yolu diktatör bir yüzbaşı ile kesişir.
(Hikayede adı geçen bütün kişiler, kurumlar ve olaylar hayalimin ürünüdür. Gerçeklikle bir alakası yoktur.)
18.03.2023 #GençKurgu 1.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ertesi sabah üzerimde bir kırgınlık hissederek uyanmıştım. Sanırım dün gece yüzünden grip olacaktım.
Oflayarak istemeye istemeye yataktan kalktım. Başım ağrıdan zonkluyordu. Evde ağrı kesicide yoktu ki.
Yatak odasında çıkıp banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkadım. En azından su akıyor diye düşündüm. Sonuçta amacıma ulaşmış mıydım? Ulaşmıştım.
Banyodan çıkıp mutfağa geldim. Bir bardak su içtikten sonra kendime bir şeyler hazırladım.
Kahvaltı edince başımın ağrısı azalmıştı. En azından uyandığımda ki gibi katlanılmaz bir ağrı değildi.
Mutfağı hızlıca toparlayıp tekrardan yatak odasına geldim. Dolaptan mavi bir kot pantolon ve krem rengi boğazlı bir kazak çıkartıp üzerimi değiştirdim.
Montumu ve beremi de giydikten sonra kalın atkımı boynuma sarıp çantamı aldım ve evden çıktım.
Hızlı hızlı yürüyerek oldukça kısa sürede lokantaya geldim. Utanmasam koşarak gelecektim çünkü hava çok soğuktu. Evet bunu söylemekten de sıkılmayacaktım. Çünkü hava gerçekten çok soğuktu.
Lokantanın kapısından içeriye girdiğimde, bir karışıklık görmeyi beklemiyordum.
Mutfağa yakın masaların üzerinde kocaman iki tane kutu vardı. Sibel ve Hande içine bir şeyler yerleştirirken, Huriye ablada oradan oraya koşuşturuyordu.
"Günaydın." Diyerek geldiğimi belli ettim. Hepsi kısa bir an bana baktıktan sonra tekrardan işlerine döndüler.
"Günaydın." Dedi Huriye abla.
Sibelde "Günaydın." Deyince yanlarına gittim.
"Sibel, hayırdır ne oluyor?" Diye sordum merakla.
Sibel elinde ki tahta kaşığı kutunun içine koyduktan sonra bana döndü. "Hiç sorma Ahsen." Deyince kaşlarımı çattım.
Kötü bir şey mi olmuştu?
"Annem bizden habersiz bir iş teklifi kabul etmiş." Dedi.
