64.Bölüm

20.3K 2.2K 812
                                    

Hayat bir andan ibaretmiş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Hayat bir andan ibaretmiş.
Yaşanan her şey, en geçmez dediğimiz zamanlar, çok daha mutlu olup hızlı geçirdiğimiz zamanlar, ağlamalarımız, gülmelerimiz, akan göz yaşlarımız, yaşamak istemediğimiz ve zaman dursun istediğimiz zamanlar, doğup büyüdüğümüz zamanlar, hayata karışıp düştüğümüz, çocuk olup dizlerimizi yara yaptığımız zamanlar, genç olup içimizin içimize sığmadığı zamanlar, acıyla ilk tanıştığımız zamanlar, ölümün hayatımızda geçmez bir iz bıraktığı zamanlar, kalbimizin gerçekten olduğunu hissettiğimiz, aşkla tanıştığımız, gerçekten mutlu olduğumuz zamanlar, aşık olup çok sevdiğimiz zamanlar, bir adama ömür adayacak kadar çok sevdiğimiz zamanlar, bu hayatta yaşadığımız bütün zamanlar bir andan ibaretmiş.

Daha önce bir çok kez canım yanmıştı. Hayat bana bir çok kez farklı yerlerden vurmuş, bir çok kez canımı yakmıştı. Ama hiç biri bu kadar acıtmamıştı. Hiç biri bu kadar canımı yakmamıştı.

Ölümle tanışmıştım ama tekrardan ölüm ile burun buruna gelmek hayatımda tatmadığım bir acıyı tatmama sebep olmuştu.

Titreyen elimi kaldırdım. Cahit'in solmuş ve soğuk yanağına gitti usulca.

"Cahit." Diye mırıldandım.

Yavaş yavaş okşadım yanağını. Burada olduğumu hissettirmek ister gibi okşadım. Beni bilsin ve gözlerini açsın istedim.

"Uyanacaksın değil mi sevgilim?" Derken dudaklarım titredi ve ne kadar dirensemde göz yaşlarım akmaya başladı. "Ben biliyorum. Uyanacaksın çünkü sen beni bırakmazsın."

Derin bir nefes aldım.

"Bırakma Cahit." Dedim çaresizce. "Lütfen beni bırakma. Herkes gitti sen gitme. Sen gidersen ben kimsesiz kalırım. Her şeyim gider Cahit, tek başıma kalırım. Beni tek başıma bırakma."

Boşta kalan elim karnıma gitti.

"Ben babasız büyüdüm." Dedim ağlayarak. "Ama sen kızımızı babasız bırakma Cahit."

"Hanımefendi artık çıkmanız gerekiyor." Dedi arkamda ki hemşire.

Derin bir nefes alıp doğruldum ve Cahit'im yüzüne doğru eğilip dudaklarımı alnına yasladım.

"Seni seviyorum bir tanem." Dedim. "Uyanacaksın biliyorum."

Odadan çıkınca bacaklarımın beni taşımadığını hissettim ve hiç beklemeden koridordaki koltukların birine oturdum.

Cahit vurulmuştu.
Alparslan ile konuştuktan hemen sonra hastaneye gelmiştik. Hastaneye geldiğimizde Cahit çoktan ameliyata alınmıştı. Yedi saat süren ameliyatın ardından yoğun bakıma alınmıştı. Doktorlar ameliyatın güzel geçtiğini söylesede tehlikenin geçtiğini söyleyememişti. Uyanması gerekiyordu ve 2 gündür uyanmamıştı. Ama ben inanıyordum. Uyanacaktı. Cahit beni bırakmazdı. Daha doğmamış kızını bırakmazdı. Ben sevdiğim adamı tanıyordum bunu bize yapmazdı.

Zemheri | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin