57.Bölüm

26.4K 2.2K 531
                                    

"Kocam!" Dedim sevinçle ve Cahit'in boynuna atladım. Onun kollarıda belimi sarınca ayaklarım yerden kesildi.

"Bakıyorumda birileri beni çok özlemiş."

Ayrıldıktan sonra yüzüne baktım. "Sen özlemedin mi?"

"Özledim." Derken başını boynuma gömdü ve uzun bir öpücük bıraktı. Huylandığım için kıkırdayarak ellerimi omuzlarına yerleştirdim.

"Ee o zaman?"

"Tamam, demedim bir şey."

"Kapıda mı hasret gidereceğiz." Dedim ondan uzaklaşarak. Bir şey söylemeden içeriye girdi ve kapıyı kapattım.

"Eve gelince kapıyı senin açıyor olman o kadar güzel bir şey ki." Dedi gözlerimin içine bakarak.

Tekrardan karşısına geçip ellerimi tuttum.

"Evde seni beklemek o kadar da güzel bir şey değil." Dedim. "Ama kapıyı sana açmak güzel."

"Böyle olmayacaktı biliyorsun değil mi?" Diye sordu.

"Biliyorum." Dedim. Sonuçta o da istemezdi böyle olmasını. Ama işiydi sonuçta. Bende bunu bilerek, kabul ederek evlenmiştim onunla. O yüzden pekte bir şey demeye hakkım yoktu. O da olacakları daha en başından söylemişti bana.

"Ama olsun." Diye konuştum. Benim üzüldüğümü düşünmesini istemiyordum. Çünkü bu onu üzüyordu. "Bak geldin."

"Geldim."

"Aslan kocam benim!" Dedim elimle sırtına vurarak. "Vatan sana minnettar."

Cahit'in keyifli kahkahası doldurdu evin içini. Öyle güzel gülüyordu. Hep gülmeliydi bence. Ama o oldukça nadir gülmeyi tercih ediyordu. Neyse ki artık hep beraberdik, evimiz birdi, odamız, yatağımız birdi. Eminim onu daha çok gülerken görebilecektim.

"Ee." Dedim hevesimin kırıldığını ve ilk gün ki gibi istekli olmadığımı düşünmemesi için. "Ne zaman yola çıkıyoruz?"

"Duş alayım, üzerimi değiştireyim sonra çıkarız."

"Dinlenmeyecek misin hiç?"

"Yorgun değilim."

"Emin misin?"

"Evet."

Kollarımı uzatıp boynuna sardım. "Bence biraz daha bekleyebiliriz gitmek için. Hem uçak bileti de almadık daha."

"Güzelim benim, uçak biletlerini almadan yola nasıl çıkacağız? Ben halletim onu."

"Halletin mi?" Diye sordum şaşkınlıkla.

"Evet." Dedikten sonra duvarda ki saate baktı. "İki saat sonra uçağımız var."

"Ne?" Dedim bir anda yüksek bir ses ile. Kollarımı boynundan çekip ondan uzaklaştım. "Aşkım ben nasıl hazırlanayım iki saatte?"

"Hazırlanırsın."

"Hazırlanamam." Diyerek giyinme odasına doğru koşmaya başladım. "Nasıl valiz hazırlayayım iki saatte?"

Ben yola ne zaman çıkıyoruz derken bu kadar yakın bir tarih beklemiyordum.

"Bir haftalık eşya alacaksın sadece yanına." Dedi peşimden gelirken.

"O öyle değil işte."

Dolabın üzerinde ki valize uzandım ama Cahit'in bir ay içinde nasıl yaptırdığına anlam veremediğim dolaplar benden oldukça uzundu.

Yatak odasının yanında ki odayı giyinme odası yapmıştık. Daha doğrusu yapmak zorunda kalmıştık. Benim kıyafetlerim, Cahit'in dolabına sığmayacaktı ve yatak odası bir dolap daha alamazdı. O yüzden en mantıklısı buydu.

Zemheri | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin