seven, return to the kingdom.

2.2K 323 201
                                    

oy ve yorum 🤺

Hyunjin sabah erkenden uyandı. Her zaman olduğu gibi Jisung'un yardımıyla hazırlandı. Tekrar ülkesine döneceği için mutlu muydu yoksa üzgün müydü bilmiyordu. Tek bildiği Jeongin'i daha fazla tanımak istediğiydi.

Yang ailesi ile birlikte gitmeden önce kahvaltı yaptılar. Kral Hwang fazlasıyla memnundu. Bu evlilik kendi ülkesinin yararına olacaktı.

"Ah, Prens Hyunjin umarım en kısa zamanda tekrar burada olursunuz." Kraliçe Yang heyecanla Hyunjin'in omzunu okşadı. Kraliçe, kendisi evlenecek gibi heyecanlıydı.

Kral ve Kraliçe kendi at arabalarına bindikten sonra Jeongin yüzünde minik bir tebessüm ile Hyunjin'e yaklaştı.

Sadece onun duyabileceği şekilde yaklaştı, eli ile saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı. Bu dokunuşlar Hyunjin'in içini titretiyordu çünkü Jeongin, Hyunjin kırılacakmış gibi nazik dokunuyordu.

"Asker Minho'yu merak etme, sen gelene kadar ona iyi bakacağım."

"Teşekkür ederim." Hyunjin gülümsedi ve artık ailesini bekletmemesi gerektiğini düşünerek kendi at arabasına doğru döndü. Birkaç adım attıktan sonra duraksadı. Hızla tekrar Jeongin'e döndü.

"Kendine de iyi bak." Jeongin gülümseyerek kafa salladı. Hyunjin'in at arabasına binişini ardından da gidişini izledikten sonra askeriyle birlikte saraya doğru yürüdü.

At arabası ilerlerken fazla yüksek olmayacak şekilde Jisung ile konuşuyordu.

"Jeongin Minho'ya iyi bakacağını söyledi." Jisung'a yaklaştı ve kulağına fısıldadı.

Babası, Jeongin'in Minho'yu istemesini sorgulamamıştı çünkü kendisi Minho'ya ne yapmayı planlıyorsa onu yapacağını düşünüyordu.

"Prensim ben size güveniyorum. Minho'ya bir şey olmayacak diyorsanız olmaz." Hyunjin rahat bir nefes aldı, Jisung onun biricik arkadaşıydı. Kendisine darılmasını istemezdi.

×××

Hyunjin fazlasıyla uzun süren yolculuktan sonra kendisini yatağına atmıştı. Bir güzel dinlenip üzerindeki yorgunluğu attı.

Yataktan kalktıktan sonra hava almak için odasındaki balkona çıktı. Jisung'u bahçede gördüğünde heyecanla gülümsedi. Yanına gitmeliydi.

Üzerindeki geceliği çıkardı. Sevdiği gömleklerinden birisini giydi, altına da siyah pantolonunu. Aynadan kendisine bakarken bileğindeki bilekliğe gözleri takıldı. Yüzünde minik bir tebessüm oluştu.

"Merhaba prens, Kral Hwang akşam yemeğini birlikte yiyeceğinizi söyledi. Lütfen zamanında yemek salonunda olun." Hizmetli kadının söylediğine sadece kafa salladı. Bu bir aile toplantısıydı.

Karışık koridordaları geçip bahçeye attı kendisini. Çiçekler ile ilgilenen Jisung'a doğru hızlıca yürüdü.

"Günaydın prensim."

"Günaydın!" Jisung çiçekleri sularken, Hyunjin güzel çiçekler için zararlı olan bitkileri koparmaya başladı.

"Hwang Hyunjin." Yukarıdan gelen kralın sesiyle elindeki otları hızla bıraktı. Toprak olmuş ellerini arkasına saklarken korkarak kafasını yukarı kaldırdı. Babasının ona olan keskin bakışları canını yakıyordu. Sadece bahçe ile ilgilenmek istemişti.

kingdom, hyunin. ✓Where stories live. Discover now