12.Bölüm

78.6K 3.8K 1.1K
                                    

"Naber anne?" Dedim sakince

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Naber anne?" Dedim sakince.

Bu an, hayatımda en çaresiz hissettiğim andı. Annemin mezarıyla konuştuğum an...

Aslında daha önce de yaşamıştım ve bundan sonra da yaşamaya devam edecektim. Ama hep kendimi çaresiz hissetmeye de devam edecektim.

Çok çaresiz bir durumdu bence. Belki bu durumu yaşayan başka insanlar öyle hissetmiyor olabilirdi. Ama benim için böyleydi.

Konuşabileceğim, dertleşebileceğim, bir şeyler anlatabileceğim annem yoktu. Evet bu da çok kötü bir şeydi ama insan bir zamandan sonra buna alışabiliyordu. Fakat anne diyerek bir mezarla konuşmak, çok daha zordu.

Derin bir nefes aldım.
Mermerine oturduğum mezarın, toprağının üzerine düşen kuru yaprakları toplamaya başladım.

"Nasılsın?" Diye sordum.

Mesela mezar bu soruya cevap vermeyecekti. Annem olsaydı verirdi.

"Ben iyiyim."

Bu dediğime alaylı bir tebessüm ettim.

"Aslında pek iyi değilim anne. Yani iyiyim ama aynı zamanda iyi değilimde. Bir tuhafım yani. Kars'a taşındım mesela. Tabii sen beni tanımadığından bunun benim için ne kadar farklı ve zor bir şey olduğunu bilmiyorsun. Aslında aklımda hiç yoktu. Zaten bu benim aklıma gelebilecek bir şey değil. Ama bir anda oldu, nasıl oldu ben bile hayret ediyorum."

Elimde biriken kuru yaprakları kenara attım. Başımı kaldırıp mezar taşına baktım.

"Orası güzel biliyor musun? Yani yaşarken gittin mi bilmiyorum. Ama güzel bir yer. Hatta şuan iyi hissettiğim tek yer orası. Ne kadar tuhaf değil mi? İki ay önce sorsalar, haritada ki yerini gösteremezdim ama şimdi evimden çok daha iyi geliyor bana."

Tekrardan başımı öne eğdim.

"Sen olsan gitmezdim herhalde." Dedim iç çekerek. "Neden gittin ki anne? Yani ben düşünüyorum. Ama bir sebep bulamıyorum. Tamam çok üzülmüşsün ama değer miydi anne? Beni, abimi bırakmaya değer miydi? Umarım değişmiştir anne. Umarım huzurlusundur."

Elimş toprağın üzerine koyup toprak ile oynamaya başladım.

"Ama ben senin gibi olmayacağım anne. Senin gibi beni üzmelerine izin vermeyeceğim. Hem babamların, hem de hayatıma giren herkesin. Senin gibi güçsüz olmayacağım ben. Ne yaparlarsa yapsınlar, hep onlar zararlı çıkacak çünkü ben hiç bir zaman pes etmeyeceğim. Kimsenin bana zarar vermesine izin vermeyeceğim anne. Kimse için de kendime zarar vermeyeceğim."

Gözlerim dolmaya başladı.

"Sen neden yaptın ki anne? Çözümü bu muydu gerçekten?"

Derin bir nefes aldım.

"Aslında seni de suçlayamıyorum. Belki de haklı sebeplerin vardı bilmiyorum. Çünkü seni tanımıyorum anne."

Gözümden bir damla yaş aktı.
Kurduğum cümle, canımı en çok yakan şeylerden biriydi.

Zemheri | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin