twenty six, introducing crown prince Jongin.

1K 175 52
                                    

Bir hafta sonra,

'"Amca bunu takmak zorunda mıyım?" Felix makyajını yaparken yeğenine döndü.

"İstemiyorsan çıkaralım ama birkaç saat dayanabilirsin bence?" Jongin boynundaki papyonla oynadı ve kafa salladı.

"Babamlar nerede?" Küçük çocuk amcasının makyajını izledi, güzel görünüyordu.

"Konukları karşılıyorlar birazdan bizde yanlarına gideceğiz."

"Hmm..." Çocuk mırıldandı ve oturduğu yerden indi.

"Hadi bakalım herkes görsün küçük veliaht prensimizi." Felix Jongin'in elini tutarak ana salona indirdi. Herkes ufak çocuğa dönerken, jongin çekingence babasının elini tuttu.

"Aman tanrım çok tatlı!" etraftan benzer yorumlar gelirken çocuk babasına odaklanmıştı.

"Baba?"

"Efendim innie?"

"Herkes neden bana veliaht diyor?"

"Çünkü babandan sonra kral olacak kişi sensin."

"Ben kral mi olacağım?"

"Evet ama kocaman olunca, şimdilik sadece veliaht prenssin."

"Anladım... Herkes bana bakmaya devam edecek mi?"

"Çok ünlü bir çocuksun alışmalısın." Çocuk babasının abartı tepkisine güldü. Hyunjin her zaman böyleydi.

"Baba saçın çok güzel olmuş, bende uzatsam olur mu?"

"Tabii ki, uzayınca senin saçlarını da böyle örebiliriz." Çocuk heyecanla gülümsedi. İki harika babaya sahipti ve bu inanılmaz güzel bir histi.

Herkes küçük veliahtın peşinde koşuyordu, bunlardan birisi de Prens Seungmin'di. Hyunjin ona gözü kapalı emanet ettiği oğlundan sonra eşinin yanına gitti.

Etrafta kimsenin yanında durmak istemiyordu çünkü biricik(!) babası ve annesi de buralardaydı.

"Güzelim, sorun ne?" Hyunjin iç çekerek kafasını kralın omzuna yasladı ve kalabalığa göz gezdirdi.

"Babam da burada, onları selamlamak istemiyorum."

"Ben selamladım, eğer çok istiyorsa o seni selamlasın." Jeongin'in onun arkasında olmasından memnun oldu.

Güven veriyordu.

"Jeongin." Uzun zamandır etrafta olmayan Seobin ve Seoyeon da ortaya çıktığında Hyunjin oturduğu yerde doğruldu. İkizleri görmediği sürece hayatı gayet güzeldi.

"Kral Jeongin." Hyunjin kızın hitabını düzeltti.

Seobin'den sinir bozucu bir göz devirme alsa da umursamadı. Jeongin sakin bir şekilde sohbeti kısa tuttu. En sonunda işi çıkmış gibi yaparak ortamdan uzaklaştı. İkizler Hyunjin'e sinirli bir bakış atıp farklı bir masaya oturdu. Hyunjin keskin bakışları umursamadan etrafta oğlunu aramaya başladı.

"Babaaaa." Çocuk tatlı bir şekilde koşarak babasının ceketini tuttu.

"Bende seni arıyordum innie?"

"Neden?"

"Çünkü saat geç oluyor uykun yok mu?"

"Evet uykum geldi... Tek başıma uyumasam, sizi beklesem?"

kingdom, hyunin. ✓Donde viven las historias. Descúbrelo ahora