twelve, you me and the sea.

2.2K 288 313
                                    

yorum yorum yorum!!
biraz uzun umarım sıkılmazsınız bölecek yer bulamadım...
kontrol etmedim umarim cok hata yoktur🙏🏻

Hyunjin oturduğu güzel bankta temiz havanın tadını çıkarıyordu. Sabahın erken saatleriydi ve hava oldukça güzeldi. Yanında hareketlilik olduğunda kapalı gözlerini açıp kendisini geri çekti.

"Günaydın."

"Ah, günaydın Jeongin." Hafif gerilmiş vücudunu rahatlattı, sadece kısa bir an korkmuştu.

Veliahtın gözleri yorgun duruyordu, anlaşılan gece az uyumuştu. Hyunjin bunun için biraz pişmanlık duymuyor değildi. Bir nevi kendisi için uykusuz kalmıştı.

"Yorgun görünüyorsun..."

"Hmm biraz yorgunum ama sorun değil. İlk defa az uyumuş değilim."

"Bence gidip biraz dinlen, senin için endişeleniyorum." Veliaht yanındaki prensin gözlerindeki o kaygıyı görmüştü. Eğer o dinlenmesini istiyorsa, seve seve yapabilirdi.

"Peki, kahvaltıda görüşürüz." Hyunjin gülümseyerek el salladı.

Tekrar tek başına kaldığında bu sefer sıkılıyordu. Oturduğu yerden sıkılarak kalktı. Jeongin'i dinlenmesi için göndermişti ama Seungmin dinlenmese de olurdu.

Seungmin'in kaldığı odayı az çok hatırlayarak koridorda dolandı ve odayı buldu. Kapıyı birkaç kere çaldı, içeriden tıkırtılar geldi ardından kapı yavaşça aralandı.

"Günaydın Seungmin!"

"Hyunjin uyuyordum." Prens Seungmin yeni uyandığı için gözünü kısmış bir şekilde söylenerek, Hyunjin'in içeri geçmesi için kapıyı tamamen açtı.

"Gitmeden önce biraz daha zaman geçirelim, değerli uykundan biraz feda etmelisin." Seungmin esneyerek belli belirsiz kafasını salladı. Neredeyse ayakta uyuyordu.

"Seungmin!"

"Hyunjin çok uykum var..." Hyunjin oflayarak arkadaşının yatağa uzanmasını sağladı. Ardından yanına yattı. Seungmin ona biraz daha yer açmak için yana doğru kaydı.

"Belki birlikte uyuyarak da zaman geçirebiliriz..." Hyunjin de aniden bastıran uykuya yavaş yavaş kendisini teslim etti.

×××

"Hyunjin uyan!" Gözlerini yavaşça araladı, Seungmin başında gözlerini ona dikmişti.

"Hmm."

"Öğlen olmuş uyuya kalmışız." Yattığı yerden hızla doğruldu. Kahvaltıyı kaçırmıştı, Jeongin ile yapacaklardı.

"Ne oldu?"

"Jeongin'e kahvaltıda görüşürüz demiştim, kahvaltı saati çoktan geçmiştir."

"Az önce seni bulamayınca buraya geldi, bende o yüzden uyandım. Sana bakıp gitti."

"Az önce mi? Keşke o an uyandırsaydın."

"Birazdan yanına gidersin, onu bunu geç nereden çıktı bu evlilik?" Kaşlarını çatmış soruyordu, onun da aklındaki şey kral Hwang'ın zorluyor olmasıydı.

Hyunjin sadece omuz silkti.

"Kral Hwang mı zorluyor-"

"Jeongin ile bir kere tesadüfen görüştük, ardından bizi buraya davet ettiler. Sonra babam tabii ki dünden razıydı bu evlilik için... ama biliyor musun ben burada çok daha mutluyum. Hem Jeongin çok iyi birisi..."

kingdom, hyunin. ✓Where stories live. Discover now