kingdom, hyunin. ✓

twenty five, our beautiful family.

2 hafta sonra,
Küçük çocuk koridorda ağlayarak göz yaşlarını sildi. Ağzından bir hıçkırık daha kaçarken Hyunjin gördüğü çocuğun önünde panikle diz çöktü.

"Jongin ne oldu, neden ağlıyorsun?"

"Beni birisi evlatlık alacakmış! İstemiyorum, korkuyorum lütfen gönderme beni Prensim..." Küçük çocuk kollarını prensin boynuna sarıp ağlamaya devam etti.

"Ağlama bence sevineceksin."

"İstemiyorum ben sizinle kalıp oyunlar oynayacaktım. Ya bana kötü davranırlarsa çok korkuyorum lütfen gitmeyeyim."

"Söz üzülmeyeceksin bana güvenmiyor musun? Gel bakalım." Küçük çocuk burnunu çekerek Hyunjin'in elini tuttu. Yürürken ağlaması kesilmiş yine de iç çekişleri duyuluyordu.

Kapıyı açıp içeri girdiler. Çocuk Hyunjin'in eline daha sıkı tutundu.

"Jongin yeni ailene merhaba de." Küçük çocuk etrafa anlayamayarak baktı. Kimdi yeni ailesi?

"Ufaklık?" Jeongin anlayamamış çocuğun önüne eğildi. Jongin'in ağzı şaşkınlıkla aralandı.

"Sizinle mi geliyorum?" Küçük çocuk ağlamaya başladığında Hyunjin de endişeyle önünde eğildi.

"Gelmek istemez misin?" Çocuk Hyunjin'in boynuna sarıldı.

"İstiyorum! Başka bir yere gideceğimi sanmıştım..." Hyunjin çocuğun sırtını sıvazladı ve kucağına aldı. Kral Jeongin küçük çocuğun birkaç eşyadan oluşan küçük çantasını eline aldı. Görevlilere birkaç şey söyleyip çıkışa doğru ilerledi. Hyunjin onu sessizce takip etti. Jongin birkaç iç çekişten sonra ağlamayı bitirmiş Hyunjin'in kucağından etrafı izliyordu. En sonunda prensin yorulmuş olacağını düşünerek yere indi ve elini tuttu.

At arabasına bindiklerinde kral bacağını pat patladı. Küçük çocuk onu çağıran Jeongin'e kollarını uzattı ve kucağına oturdu.

Araba hareket ederken küçük çocuk gelen uykusuyla esnedi. Gözleri bir kapanıp bir açılırken Prens eşine küçük çocuğu işaret etti. Jeongin çocuğa baktığında neredeyse ayakta uyuduğunu görerek tebessüm etti. Jongin'in kafasını omzuna yasladı. Çocuk bunu bekliyormuş gibi kralın kucağında uyuya kaldı.

Saraya geldiklerinde çocuk uyanmadan Jeongin'in kucağında uyumaya devam etti.

Jongin için hazırladıkları odanın kapısını açtı Hyunjin.

"Bence bizim odamızda uyusun, burası pek havalanmamış gibi. Hem korkar belki?"

"Öyle yapalım." Jeongin hemen yan odaya yöneldi. Hyunjin kapıyı açtıktan sonra içeri geçti ve çocuğu yataklarına bıraktı. Üzerini örtü ve Hyunjin'in geçmesi için geriye çekildi.

"Ben işlerimi halledip geleceğim Hyunjin'im."

"Tamam, ben burada duracağım uyandığında korkarmasın." Kral kafa salladı ve dudaklarını eşinin dudaklarına bastırdı. Hyunjin gözleri parlayarak eşine baktı. İnanılmaz bir sevgi duyuyordu.

Kral Jeongin odadan çıktıktan sonra Hyunjin küçük çocuğun yanına kıvrıldı. Örtünün altına girmeden çocuğun şirin yüzünü izledi. Jongin'in hafif gözlerine değen saçları geriye doğru taradı.

Çocuğu izlerken günün yorgunluğu ile kendisi de kısa sürede uyuya kaldı.

Odadaki seslerle gözlerini araladı Hyunjin. Küçük çocuk kral ile sohbet ederken heyecanlı heyecanlı gülüyordu.