twenty four, your eyes shine when you look at the child.

1.2K 192 61
                                    

"Hyunjin hazırsan çıkalım!"

"Hazırımmm." Hyunjin saçına taktığı tokayı sabitleyip Kralın yanında yerini aldı.

"Çok heyecanlıyım umarım çocuklar mutlu olurlar." Araba hareket ederken prens heyecanla ellerini birbirine sürttü.

Gözleriyle yolu takip etti, bir an önce varmak istiyordu. Neyse ki yetimhane çok uzak değildi.

At arabası durduğunda Hyunjin gömleğinin kollarını düzeltip araçtan indi. Heyecanla dudağını dişlerken yetimhanenin bahçesinden içeri girdi. Çalışan görevliler selam vererek eğildi.

Koşarak yanına gelen küçük çocuk Hyunjin'in bacağına sarıldı.

"Prens Hyunjin siz misiniz?!"

"Merhaba ufaklık?" Hyunjin küçük çocuğu kucağına aldı. Tatlı bir yüzü olan erkek çocuğuydu.

"Adın ne bakalım?"

"Ben innie!"

"İnnie mi?"

"Aslında adım Jongin ama herkes bana innie diyor."

"Anladım, kaç yaşındasın bakalım?" Gözlerinin içi parlarken sordu Hyunjin, çocukları çok seviyordu.

"Ben... beş yaşındayım!" Çocuk Hyunjin'in omzuna tutunurken tatlı tatlı gülümsedi. Ardından gözleri Hyunjin'in uzun saçlarına takılı kaldı.

"Prensim çok güzelsiniz! Sizi gerçekten gördüğüm için çok mutluyum... Şey saçlarınıza dokunabilir miyim?"

"İnnie prens Hyunjin'i rahat bırak!" Görevli kadının sesi fazla yüksek çıkarken çocuk üzgünce havadaki ellerini geri çekti.

"Özür dilerim prens..."

"Sorun yok," kadına cevap verip çocuğa gülümsedi. "Dokunabilirsin saçlarıma."

"Çok yumuşaklar!" Çocuk minik parmaklarını Hyunjin'in birkaç tutamında gezdirdi.

"Bende saçlarımın uzun olmasını istiyorum... ama uzatmama izin vermezler. Her neyse! Prens benimle oyun oynar mısınız? Sadece bir tanecik oyuncağım var ama size verebilirim!"

"İnnie!" Kadın yine arkadan bağırdığında çocuk inmek için hareketlendi. Prens çocuğu yere bırakıp önünde diz çöktü.

"Özür dilerim prensim sanırım oyun oynayamayız."

"Oynayacağım, ne oynamak istersin?"

"Hmm, bilmiyorum ki siz ne oynamak istersiniz?"

Hyunjin küçük çocuğun elini tutarken ne oynayacağını tartışıyordu. Jeongin görevli kadına ikisine müdahale etmemesini söyleyip etrafı gezdi. Her şeyin normal olduğundan emin olmaya çalışıyordu.

Yetimhaneyi tamamen gezdikten sonra Hyunjin ve küçük Jongin'in yanına gitti. İki çocuk birlikte yere oturmuş beş taş oynuyordu.

"Ama ben hep yeniliyorum!"

"Takım olalım mı innie?"

"Kral Jeongin..." Çekingence krala baktı çocuk, ona kızar mıydı acaba? "Prens beni hep yeniyor. Takım olabilir miyiz ki?"

Jeongin çocuğu kucağına oturtup hemen eline taşları aldı. Hyunjin yenileceğini anlayarak mızmızlandı bir çocuk gibi.

"Ya ama ben yenildim bu sefer!" Küçük çocuk heyecanla gülümseyerek ellerini birbirine vurdu. Dudak büzmüş Prensin kucağına oturup ona sarıldı.

kingdom, hyunin. ✓Where stories live. Discover now