17.

35 28 0
                                    

Başımda ki ince kapüşonun hiç bir işlevi yoktu, yağmur kafamı her geçen saniye hiddetle delmeye devam ediyordu. Yutkunma sesim gök gürültüsüne, göz yaşlarım yağmura karışıp siliniyorlardı. Kulaklığımda çalan şarkının en can alıcı ve benim acıyı daha derinden hissetmeme sebep olan o satırlar dudaklarımdan özgür kılındılar. "Nefes bile almadan..." içimde ki kadın acıyla çığırıyordu. Ve ben onu da özgür bıraktım.

"Nefes bile almadan!" Ve tekrar tekrar... "Nefes bile almadan! Nefes bile almadan! Seviyorum seni..." işte o son iki kelimeyi sadece ben duyabilmiştim. Herkesin acıyı anlama ve yaşama tarzı farklıydı. Bazıları vardı içlerine kapanır, bazıları vardır dışına vurur bazıları vardır ki benim gibi her şeyden uzaklaşmayı seçerler. Kendileri için yalnızlığın bir kurtuluş olacağını ve onu tüm kötülüklerden arındıracağını düşünür.

  Önce Arel ve Pamir'in aralarında gerginlik şimdi ise Arel'in yaptığı ihanetle sınanıyordu kalbim. Dayanılmaz acı boğazımın etrafını tel örgüyle sıkıp yutkunurken genzimi acıtıyordu. Kendimi bu karmaşık ama canımı yakan ve müziklere teslim ettim.

Yağmur hızını kesmeden devam edince evime asla ulaşamayacağımı anladım ve geçen bir taksiye atlayıp eve gelmiştim. Yatağıma sırt üstü uzanmış bir şekilde tavanı izlerken telefonumun melodisi kulaklarımı tırmalamaya başladı. Elimi atıp komodinin üstünde ki telefonumu alıp görüş açıma getirdim. 17 cevapsız arama 22 yeni mesaj... Yatakta yan bir duruşa geçtiğimde hazırda bekleyen göz yaşlarım yastığa doğru nemli bir yolu takip ettiler. Rehberden Arel'in numarasına girip en alta kaydırdım ve Bu arayanı engelle tuşuna dokundum. Gözlerimi sıkıca yumdum ve kalbim de ki tarifsiz acıyla dudaklarımı dişledim.

Telefonuma gelen tekrar bir bildirim sesiyle yumduğum gözlerimi yavaşça aralayıp ekrana baktığımda bulanık olan görüşümün netleşmesini bekledim ve gördüğüm isimle tırnaklarımı etime geçirdim.

Pamir: İyi geceler güzel kız...

Geceler gerçekten iyi miydi? Eğer öyleyse, neden benim tüm gecelerim kabustan ibaretti?Hayat iyi geçirdiğim her dakikanın intikamını misliyle alıyordu. Ve başarıyordu, artık ona karşı savaşacak gücüm yoktu. Yorgunluk kamburumun üstüne yüklenmişti ve yürümemi zorlaştırıyordu. Artık takatim kalmamıştı.

Pamir'in attığı mesajda bakışlarım dolaştı bir süre hızla gözlerimi silip parmaklarımı klavyede hareket ettirdim.

Ben: Geceler iyi mi Küçük Prens?

Evet, bunu size söylemeyi unuttum. Pamir bana güzel kız hitabını kullanırken bende ona Küçük Prens lakabını bulmuştum. Hem bu aramızda tatlı bir sohbet oluşturuyor hem de bizi daha samimi kılıyordu.

Çok geçmeden yanıt yazdı.

Pamir: Benim gecelerim hep karanlık güzel kız :)

Yazdığı mesaj kafamı karıştırmıştı. Her insanın sorunları vardı ve ben onun bu mesajından sonra onun yaşadığı sorunları merak etmiştim.

Ben: Yanıma gelir misin?

Ve yazdığı mesaj beni şaşırttı.

Pamir: Bende bunu söylemeni bekliyordum, çünkü senin bana ihtiyacın olduğu gibi benim de sana ihtiyacım var.

'Benimde sana ihtiyacım var...' Bu zamana kadar bütün dertlerimi dinleyen Pamir Karayel, ilk defa bana ihtiyacı olduğunu söylemişti. Bu gün onu sokak ortasında bıraktığım andan beri bir suçluluk duygusu içindeydim. Bir an bile düşünmeden üstümde ki ıslak kıyafetleri değiştirip altıma yeni siyah bir pantolon, üstüme ise beyaz uzun kollu kazağımı geçirdim. Siyah montumu da giydikten sonra telefonu elime alıp Pamir'in numarasını tuşladım.

Kalbin İntiharıWhere stories live. Discover now