kingdom, hyunin. ✓

twenty one, here we are again but this time we got married.

Oylar biraz düşmüş arkdslr

"Jeongin çok güzel!" Hyunjin at arabasından atladı ve heyecanlanarak çantasını aldı. Birkaç günlüğüne buraya gelmişlerdi. Aslında Jeongin başka bir yere götürmeyi planlasa da, Hyunjin burayı çok sevmişti.

"Bolca vaktimiz var, eğer sorun çıkmazsa daha fazla da kalabiliriz." Hyunjin büyükçe gülümseyerek çantasıyla eve doğru ilerledi.

"Jeonginnn, hadi yemek yiyelim!"

"Ne yemek istersin? Bir şeyler hazırlayacağım, istediğin bir şey varsa yapabilirim."

"Fark etmez, bende yardım edeceğim."

"Bahçede ızgara et yemeye ne dersin?" Hyunjin kafa salladı, bu yüzden Jeongin bahçede eti pişirebilecekleri yeri ayarlamaya başladı.

Veliaht ateşle ilgilenirken Hyunjin mutfağı karıştırarak işine yarayacak eşyaları alıyordu. Tabakları çıkardı, sebzeleri yıkayıp etin yanına koymak için istediği gibi hazırladı.

"Jeongin."

"Efendim?" Çardaklardan birisine oturmuş ateşin eti yakmayacak hâle gelmesini beklerken ilgiyle Hyunjin'e baktı.

"Yemekten sonra bir şeyler içelim mi?"

"İçki mi içmek istiyorsun? Neden olmasın, güzel olur." Hyunjin, Jeongin'in onu asla kırmayacağını bilse de yine de her şeyi ona sormaya devam etti.

Mutfaktan eşyaları bir bir bahçedeki masaya taşıdı prens, bu sırada veliaht etleri çoktan ateşte pişirmeye başlamıştı. Hyunjin heyecanla etin pişmesini bekliyordu, aniden yanında gelen köpek sesiyle ürktü ama küçük köpeği gördüğü an heyecanla kalktı ve önünde çömeldi.

"Çok tatlısın sen!" Hyunjin fazla büyük olmayan köpeğin başını okşayarak iyice yere oturdu.

"Yine mi sen kkami?"

"Kkami?"

"Genelde ne zaman buraya gelsem, gördüğü an gelir. Zararsız ve oyuncu bir köpek. Muhtemelen biz burada olduğumuz sürece yanımızda kalır."

"Çok tatlıymış, merhaba kkami aç mısın?" Köpek Hyunjin'e herhangi bir cevap veremese de kafasını sevdirmeye devam etti. Hyunjin tekrar çardaktaki yerini alırken, köpek de normal bir şekilde zıpladı ve prensin yanına oturdu. Usluca bekledi, bir nevi yemeği bekliyordu.

"Jeongin bak yanıma oturdu, çok akıllı."

"Sen onu birde yemek gelince gör, her parçaya gözünü dikecek."

"Olsun fazla etimiz var bence o da karnını iyice doyurur. Bu arada ismini sen mi verdin?"

"Evet, sık sık buraya geliyorum bu yüzden alıştık. En sonunda ona bu adı verdim, ismine alışkın seslenirsen yanına gelecektir."

"Akıllı köpekcik..." Veliaht pişirdiği etleri sofraya koyarak eşinin yanına oturdu. Herkes birer parça et alırken, Hyunjin kkami'nin önüne koyduğu tabağa et koymayı ihmal etmiyordu. Akıllı köpek tabaktaki et bitse de herhangi bir harekette bulunmadan bekliyordu.

"Et çok güzel olmuş... İnanılmaz doydum."

"Beğenmene sevindim ama biraz daha yiyebilirsin bence?" Prens yemek istemese bile tabağına koyulan ete bakarak mecburen yemeye devam etti.

"Çok mu zayıfım? Hep böyle yapıyorsun..."

"Çok güzelsin ama sağlığın için endişeleniyorum."